9 kişi diri diri yandı

İstanbul'dan Trabzon'a giden yolcu otobüsü, Görele'de, önce kaldırıma sonra trafik levhasına çarparak devrildi. Bir anda alev alan otobüste, şoför ve 8 kişi yanarak can verdi; 35 kişi de yaralandı. Şoförün uyuduğu iddia edilirken, 5 yıllık ehliyet sahibi şoförün şehirlerarası otobüste direksiyon başına geçmesi, "Şehirlerarası yollarda görev yapabilecek tecrübeye sahip miydi" tartışmasını da beraberinde getirdi. 27 yaşındaki Ali Yılmaz'ın kazadan 1.5 saat önce direksiyonu babası Necip Yılmaz'dan devraldığı ve Espiye'de kaza atlattığı da ortaya çıktı.

ÇOCUKLARI ÇIKARDILAR
Korkunç kaza dün sabah saat 06.50'de, Karadeniz Sahil Yolu üzerinde, Giresun'un Görele ilçesine bağlı Soğuksu Mahallesi'nde meydana geldi. İstanbul'dan Trabzon'un Of ilçesine giden, Metro Turizm'e ait Mercedes Travego marka yolcu otobüsü, Ali Yılmaz'ın direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi üzerine önce kaldırıma, sonra trafik levhasına çarpıp devrildi. Ardından çıkan yangında şoför ve 8 kişi yanarak hayatını kaybetti; 35 kişi de yaralandı. Kaza anında, anneler çocuklarını otobüsün camlarından dışarı atarak son anda kurtardı. Ölenlerin kimliği kimliği; şoför Ali Yılmaz, muavin Erhan Yıldız ile yolcular Mehmet Usta, Kadir Tütüncü, taekwondo milli hakemi Abidin Peker, Hatice Yavuz, Kıymet Yavuz, Emin Özdemir, Mehmet Ziya Topcu olarak açıklandı. Cesetler otopsi ve kimlik tespiti için Trabzon Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderildi. Kadir Tütüncü, Mehmet Usta ve Ernah Yıldız'ın cesetleri tespit edilerek ailelerine verildi. Diğer altı cesedin kimlik tespitlerinin ise bir kaç gün sürebileceği belirtildi Kazanın ardından otobüs, çekici ve vinç yardımıyla çevrildi. Yangında zarar görmeyen bagajdaki eşyalar bir kamyonete yüklendi. Esenler Otogarı'ndan yola çıkan otobüsü, Necip Yılmaz'ın, oğlu Ali Yılmaz ile dönüşümlü kullandığı öğrenildi. Kazadan 1.5 saat önce, Giresun'da direksiyona geçen ikinci şoför Yılmaz'ın, Espiye'de önündeki araca çarpmak üzereyken son anda frene bastığı belirlendi. Otobüs son molayı ise Samsun Çarşamba'da verdi. Kazada yaralanan baba Necip Yılmaz da Görele Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Görele Belediye Başkanı Ertuğrul Melikoğlu, kazanın şoförün uyuması sonucu meydana geldiğini öne sürdü. Yolcular da aynı iddiayı destekledi. Ancak Sevgi Hastaş, şoförün güneş geldiği için eliyle yüzünü kapattığını ve kazanın o sırada olduğunu söyledi. Firma yetkilisi Rüştü Çakır ise Espiye, Tirebolu ve Görele ilçelerinde yolcu indirildiğini, 300 metre sonra kazanın yaşandığını, bu kadar kısa sürede şoförün uyuyakalmasının mümkün olmadığını savundu.



OTOBÜS DAHA BİR AYLIK
Rüştü Çakır, şoförlerin 4 saatte bir değişim yaptıklarını belirterek şu bilgileri verdi: "Araçlarda dijital kart sistemi var. Kim direksiyona geçiyorsa ehliyetini takıyor. Polis de kontrol ediyor. Asıl şoför Necip Yılmaz, patlama sesine uyandığını, ardından otobüsün yanmaya başladığını söyledi. Patlama, otobüs seyir halindeyken olmuş. Patlamanın yakıt deposundan kaynaklandığını düşünmüyoruz. Otobüsüm daha bir aylık." Vali Dursun Ali Şahin de otobüsün 60 kilometre hızla gittiğini belirterek, yakıt olarak kullanılan "10 numaralı yağın" yangına yol açabileceğini dile getirdi.

Yangının nedeni yağdaki tiner mi?
Vali Dursun Ali Şahin'in, "Yangına 10 numaralı yağ yol açmış olabilir" açıklamasını değerlendiren Kimya Yüksek Mühendisi Dr. Kudret Rodopman şöyle dedi: "Dizel yakıt 55 derecede yanarken, 10 numara yağın yanma derecesi 240'a yakındır. Yalnız, dizel yakıt ve 10 numara yağın içine tiner katılması halinde yanma dereceleri 25 dereceye kadar düşebiliyor. ÖTV'siz yakıt kullanabilmek için yakıtın miktarını tiner koyarak artırmaya çalışıyorlar. Muhtemelen, otobüsün kullandığı yakıtın içinde kullanılan tiner yanmayı hızlandırmış olabilir. Yangını sadece 10 numara yağa bağlamamak gerekiyor. Bu yapılan inceleme sonrasında kesin olarak anlaşılacaktır. Dizel yakıtlar ve yağlar birbirine benzer maddelerdir. Asıl sorun ÖTV ile ilgili. 10 numara yağ, dizel yakıta göre 175 kuruş daha ucuz diye tercih ediliyor."

'30 yaşın altında şoför almıyoruz'
Mustafa Yıldırım (Ulusoy Genel Müdürü): Ulusoy'da bin 200'e yakın sürücü çalışıyor. Biz sürücülerimizi işe alırken tecrübeli olmalarına dikkat ediyoruz. Ayrıca 30 yaşın altındaki sürücüleri çalıştırmıyoruz. Türkiye'de temel sorun ehliyetlerin veriliş şekli. Özellikle üst ehliyetlerin, mesleki yeterliliği ve teknik yeterliliği olan kurslar tarafından verilmesi lazım. Sürücülerin psikoteknik testlerini yapan kurumlar yetersiz. Para karşılığı yapıp, sürücüleri testten geçiriyorlar. Oysa bu testlerde, sürücülerin uzun yol şoförlüğüne uygun ruh hallerinin olup olmadığı, psikolojik sorunlarına bakılıyor.

'5 yıl uzun yol deneyimi şart'
Bilal Doğan (Varan Turizm İşletme Müdürü): Bünyemizde 200 otobüs kaptanı görev yapıyor. Bunların yaş ortalaması 40- 45 arasında. Şoför alırken en önemli koşulumuz 10 yıllık E sınıfı ehliyetli bulunması ve en az 5 yıllık uzun yol tecrübesine sahip olması. 18 saat üzeri yolculuklarda, otobüslerimizde en az üç kaptan bulunuyor.

'Pratikte 6 senelik tecrübe gereklidir'
ULAŞTIRMA Bakanlığı Kara Ulaştırma Genel Müdürlüğü'nden edinilen bilgiye göre şoför Ali Yılmaz 27 yaşındaydı ve otobüs kullanmak için gereken SRC belgesine de sahipti. E sınıfı ehliyet, sadece 22 yaşını doldurmuş kişilere veriliyor. Üniversitelerin sürücü eğitimi veren bölümlerinden mezun olanlar için bu şart aranmıyor. Şoförün yeterli tecrübeye sahip olup olmadığı sorusunu değerlendiren Kütahya Bozok Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Otobüs Program Koordinatörü Çağrı Vakkas şunları söyledi: "Otobüs kullanabilmek için E sınıfı ehliyet sahibi olup 22 yaşını dolduymak yeterli. Biz teoride 2 yıllık eğitim veriyoruz. Pratikte ise 6 yıllık bir tecrübe olması gerekir. Ancak o zaman 'uzun yol kaptanı oldu' diyebiliriz."

Dehşetin tanıkları: Etraf ceset doluydu
Sağ eliyle güneşi engelliyordu
Sevgi Hastaş (33-görgü tanığı): "Parkta yürüyüş yapıyordum. Otobüsü karşıdan gelirken gördüm. Oldukça yavaştı. Şoför genç biriydi. Sağ elini gözüne tutmuş, sol eliyle direksiyonu idare ediyordu. O sırada hafif bir yalpalama yaptı, toparladığı sırada kaldırıma vurdu, ardından da direğe çarptı. Çarpmanın hemen ardından büyük bir patlama oldu ve otobüsün ön bölümü yanmaya başladı. Araçtan fırlayan lastik önümden geçti. Hemen kaza yerine koştum. Bir kadına yardım etmeye çalıştım. Bana, 'Cep telefonumdaki ilk numarayı arar mısın?' dedi. Aradım, annesiyle konuştu. 'Anne oğluma kavuşamadım' diyerek gözyaşı döküyordu. Sonra bir patlama daha oldu, oradan uzaklaştım."

Şoförün gözleri kapalıydı
Hatice Erdem (25-kurtulan yolcu): "Orta sıralarda oturuyordum. Kaza sırasında şoförün uyuduğunu düşünüyorum. Çünkü aynadan gözlerini kapalı olarak gördüm. Beni dışarıya bir amca çıkarttı. Herkes can derdindeydi."

Dehşet bir görüntüydü
Fevziye Kızılkuş (47-kurtulan yolcu): "Kaza olduğu anda uyuyordum. Bir anda kendimi koltukların arasında buldum. Beni çıkarttılar, o sırada otobüs yanmaya başaldı. Dehşet bir görüntüydü. Küçük çocukları etrafta gördüğümde yardım etmek istedim ama ayağım kırıldığı için gidemedim."

Kızımı dışarıya çıkardım
Bilal Kefelioğlu (56-kurtulan yolcu:) "Büyük bir gürültü oldu. Direk başıma vurdu. Hemen yan tarafımdaki kız kardeşimi çıkardım. 10 yaşlarında bir erkek çocuğu vardı, onu da dışarı attım. Kızım koltuğun arkasına sıkışmıştı. Onu da koltukları kırarak dışarı çıkardım. Ardından da kendim çıktım. Bu sırada ikinci patlama oldu. Etraf cesetlerle doluydu."