Bazı yorumcular, "Kürt" ve "PKK" sorunlarının birbirinden ayrılmayacağını iddia ediyor. Bu yaklaşımın sonucu olarak, Kandil'de konuşlanmış PKK komutanlarının taleplerini, "İşte çözüm yolu" diye sunuyorlar.
Ben bu yaklaşıma katılmıyorum. Kürt sorunu başka, PKK sorunu başka...
PKK elbette kendini Kürt sorunu üzerine inşa etti. Kürt sorunu diye bir toplumsal ve siyasal sorun olmasa... Bir askere karşılık altı, yedi PKK'lının öldüğü... Dağdaki "ortalama" yaşam süresinin yedi yıl olduğu bir ortamda... Kürt gençleri hâlâ örgüte katılır mı?
***
Ancak PKK artık başka bir fazda: "Önce
Güneydoğu'da kurulacak farklı bir yönetimi
Ankara'ya kabul ettiririz... Sonra da o bölgenin yöneticileri oluruz" diye düşünüyorlar.
Böylece Kürt ve PKK sorunları arasında bir fark oluşmaya başladı. PKK'nın taleplerine baktığınızda bunu apaçık görüyorsunuz:
Faraza
10 talep öne sürüyorlarsa... Bunların yedisi, sekizi kendileriyle ilgili... Taleplerin ancak küçük bir bölümü Kürt sorununu merkeze alıyor.
Bu konuda daha söylenecek çok şey var. Ancak
"PKK eşittir Kürt sorunu" diyenlere laf anlatmak mümkün olmuyor.
Acaba ünlü Kürt siyasetçi, AK Parti'nin kurucularından ve eski genel başkan yardımcılarından
Dengir Mir Mehmet Fırat'ın söyledikleri bu ayrımı yapmayanların fikrini değiştirir mi?
***
Bakın Fırat neler diyor:
PKK uzun süredir bu sorunu, "PKK eşittir Kürt sorunu" diye formüle ediyordu. Çok enteresandır, hükümet de, devlet de bunu kabullendi. Oysa Türkiye'de iki sorun var:
1) Vatandaşlık sorunu.
2) PKK sorunu...
Kürt sorunu dediğimiz, vatandaşlık sorunudur. Türkiye'de ikili bir sistem var: Türkler vatandaş, Kürtler ise
tebaa... Bu ikili sistem kaldırılırsa, herkes vatandaş olur ve Kürt problemi kalmaz.
Kürtlerin vatandaşlık ve eşitlik sorunu çözülse dahi, PKK sorunu çözülmeyebilir. Yasakların tamamını kaldırırsınız, hakların tamamını verirsiniz ama PKK o zaman da,
"Benim önderimi serbest bırakın" veya
"Bana özerk bir bölge verin" diyebilir. n
Öcalan'ın serbest bırakılması ya da PKK'nın dağdan iniş şartları bütün Kürtlerin sorunu değil. Önce Kürtlerin vatandaşlık sorununu halletmeniz gerekir. Cumhuriyetin temel sorunu budur. PKK sorunu ayrı bir sorundur. Onunla silahla da, siyasetle de mücadele edersiniz. Masaya oturursunuz...
Öcalan'a daha iyi hayat şartları mı sağlarsınız, hücresini mi genişletirsiniz... Bunun Kürt sorunuyla bir ilgisi yok. Devletin ve hükümetin Kürt sorunuyla PKK sorununu aynı görmesi büyük bir siyasi hata oldu ve iş çıkmaza girdi. Tıkanma noktasına gelindi. Bu iki sorunun iç içe geçirilmemesi gerekiyor.
***
Kürt sorununu iyi bilen bir siyasetçi olan Fırat'ın, Neşe Düzel'in sorularına verdiği bu cevaplar çok önemli.
Çünkü bize net olarak, PKK buharlaşsa da Kürt sorununun devam edeceğini...
Sadece
BDP'ye değil,
AK Parti'ye oy veren Kürtlerin de bu sorunu yaşadığını anlatıyor.
Fırat ayrıca diyor ki: "Yasalar Kürt sorununu yaratan maddelerle dolu. Bunların çoğunu temizlemek için Anayasa değişikliğini beklemek gerekmez." (Örnek olarak,
TRT Şeş'te
Kürtçe masal okumanın yasak olmasını veriyor.)
AK Parti'nin hazır gücü yeterken... Sadece Kürt sorununa ilişkin değil... Diğer alanlardaki
vesayetçi ve
anti-demokratik maddeleri değiştirse ne iyi olur.
Yeni Anayasa meselesi daha çok su kaldırır. CHP, MHP ve BDP sürüyle engel çıkaracak.
Yasaların değişmesi ise AK Parti'nin elinde. Örneğin
Siyasal Partiler Kanunu'nun dördüncü maddesini kaldırsa fena mı olur?