Eskiden "Askerlik" dersi denilen "Milli Güvenlik" derslerinin kaldırılması, demokratikleşmemize katkıda bulunur mu? Bulunur ama zerre kadar... Yani azıcık.
Niye, derseniz...
Bu toplumun insanları, çocukluktan başlayarak, Türk militarizminin ağır propagandası ile büyüyor. Bu yüzden envaiçeşit abukluğu normal sanıyorlar.
Basit bir örnek vereyim: Silahlı Kuvvetler, 2009'daki 30 Ağustos kutlamaları vesilesiyle, büyük kentleri, üzerinde "Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye" yazan afişlerle donatmıştı.
Bu düpedüz yanlış bir slogandı. Çünkü ancak (ekonomisi) güçlü ülkenin, güçlü bir ordusu olabilir.
Tarih bunun örnekleriyle dolu.
Peki, yanlışlığı apaçık olan bu sloganı TSK niye kullanılıyordu? Çünkü asıl amaç, "Askerler, sivillerden önemlidir" mesajını toplumun bilinçaltına yerleştirmekti: "Askerini sev, askerini say, askerin dediği doğrudur, asker para istediğinde asla geri çevirme, asker darbe yapmaya kalkışırsa karşı çıkma..."
Eğer gerçekten demokratikleşmek istiyorsak... Türk militarizmini sorgulayacak kafalara ihtiyacımız var. O halde milli güvenlik derslerini kaldırmak, "yetmez ama evet" pozisyonudur.
Milli güvenliğe militaristleşmeden yaklaşacak kuşaklar yetiştirmeliyiz. Demokrat olmak, askeri meseleleri bilmeye engel değildir.
Ayrımları iyi yapmalıyız: Gerekirse demokratlar da savaşır ama gerekirse!