ZAHWA KOLEJİ
Böylece Zahwa 3 yaşında okula Gazze'de başladı. Süha, Arafat'la o günlerdeki tartışmalarını ise şöyle anlattı:
"Yaser okula kızının adının verilmesini kesinlikle istemedi. Filistin'e ait olan bir şeyin kendi adıyla kişiselleştirilmesine karşıydı. 'Bu seni ilgilendirmez. Zahwa'nın adını vereceğiz' dedim. Zahwa koleji hala açık. 1000 öğrencisi var. Hamas liderlerinin çocukları da gidiyor. Dersler Arapça ve İngilizce veriliyor. İsteyen ailelerin çocukları Kuran, isteyen ailelerin çocukları da İncil dersi alıyor." Zahwa o okula ancak 3 yıl gidebildi. Babasını ise o kadar az görüyordu ki. Hatta bir kez, bir İngiliz gazeteci 3 yaşındaki Zahwa'nın Arafat'ın posterlerini sokaklarda görünce "Baba baba" diye seslendiğini anlattı bir yazısında. Arafat, Zahwa'yı çok az kucağına aldı. Çok az sevdi. Süha'ya "Zahwa'yla da pek ilişkisi olmadı galiba" diye sorduğum zaman hiç gizlemeden "Hayır olmadı. Çünkü ne zaman onun yanına gelse acele ayrılıyordu. Garip bir psikoloji içindeydi. Zahwa'yla olsa Filistinli çocukların üzüleceğini düşünüyordu" dedi. Ve yıl 2001, İkinci İntifada... Onların hayatında da kırılmanın başlangıcı oldu. Süha, Zahwa'yı da alarak Paris'e uçtu. Ve ölüm döşeğindeki Arafat'ı Ramallah'tan alıp Paris'e götürünceye kadar bir daha dönemedi. Yaser Arafat'ın 11 Kasım 2004 günü ölümünün ardından da kendini piranaların yüzdüğü bir havuza düşmüş gibi hissetmeye başladı. Önce Arafat'ın ardından yerleştiği Tunus'ta açtığı bir okul yüzünden Abidin Bin Ali'nin karısı Leyla'yla çatışması. Sonra Tunus vatandaşlığından atılışı. El konulan evi. Milyonlarca doları gizli hesaplara aktardığı iddiaları. Açılan uluslar arası soruşturmalar. Aylarca süren soruşturmalardan ne çıktı derseniz? Süha'dan dinledim: "
Öyle bir teknoloji dünyasında yaşıyoruz ki yolsuzlukları artık bütün dünya öğrenebiliyor. Arap Baharı, liderlerin sakladıkları bütün paraların ortaya çıkmasını sağladı. Eğer para saklasaydık nereye saklayabilirdik ki. Yaser'in hiçbir zaman gizli hesabı olmadı. Zaten bütün ödemeleri Maliye Bakanı ve yardımcıları kanalıyla yapıyordu. Bunu herkes çok iyi biliyor. Yönetimdeki herkes anlatabilir. Evet siyasi destek sağlamak için parayı kullandığı oldu ama hep halkı için kullandı. Bugün hayatta olsaydı El Fetih'le Hamas bu durumda olmazdı. O Filistin halkını birleştiriyordu. Eğer gizlediği para olsaydı ortaya çıkartırlardı."
"EN ZAYIF HALKA BENDİM"
"Arafat, öldüğü zaman bankadaki hesabında ne kadar para vardı" diye açıkça sordum. Süha "Bilmiyorum Filistin yönetimine sormalısın" dedi. "Peki ya şahsi hesabında" diye üsteledim "Hiçbir şey yoktu" deyince çok şaşırdım. "Hiçbir şey mi" diye ısrar ettim. "Hiçbir şey, inan bana, garanti ediyorum" diyerek ekledi:
"Filistin yönetimi ve Başbakan Salam Fayyad sana her şeyi anlatır. Yaser'in kişisel hesabı yoktu. Danışmanlarıyla ortak hesabı vardı. Yüzde yüz eminim. Bu hiçbir zaman değişmedi.." "Ya mal varlığı, Paris'te bir apartman daireniz var mı" diye sordum. Şöyle yanıtladı:
"Hayır. Neler dediler neler. Paris'te küçük bir daire kiraladım. Çok komikti korumaların koruduğu küçük daireme siyasiler geliyordu." "Ya Malta'da yaşadığın bu apartman dairesi.. Kaddafi mi aldı" diye sordum. Gülerek "Hayır kiralık" dedi ve devam etti: "
Kaddafi'nin daireyi satın aldığı ve 3 de koruma gönderdiği yazıldı. Alırsa rahatsız olmam ama almadı ki. Yalan. Beni medyayla yakmaya çalışıyorlar. Yaser büyük bir kavga veriyordu. En zayıf halka bendim. Benim şahsiyetime acımasızca saldırdılar." "Peki nasıl geçiniyorsun" diye sorunca "Tabii ki Filistin Yönetiminden para alıyorum. Ayda 10 bin euro, gizli değil ki açık" dedi. Kısacası Süha Arafat'ın gizli hesaplara aktardığı iddia edilen milyonlar bulunamadı. Karısı ve kızına bıraktığı mirasa gelince. Süha "Kahire'de ailesinden kalan bir bina var. O kadar çok hissedarı var ki, satılsa bile kızına az bir şey kalıyor" dedi.
YARIN: NEDEN ARAFAT ÖLDÜĞÜ ZAMAN OTOPSİ İSTEMEDİ?