Şişli'de, on yıllardır adeta kapalı kutu gibi duran Ermeni Mezarlığı'ndayım. Sadece bir bölümde bile, 100 metrekarelik alan içinde Türkiye'nin son 100 yılında kültür-sanat-politika- bilim- ekonomi ve siyaset alanında iz bırakmış en az 100 Ermeni vatandaşımızın kabri var. Özellikle de kapısı '
Sanatçı ve Aydınlar Anıtı' olan ada içinde
Onno Tunç- Toto Karaca- Udi Hırant- Bimen Şen- Nubar Terziyan- Agop Dilaçar- Kemani Sarkis Efendi ve daha pek çok unutulmaz insanımız yatıyor.
KİMLER YOK Kİ...
Son derece bakımlı ve estetik olan Ermeni Mezarlığı daha çok arkeoloji müzesine benziyor. Patrikler ve papazlar için ayrılmış bölümdeki taş yapılar ve kabirler usta heykeltıraşlar ya da ünlü ustaların elinden çıkmış. İsviçre'ye ilk golümüzü atan
Tenekeci Garbis lakaplı milli futbolcumuz da (İstanbulluoğlu) orada yatıyor, İlk Ermeni Milletvekilimiz
Berc Keresteciyan da. Osman Hamdi Bey'le Güzel Sanatlar Akademisi'ni (Sanayi-i Nefise) kuran
Arkeolog- Heykeltraş Yarver Oskand'ın da ebedi istirahatgâhı da orada; tüm malı mülkü servetini TSK'ya miras bırakan Markiz'in kurucusu
Avadis Ohanyan Çakır'ın da. Ünlü Genelev patroniçesi ve vergi rekortmeni Matilt Manukyan'ın şiirlerle övüldüğü mezar taşına da rastlıyorsunuz, bir mezar taşı bile olmayan Çiçek Pasajı'nın ünlü sembolü akordeoncu Madam Anahit'in köhne mezarına da.
SORDUM ANLATTI
Ermeni Vakfı tarafından idare edilen kabristanın 1. Derece sorumluları da ilk profesyonel boksörümüz Garbis Zakaryan ve Beykoz'un eski milli kalecilerinden Aleksan Dadyan. Bu tarihi mezarlığı gezerken bana rehberlik eden Dadyan'la bir taraftan da söyleşiyoruz.
Nasıl bu kadar bakımlı düzenli tutabiliyorsunuz burayı tebrik ederim. Herkes mümkün olduğu kadar katkıda bulunuyor. Sizin gibi dostlar zaman zaman gelip beğendiğini söylüyor mutlu oluyoruz.
Doğma büyüme İstanbul çocuğuyum, çok da meraklı turşucuyum ama ilk kez geldim buraya. Çünkü girmek yasakmış, izne bağlıymış gibi bir atmosfer yaratılmış. Asla yok öyle bir şey. Kapımız iyi niyetli herkese ardına kadar açık..
Güvenliği nasıl sağlanıyor? Mesai saatleri içinde bekçilerimiz var. Gece olunca da eğitimli köpeklerimizi serbest bırakıyoruz. 2-3 Kangal ve kurt köpeklerimiz var.
Yurt dışından ziyaretçiler de geliyor mu? Elbette. Geçenlerde Brezilya'dan bir Ermeni işadamı geldi. Tüm akrabaları burada yatıyormuş. Zaten bakımlı olan aile mezarlarını daha da güzelleştirdi. Udi Hrant için Amerika'dan bir belgesel ekibi geldi 1 ay önce. TRT'den arkadaşlar da güzel bir çekim yaptılar kısa süre önce.
MADAM ANAHİT
Madam Anahit yani 'akordeoncu anne' sadece Çiçek Pasajı'nın değil İstanbul'un sembollerindendi. Evet herkes tanır severdi kendisini.
Bunca bakımlı, zengin mezarı arasında Anahit'in mezarı toprak, üstüde ot bitmeyen, isimsiz, paslı istavrozu bile yan yatmış halde. Niye ki?
BÜTÇEYE BAĞLI
Bunlar biraz da geride kalanlarıyla ilgili. Bizim bütçemiz yettiğince bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama yetemiyoruz elbette.
Çiçek Pasajı esnafının dernek başkanı Bayram Abimiz var. Garsonluktan gelip 50 yılda 3-4 dükkanın sahibi oldu. Ona söyleyeceğim. Bak pasajın ortasında Madam Anahit'in fotoğrafını asmışsınız. O orada duracaksa mezarı yaptırın. Yaptırmayacaksanız indirin o resmi diyeceğim.