İçme suyu havzasına yakın yerde açılan taş ve mermer ocaklarının su kaynağını kirlettiği öne sürülen Başköy'de köylülerin su çilesi bir türlü bitmek bilmiyor. Dağdaki mermer kütlesi kesilirken kullanılan elmasın ısınmaması için kullanılan su içme suyu havzasına akarak köy halkının içtiği suya karışıyor. Yıllardır su mücadelesi veren köylüler elleri boş dönmekten artık bıkmış durumda. Bursa Valisi Şahabettin Harput'la da görüşen köylüler bu görüşmelerden bir sonuç alamazken, mermer ocaklarının çalışmasını ve su havzasını kirletmelerini hazmedemiyor. Mermer tozlarının suları kirletmesiyle beraber 120 haneli Başköy'ü yıllardır susuz bırakırken, Hollanda'ya ihracat yapılan köyde çiçekler bu suyla sulanıyor. Ancak çiçeklerin hassas olması sebebiyle çoğu çiçek kirli sular sebebiyle kuruyor.
Susuz kalan köy kadınları 5 kilometre öteden gelecek olan su tankerinin yolunu gözlüyor. Köye gelen sağlık ekiplerinin numune olarak aldıkları suyu laboratuvar götürürken yolda döktüklerini iddia eden köylüler, çamurlu sudan alınan numune raporlarının temiz çıkmasına ise anlam veremediklerini söyledi.
Köydeki su çeşmelerinin de kuruması üzerine köylüler, köyden her gün bir genci 5 kilometre uzaklıktaki çeşmeye temiz su tankını doldurmaya gönderiyor. 120 litrelik su tankını 3 saatte dolduran gençler, doldurdukları su tankını traktörle köy meydanına getiriyor. Traktör gelmeden 10 dakika önce bir köylü dağın tepesine çıkarak hoparlörden köye su geleceğini söyleyerek, köy sakinlerinin meydanda toplanması gerektiğini ifade ediyor. Ellerine kova alan köy kadınları su tankının yolunu gözlerken, traktördeki tanktan 5 litre su almak isteyen kadınlar adeta bir birleriyle kavga ediyor. İçmek için suya hasret kalan köy kadınları, "Her gün su sırası bekliyoruz. Anons ettiler sular kirli içmeyin diye. Temiz su gelecek diye bekliyoruz. Artık bu çileyi çekmek istemiyoruz" dediler.
Köylüler, geçim kaynağı olarak hayvancılığın yanında sera çiçekçiliği de yaparken, Hollanda'ya çiçek ihracatı yapılan köyde suların kirli akması sebebiyle her gün onlarca çiçek çöpe atılıyor. 120 haneli köyün yaklaşık yarısı sera çiçekçiliği yaparken köylüler, suların çamurlu akması halinde bu mesleği bırakarak köylerini terk etmek zorunda kalacaklarını söylüyor. 27 Aralık 2012'de duruşmalarının olduğunu ifade eden köy Muhtarı Hasan Acar, "Bizim köyde geçim kaynağımız hayvancılık ve sera çiçekçiliği. Ancak bu çiçekler hassas olduğu için temiz sularla sulanması lazım. Mermer tozları suya karışınca çeşme suları çamur akıyor. Bu suyla çiçekleri sulayınca çiçeklerin damarları çamur tutuyor ve bitkiler hava alamıyor. Damarlarından hava alamayan ve beslenemeyen çiçekler kuruyor. Hayvanlar bile bu suyu içemiyor. Suyu doldurup hayvanın önüne koyduğumuz zaman hayvan çamurlu suyu içmiyor" dedi.
Köylülerin daha önceki tepkileri üzerine Bursa İl Özel İdare Müdürlüğü'nden açıklama yapılmış, Başköy'e gelen su kaynağı bölgesi koruma alanı içine alınmıştı. İş yeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin yönetmeliğin 6. maddesine dayanarak yapılan açıklamada "Bu bağlamda ocak işletmesinden kaynaklanan olumsuzluklar giderilene ve yeraltı su kaynaklarının kirlenmesinin önlenmesine yönelik olarak hazırlanarak DSİ Bölge Müdürlüğü ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne onaylatılacak bir projenin idaremize sunulmasına kadar adı geçen mermer ocağının faaliyetlerinin durdurulmasına karar verilmiştir" denilmişti. Ancak adı geçen mermer ocağını çalışma faaliyetine son vermezken, Bursa İl Özel İdaresi'nin kararına rağmen tepki çeken ocakta mermerlerin kesilirken çıkardığı tozlar dikkat çekti.
Bursa Valisi Şahabettin Harput, daha önce yaptığı açıklamada Başköy köyünde madenlerin kirlettiği suyun arıtılacağını ve maden ocağının bazı önlemleri almasının sağlanacağını söylemişti. Harput, "O zaman bizim köylü vatandaşa kirli suyu içirme gibi bir hakkımız ve lüksümüz yoktur. Köylü vatandaşa temiz su verme bizim görevimiz. Köye üçüncü bir kaynak bularak yeni bir su getirme arayışına girdik. Suları kirlettiği iddia edilen ocakta bazı eksiklerin olduğu tespit edildi. Bunlarında Maden İşletmesi tarafından bir an önce giderilmesi konusunda kendilerine bir zaman dilimi mühlet verilecek" demişti.