Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş, taraftarlarına sundukları ürünlerle ezeli rekabeti yeşil sahalardan günlük yaşama taşıdı
ABONE OL
Türkiye'nin üç büyük spor kulübü Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın yeşil sahalarda süren rekabeti modaya da sıçradı. Formadan ayakkabıya, çoraptan saate kadar pek çok ürünle taraftara hizmeti amaçlayan kulüplerin koleksiyonları, ünlü markalarla yarışacak cinsten. Sadece statta değil günlük hayatta, hatta işe giderken bile kullanılacak ürünleri takım ruhunu kaybetmeyen tasarımlarla taraftarlara sunan kulüpler, cirolarını da katlıyor. Öyle ki onların tasarladığı formalarda kullanılan renkler trend, sporcuların aksesuvarları moda oluyor. "Her şeyden önce taraftarız, sabahlayarak, kimi zaman ağlayarak tasarım yapıyoruz" diyen gizli tasarım kahramanları işin sırrını SABAH'a anlattı:
MEŞE PALAMUDU GİZLİ FB LOGOSU Bu yıl "Cadde" koleksiyonu ile takım elbiseyi bile taraftar ruhuyla biçimlendirmeyi başardıklarını anlatan Fenerbahçe Spor Ürünleri Pazarlama Müdürü Tezcan Şaylı, 10 kişilik bir tasarım ekibiyle çalıştıklarını anlatıyor. Yeni modeller, trendler ve renkler için dünya modasına yön veren ünlü markaları takip ettiklerini anlatan Şaylı şöyle diyor: "Artık moda da işin içine girdi, her 2 ayda 1 yeni ürünü piyasaya sürerek taraftarın her daim yeni bir ürün bulmasını sağlıyoruz" diyor. Güç ve kudretin simgesi meşe palamudu logosu ile gizli bir taraftar amblemi oluşturduklarını anlatan Şaylı "Bu logoyu Fenerbahçeli biliyor, ama üzerinde bu küçük logo olan kazağıyla taraftarlığını ön plana çıkarmadan işe gidebiliyor.
" REFLEKS ÜRÜNLER "
1 milyon taraftara 100 Lira harcatacağız" diyerek hedeflerini anlatan Şaylı "Geçen yıl ciromuz 41 milyon TL idi. Bu yılki hedefimiz 100 milyon TL" diyor. Bu yıl ürettikleri arma formasının en çok sattıkları ürün olduğuna dikkat çeken Şaylı "350 bin adet forma sattık. 140 farklı T-shirt modeliyle rekor kırıyoruz" diyor. Koleksiyon Müdürü Zeynep Balaban, kadın taraftar için de taşlı ve renkli baskılarla daha feminen bir çizgi yakaladıklarını belirtiyor. Derbi maçları sonrası ortaya çıkan esprili T-shirtleri "refleks ürünleri" olarak adlandıran Balaban, en eğlenceli tasarım hikayelerinin bu ürünlere ait olduğunu anlatıyor. Maçı üretim atölyelerinde birlikte izleyen tasarım ekibi bir üyelerini de stada yolluyor. Stadın havası ve yeni pankart ve sloganlar bire bir telefonla ekibe aktarılıyor. Maçın bitiş düdüğü çalar çalmaz ekip hararetli bir üretim sürecine giriyor.
CİMBOM'A KIRMIZI CESARET FORMASI
Cesaret" formasını satışa çıkardıkları gün konuştuğumuz Galatasaray'ın ünlü tasarımcısı Evrim Timur, "Bugün bizim için çok özel bir gün. Yeni formamızı kapıda karşıladık, kolileri açıp tek tek öpüp okşayarak yerlerine astık. Sanki lavlar doldu mağazanın her yanına" diyor. Timur devam ediyor "Her şeyden önce eski bir Galatasaraylı atletim. Daha önce giydiğim bu formayı tasarlamak gurur kaynağı" diyor ve ekliyor: "Tasarım sürecinde arkadaşlarımızla kimi zaman ağlayarak çalışıyoruz. Galatasaray'ın kültürünü ve yaşam biçimini ürünlere aktarıyoruz."
ETİMOLOJİK KÖKLER Ürünleri tasarlarken taraftardan büyük destek aldıklarını dile getiren Timur, şöyle konuşuyor: "Bu yıl tasarladığımız formalarda Galatasaray'ın etimolojik köklerinden ilham aldık." Timur "Galata sözcüğü 2288 yıl geriye gidiyor. Asaleti simgeleyen mor formamızın adı da bu nedenle 2288 oldu" diye konuşuyor. Yılbaşı sürprizi olarak piyasaya sundukları "Cesaret" isimli kırmızı formanın çok özel olduğunu dile getiren Timur "Uzun zamandır taraftar kırmızı formaya özlem duyuyordu" diyor. Şimdiye dek en çok satan formanın mor forma olduğunu belirten Timur "Satış hızı olarak da rekor kırdı. Üretimimiz satış hızına yetişemedi' diyor. Ayrıca bu formanın çok konuşulduğunu ve 100 gün manşette kaldığını söyleyen Timur "1.5 yılda yüzde 51 büyüme kaydettik" diyor. İlk kez bu yıl forma ile koleksiyon satışının kafa kafaya geldiğini anlatan Timur yaz sezonu için de "Bu yaz taraftarın olduğu her yerde olacağız" diyerek plajlara ineceklerinin sinyallerini veriyor.
EN BÜYÜK GÜÇ BEŞİKTAŞ SEVGİSİ
Beşiktaş Store'larda yer alan ürünlerin uzun süredir birlikte çalışan tasarım ekibi ve üretici desteğiyle oluştuğunu anlatan Beşiktaş Sportif Ürünler Genel Müdür Yardımcısı Emre Altunlu tasarımda en büyük gücün Beşiktaş sevgisi olduğuna inandıklarını dile getiriyor. Tasarım ekibi üyelerinden Serkan Karaman'ı örnek gösteren Altunlu "Şu an askerlik görevini yerine getirdiği halde bize neredeyse her gün yeni tasarımlar gönderiyor, Beşiktaş sevgisi durmuyor" diyor. İyi satan ürünlerin üzerinde rötuşlar yaparak yeniden ürettiklerini dile getiren Altunlu "Taraftarımız kartal figürünü çok seviyor, her tasarımımızda yer vermeye çalışıyoruz" diyor. Üreticilerin tasarladıkları ürünleri de değerlendirdiklerini dile getiren Altunlu bu yıl Beşiktaş taraftarlarının katılacağı bir tasarım yarışması düzenlediklerini ve bunu internet ortamında duyurduklarını anlatıyor. Taraftarın ne tür bir tasarım istediğini kendi ağızlarından duyma fırsatı yakaladıklarını söyleyen Altunlu "Gelen tasarımlar ekibimiz tarafından değerlendirilip beğenilenler satışa çıkıyor" dedi. Orta yaş ve üzerine hitap eden ürünler için Sarar ile çalıştıklarını anlatan Altunlu "En büyük hedefimiz günlük yaşam içinde kullanılacak ürün çeşidini arttırmak, taraftarın işini kolaylaştırmak" diyor. Önemli maçlar öncesi tasarım ekibinin olası skorlarla ilgili önceden tasarım yaptığını anlatan Altunlu "Çoğu zaman büyük risklere girip üretimi önceden başlatıyoruz. Örneğin bu yılki şampiyonlukta 2 ay öncesinden şampiyonluk ürünlerini tasarlayıp ön siparişlerini yapmıştık. Maçı bitiren düdükle birlikte mağazalarımız şampiyonluk ürünleriyle doldu. Amacımız taraftarın maç sonrası ilk sabah T-shirtünü alıp giymesi" diye konuşuyor.
BU AŞKIN KORSANI OLMAZ
Korsan forma satışının en büyük problemlerden biri olduğunu dile getiren Altunlu "Her şeyden önce bu kanunsuz bir iş. Buna hiçbir taraftarımız alet olmamalı" diyor. Altunlu taraftar bilincinin bu noktada devreye girdiğini söylüyor. Bilinç arttırmak için "Bu aşkın korsanı olmaz" sözleri yazılı pankartları stad içine ve çevresine yerleştirdiklerini anlatan Altunla "İnönü Stadı yeri itibariyle 3 farklı belediyenin alanına giriyor. Korsan satıcılar yer değiştirerek zabıtalardan kaçabiliyor" diyor.