Gazi Üniversitesi'nde yapılan Türkiye'nin üçüncü yüz naklinin "mimarları" basının karşısına geçti ve 3 boyutlu naklin nasıl gerçekleştirildiğini anlattı. Gazi Üniversitesi Plastik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selahattin Özmen, kendisiyle birlikte ameliyata giren, plastik cerrah uzmanları Prof. Dr. Sühan Ayhan, Serhan Tuncer ve Cemal Fındıkçıoğlu'yla birlikte açıklama yaptı. Doç. Dr. Özmen, 3 boyutlu operasyonu slaylatlarla gösterdi.
'BEN DEĞİL, BİZ'
6 yıl önce ateşli yaralanma sonucu, ağız, dudak, damak, dişler ve burun kökünü kaybeden Hatice Nergis'in, 11 saat süren nakil ameliyatından sonraki 5'inci gününde durumunun çok iyi olduğunu söyleyen Özmen, "Banyosunu yaptı, ağızdan sıvı almaya başladı. Oda içinde dolaşıyor, şişkinlikleri azaldı. Psikologu uygun gördüğünde de yüzünü kendisine göstereceğiz" dedi. Toplantıdan sonra SABAH muhabirine de özel açıklamada bulunan Doç. Dr. Özmen, operasyonun tek kişiye mal olmaması için ise nakil merkezi ruhsatının kendisi adına olmasına rağmen ameliyatta "ekip ruhunu" şöyle anlattı: "Benimle birlikte ameliyata giren, plastik cerrah uzmanları Prof. Dr. Sühan Ayhan, Serhan Tuncer ve Cemal Fındıkçıoğlu'ya birlikte birer damar diktik. Buradaki uzman arkadaşlarımızın hepsi tek başına yapabilirdi ama 'Ben değil biz' olsun diye hepimizin operasyonda eşit katkısı var." Özmen, basın toplantısında ise sadece mikrocerrahiyi kendilerinin yaptığı şeklinde bir algı oluşmasını istemediklerini ifade ederek, "Türkiye'de en az 100 kişi olduğunu biliyorum mikrocerrahi yapabilen" dedi. Doç. Dr. Özmen, kendilerine "Hastayı neden basının önüne çıkarmıyorsunuz?" soruları yöneltildiğini belirterek, "Aslında olması gereken bizim yaptığımız" diyerek daha önce yapılan yüz nakillerinde hastanın medya önüne çıkartılmasını da eleştirdi. Nakille ilgili kamuoyunu bilgilendirdiklerini belirten Özmen, "İlk yüz naklini de biz yapsaydık, farklı davranmazdık. Donörün ve alıcıların ailesini, özel hayatını düşünmek zorundayız. Bunları ifşa etmek, sadece bundan sonra vericilerin önünü tıkar" dedi. Özmen bir soru üzerine ise hastanın artık damağı ve dişleri olduğunu belirterek, "3 boyutlu bir yapı olarak onu oraya yerleştirmek hiç de kolay değil. Yani oraya milimetrik olarak o yapıyı oturtmanız gerekiyor. O üç boyutlu yapıyı milim milim işledik ve o da çok zaman aldı" şeklinde konuştu.
'ÇOK GÜZEL BİR YÜZÜ VARDI'
"Hasta kime benzeyecek?" şeklindeki bir soru üzerine ise Özmen, şunları söyledi: "Şimdi deri nakli yapıyorsanız burada temel iskelettir. İskeleti örttüğünüzde alıcıya benzer ama Kemik ve kıkırdak doku varsa vericiye de benzer. Bizimki biraz vericiye benzeyecek. Allah rahmet eylesin merhumenin o kadar güzel bir burnu ve yüzü vardı ki vericiye benzeyecek olmasında hiçbir sorun yok. Renk farklılıkları da ilaç ve makyajla kamufle edilebilecek durumda. Çok güzel bir burnu ve ağzı oldu." Doç. Dr. Özmen, yüz nakli yapılan Hatice Nergis'in ilk uyandığında Akdeniz Üniversitesi'ndeki Uğur Acar gibi baş parmağını göstererek her şeyin yolunda olduğuna dair işaret yaptığını ve kağıda 'seni seviyorum' ve 'yeğenlerimi kucaklamak istiyorum' yazdığını söyledi.