Sanırım Meclis Başkanı Cemil Çiçek, hayatının en ilginç sorularından biriyle 2 Mart sabahı karşılaştı. Sol kesimden Dr. Gençay Gürsoy'un sorusu şöyleydi:
"Halk, Anayasa tartışmalarına katılmıyor. Bunun iki nedeni var: Bir kere,"Ne yapsak fark etmeyecek" diye düşünüyor. İkincisi, "Cemil Çiçek derin devletin adamıdır, onun görüşlerini empoze edecektir" diyor.
Ne dersiniz?"
Bu soru, 'Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı'nın (TESEV) Conrad Oteli'nde düzenlediği toplantıda soruldu.
Biliyorsunuz Yeni Anayasa için çalışmalar devam ediyor. Tüm öneriler Meclis'teki dört partinin, eşit sayıda üye (3'er kişi) vermesiyle kurulan ve kararların görüş birliğiyle (mutabakat) alındığı Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda toplanıyor.
TESEV de bu süreçte neler olup bittiğini izliyor. Cuma günkü toplantıda, ekimden ocak ayına kadar geçen sürede yapılanlar, Prof. Ferhat Kentel, Prof. Levent Köker ve Özge Genç tarafından raporlanıp kamuoyuna sunuldu.
***
Cemil Çiçek kurt bir politikacı olduğu için, Gürsoy'un sorusuna kızmadı. Kızsa dahi belli etmedi.
Önce "
Ben o dediğiniz kesimlerle görev icabı bir araya geliyorum" dedi... Sonra da Anayasa Komisyonu'nun
15 maddelik bir içtüzüğü olduğunu... Bu tüzüğe göre başkanın herhangi bir fikri empoze etme yetkisi bulunmadığı söyledi.
Tüzüğe baktım, gerçekten de başkanın böyle bir yetkisi yok. Ancak TESEV'in raporu,
Türk Ceza Kanunu ve
Terörle Mücadele Kanunu'nun insanların Yeni Anayasa hakkındaki fikirlerini özgürce ifade etmesini engellediğini belirtiyor.
***
Cemil Çiçek adını dün de The Point Otel'de duydum. Bu kez Sabancı Üniversitesi bünyesindeki,
İstanbul Politikalar Merkezi'nin Yeni Anayasa hakkındaki çalışmasını sunduğu toplantıdaydım.
Bir izleyici, Cemil Çiçek'e ve Yeni Anayasa'nın yapılabileceğine ilişkin güvensizliğini dile getirdi. Bu düşünceye katılmadım:
"Siyasi fikirlerini beğenmeyebilirsiniz. Ancak Cemil Çiçek, hem
Meclis Başkanı, hem de
tecrübeli bir siyasetçi. Bir gelecek görmese, Anayasa için böyle ciddi emek sarf etmez. Bu çabadan mutlaka bir Yeni Anayasa çıkacaktır."
***
Bunun üzerine Politikalar Merkezi'nin Direktörü Prof.
Fuat Keyman devreye girdi ve sadece Cemil Çiçek'in değil... Cumhurbaşkanı
Gül'ün, Başbakan
Erdoğan'ın, CHP Başkanı
Kılıçdaroğlu'nun ve değer partilerin de çalışmalarına verdiği önemi, örneklerle anlattı.
"Merkez ne yapmış" derseniz... Partilerden, kurumlardan ve STK'lerden
120 kişiyi, üç çalışma grubunda bir araya getirmiş. Bir grup Prof.
Mithat Sancar koordinatörlüğünde '
Yargı'yı... Diğer grup Prof.
Ersin Kalaycıoğlu koordinatörlüğünde '
Yasama'yı... Üçüncü grup ise Prof.
Ali Yaşar Sarıbay koordinatörlüğünde '
Siyasi Partiler'i tartışmış...
Böylece ortaya, üç temel gücün (Yasama, Yürütme, Yargı), bir diğerinin işine karışmadan, birbirlerini nasıl
dengeleyip denetleyeceğine ilişkin Anayasa önerileri çıkmış.
Peki, nasıl oluyor da, çoğu konuda uzlaşamayan siyasi aktörler, İstanbul Politikalar Merkezi'nin çalışmasına sıcak bakıyor?
Onu da yarın ele alalım...