Kayseri'deki Kültepe kazıları sırasında iskeleti bulunan 2 bin 500 yıllık "Anadolu Kadını", gümrük engeline takıldı. İskeletin tomografisinden yola çıkılarak, Yeni Zelanda'da özel bir teknikle oluşturulan "yüz mumyası", vergiye tabi olduğu gerekçesiyle İstanbul Atatürk Havalimanı Gümrüğü'nde alıkonuldu. Yüzü kurtarabilmek için Kültür Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi çaba sarfediyor. Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığındaki Kültepe kazısı, 2008'de, büyük bir keşfe sahne oldu. Arkeologlar, kazı sırasında, tam 2 bin 500 yıl önce yaşayan bir kadın çiftçinin iskeletini buldu. Yeni Zelanda Otago Üniversitesi Yapısal Biyoloji ve Anatomi Bölümü araştırma görevlisi Dr. George Dias, Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nin davetiyle bölgeye gelerek, kemikler üzerinde araştırma yaptı. 2009 yılının nisan ayında, 35-50 yaşları arasında olduğu tahmin edilen kadına ait kafa iskeletinin tomografisi çekildi. Filmler, bilgisayar ortamında Dias'a gönderildi.
SİLİKON DERİ KULLANILDI
Ardından da, ince yumuşak noktalarındaki girinti ve çıkıntılar hesaplanarak, yüzün matematiksel modeli çıkarıldı. Analiz edilen verilerle yüz yapılandırmasının son aşamasına geçildi. Bu aşamada da önceki tekniklerden farklı olarak plaster yerine silikon deri kullanıldı.
29 TEMMUZ'DA GÖNDERİLDİ
Model, gerçek saç ve üzerinde damarların bulunduğu gerçek gözlerle desteklendi. Yaklaşık 15 ay süren çalışmaların ardından etlendirilen ve bilim dünyasında büyük yankı uyandıran yüz, geçen 29 Temmuz'da Türkiye'ye gönderildi. Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde de, vücut iskeleti mumya tekniği ile "etlendirilecek" ve "Anadolu Kadını" İstanbul'da sergilenecekti. Fakat yüz mumyası, gümrükten çıkartılamadı. Özel bir kargo şirketiyle Türkiye'ye getirilen yüz, vergiye tabi olduğu gerekçesiyle İstanbul Atatürk Havalimanı Gümrüğü'nde görevliler tarafından alıkonuldu. Kültür Bakanlığı ve kazı başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başta olmak üzere, Ankara ve Anadolu Üniversitesi yetkililerinin tüm çabasına rağmen, "Anadolu Kadını"nın yüzü gümrükten çıkartılmadı.
SERGİ AMAÇLI BELGESİ
Kültepe-Kaniş Kazıları Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu'nun, yabancı bilim adamları tarafından hiçbir ücret alınmadan etlendirilen yüzün, sergileme ve eğitim amaçlı olduğu, hiçbir ticari değer taşımadığı şeklindeki yazısı da, sorunun çözülmesini sağlayamadı.