Antalya'da 15 ay önce çocukluk aşkı Tuğba Soyöz'le birlikte geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan Cafer Sinan Eroğlu, hayatını kaybetti. Acı haber, Cafer'i yaşatmak için insanüstü bir çaba gösteren Tuğba'yı perişan etti. Okulunu bırakıp hastane odasında sevdiği gence bakan liseli genç kız, "Acaba ben eksik bir şey mi yaptım" diyerek gözyaşı döktü.
TUĞBA'YI GEZDİRİYORDU
Antalya Baro Meslek Lisesi öğrencisi 2 genç, 7 Eylül 2008 tarihinde bir aile dostlarının arabasını alarak gezmeye çıktı. Ancak ehliyeti olmadan direksiyona geçen Cafer Sinan Eroğlu (18), küçük bir çocuğun aniden karşısına çıktığını fark edince heyecanlanarak fren yerine gaz pedalına basarak hızla duvara çarptı. Kazadan hafif yaralı kurtulan Tuğba Soyöz (18), kısa sürede taburcu edildi. Ancak Tuğba, hastaneden ayrılmadı, soluğu Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde yatan Sinan'ın yanında aldı. Doktorlar, "Yaşamaz, yaşaması mucizelere bağlı" diyordu. Yaklaşık 5.5 ay yoğun bakımda kalan ve sol gözü tamamen kapanan Sinan, kol ve bacaklarını oynatamaz, hatta konuşamaz halde evine götürüldü. Tuğba, midesinden bağlanan bir hortumla beslenen, altına bez bağlanarak tuvalet ihtiyacı giderilen ve hiçbir tepki vermeyen Sinan'ın başından bir an olsun ayrılmadı. Hem hastanede, hem de evinde sürekli ona baktı. Hatta Tuğba, Sinan'ın yanında olabilmek, ona bakabilmek için okulunu yarım bıraktı. Tuğba, bayramın ilk günü de hemen çocukluk aşkının yanına koştu. Ona aldığı yeni kıyafetleri giydirdi. Tuğba, kendi elleriyle hazırladığı yemeğini de yedirdiği Sinan'ın kulağına, "Yine yanındayım. Sinan, bayramın birinci günü, kalk da hüznümün yüzü gülsün" dedi. Tuğba, Sinan'ı öptü, bayramlaştı, akşam olunca da evine gitti. Dün sabah saat 06.00'da Tuğba'nın telefonu acı acı çaldı. Telefondaki ses, Sinan'ın öldüğünü söyledi. Henüz 3 yaşındayken babasını kaybeden Tuğba, annesi ve ablalarıyla hemen Sinan'a koştu. Daha bir gün önce giydirdiği çoraplarını ayağından çıkarıp öptü, kokladı. Sonra, "Sadece 15 ay yaşatabildim" dediği Sinan'ı öptü. Gözyaşlarına boğulan genç kız, Sinan'ı 2 gün önce rüyasında gördüğünü hıçkırıklarla anlattı: "Bana sanki 'Ohh rahatladım' diyordu. Bu vedalaşma mıydı, bilemiyorum. Ben onu çok seviyorum. Şimdi ben onsuz ne yaparım" diye konuştu.