Depremzedelere gönderilen yardım çuvallarının içinden taşlar, sopalar çıkması... Torbaların içinde mini etekler, gecelikler bulunması birçok kişiyi şaşırtmış ve üzmüş.
Üzülenlere değil elbette ama şaşıranlara şaşmak gerek asıl. Ne sanıyorlardı? Bu ülkenin 74 milyonluk nüfusu içinde her tür insan var.
"Acı neymiş görsünler", "Beter olsunlar", "Herkes haddini bilsin" diye konuşan zihniyetin, sadece ekranlarda ve internette mi yaşadığını sanıyorlar?
O kafa taş da yollar, sopa da... Hatta sadece kullanacak kişinin elinde patlayacağını bilse, bomba bile gönderir.
Şuursuzlar da çok... Atmaya kıyamadıkları, kimselere veremedikleri uyduruk giysilerini; vicdanlarını tatmin etmek için gönderiyorlar işte.
Bu tip abuk sabuklukları "olağan" karşılamak için biraz dünyadan haberdar olmak gerek. ABD'deki çamaşırhanelerde, "Ev hayvanlarınızı makineye koymayın" diye yazıyor...
Unutmadan: Bir de yardım programlarına bağlanıp "Şu kadar lira veriyorum" dedikten sonra arazi olanlar var tabii.
Bu tip konular üzerine düşünen arkadaşlar, olayın öteki yönlerine de bakıp mesela Erkam Aytav'ın şu sorusuna cevap arasın:
"19 kanal ve radyo, ünlü sanatçılarla birlikte, 'Başbakanlık Fonu' için 62 milyon lira toplarken... Samanyolu TV, 'Kimse yok mu?' derneği için 5 saatte, tek başına, 65 milyon lira yardım topladı.
Nasıl oluyor da oluyor?"