Bunaltıcı bir İskenderun günü. İkinci Deniz Er Eğitim Alayı'nda askerim. Telefonda Ahmet Örs : " Ercan Arıklı, Penthouse'un yayın haklarını aldı. Başında senin olmanı istiyoruz."
Sabah Grubu, Ercan Bey ile anlaşarak dergicilik atağına geçmiş. Temmuzda Aktüel'i çıkarmışlar; sıra Penthouse'da... Ardından Cosmopolitan gelecek.
1991'in sonunda Hürriyet dergi grubundaki işimi bırakıp Bir Numara Yayıncılık'a geçiyorum. Penthouse, Playboy'dan sonra ABD'nin en çok satan erotik erkek dergisi.
' Erotizm' ile ' pornografi' arasında farkı sorarsanız: Pornoda her şey o kadar açık ve mekaniktir ki hayal gücüne, estetiğe yer kalmaz, sıkıcıdır.
Şubat 1992'da dergiyi çıkarıyoruz. Büyük patron Dinç Bilgin . Dergilerin başında Ercan Bey var. Şimdi Hürriyet'te yazan Mehmet Y. Yılmaz genel yönetmen. Ben yazı işleri müdürüyüm.
Neslihan Yargıcı'nın Karakol adlı gece kulübündeki partiyle yayın hayatına atılıyoruz: Dergi kapış kapış gidiyor. İade yok denecek kadar az.
Yabancı kızların fotoğrafları ABD'den geliyor. Yerli kızları anlaştığımız fotoğrafçılar çekiyor. Derginin ' Forum' bölümüne Türkiye'nin dört bir yanından fantezi mektupları yağıyor. Cinsel bilgiler. Mizah. İlginç fotoröportajlar yayınlıyoruz.
Derginin fikiryorum köşeleri de var. Birçok değerli kalem katkıda bulunuyor: Hıncal Uluç, Vivet Kanetti, Hulki Aktunç, İskender Savaşır, İbrahim Altınsay, Sefa Kaplan, Uğur Vardan, Ergun Hiçyılmaz ...
Mehmet Yılmaz, Hürriyet'e geçiyor. Yayın yönetmeni oluyorum. Temmuz 1992'de büyük kapışma başlıyor. Penthouse'a karşı, Hürriyet'in Playmen'i...
Playmen'e erotik kaset koyuyorlar promosyon olarak. Kendilerinden o kadar eminler ki Playmen'in üstüne " Türkiye'nin En Çok Satan Erkek Dergisi " diye yazıyorlar.
Biz de kasete karşı Gillette marka tıraş bıçağı veriyoruz.
Derginin net satışı 150 bini geçiyor. Erotik kasete rağmen Playmen geride kalıyor. Dalgamızı geçiyoruz.
Ağustosta aynı pahalı promosyonu sürdürüyorlar. Biz ise İtalyan çizgi roman ustası Milo Manara'nın " Deklik " adlı muhteşem çalışmasını veriyor ve bir kez daha Playmen'i alt ediyoruz. Eylülde nefesleri tükeniyor.
Dergileri, Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülkede hiç sorunsuz yayınlandığı için Amerikalılar şaşkın... 1993'te " Dünyada Yılın Penthouse'u " ödülünü kazanıyoruz.
Hâlâ istim üzerindeyiz. Bu kez Mister adlı bir erkek magazini çıkarıyoruz. Kimler yazdı Mister'de? İşte birkaçı: Hıncal Uluç, Ayşe Kulin, Osman Ulagay, İsmet Berkan, Ömer Madra, Metin Münir, Filiz Ali, Sadettin Davran, Gülse (Şener) Birsel ...
O arada Penthouse'a da devam ediyoruz ama yasal sorunlarla karşılaştığımız için satışlar düşüyor.
Esquire'ın yayın haklarını alıyor Ercan Bey. Bu kez fırlama bir erkek magazini yapıyoruz. Yukarıda andıklarımdan başka; Hilmi Yavuz'un,
Oruç Aruoba'nın, Leyla İpekçi'nin, Mehmet Yalçın'ın, Derya Bengi'nin, Reha Mağden'in yazıları bizde çıkıyor.
Fanatik F.Bahçeli Cengiz Çandar o sırada Sabah'ta yazmakta... G.Saray, Monaco ile karşılaşacak. Odasına gidip kışkırtıyorum: " Cengiz Abi, gerçek Fenerli kimi destekler? "
Düşünmeden cevaplıyor: " Elbette Monaco'yu! "
İngiltere'den, İtalya'dan örnekler veriyor: " Milan yabancı bir takımdan gol yediğinde, Inter taraftarı bayram eder. "
Sonra da futboldaki milliyetçiliğin ezberini bozan yazısını patlatıyor: "Gerçek Fenerli, Monaco'yu destekler . " Bedri Baykam köpürüp cevap yazıyor.
Başka denizlere yelken açmanın vakti geliyor. Nisan 1995'te Ufuk Güldemir yönetimindeki Milliyet'e geçiyorum; ek yayınların başına... Bizden sonra Penthouse kapanıyor. Esquire ise hâlâ yayında.
Buradan vurmak isteyenlere: Çok çalıştık, çok eğlendik. Harika günlerdi.