Bu sonuç hiç hesapta yoktu... Oysa dün kazanılacak 3 puan hemen hemen işi bitirecekti. Grupta ilk 3 hesaplanırken, ikincilik şansı matematik olarak vardı şimdi dördüncü olma durumu da doğdu. Gruptan çıkmak için en ciddi rakibiniz Juventus, Real Madrid'den bir puan almış ve İtalyanlar, Arena'ya gelecek. Ama Galatasaray dün ilk 15 dakikalık Kopenhag baskısına dayanamadı. Golü yedi, pozisyon verdi, sonra 75 dakika ceza sahasının önünde bekleyen Kopenhag karşısında golü bulamadı. Sistem değişti, oyuncular değişti ama değişmeyen bir tek şey şuursuzluktu. Bilinçli ataklardan yoksun ve en önemlisi kapanan takımları açma konusunda iki ana silahı kullanamadı; kanatlardan gelmek ve ceza sahasına yakın bölgelerde şut atmak. Bu bölgede kısa kısa paslar ya da Drogba'ya doğru merkezden şişirilen toplar. Buradaki maçı düşündüğümüz zaman hep kenarlardan gelip golleri bulan Galatasaray, oyun devam ettikçe oyuncu ve sistem değişikliği yaparak kanatlardan oynama şansını kaybetti. 1-0 mağlupken oyunu Ceyhun, Melo ve Selçuk'la bitirmek zaten ceza sahasına gömülen ve merkezi koruyan rakip için biçilmez kaftandı. Yetmedi Bruma da içeri girdi. İkinci bölgede 16-17 oyuncu karma karışık bir mücadele içine girdiler.
FİNAL JUVENTUS'LA
Yapması gereken en önemli şey rakibin savunma dengesini bozmaktı. Bu denge çizgilere inip kanatlara çıkmak yani oyunu açmaktı. Kopenhag oyunu sıkıştırmak, kalabalığa sokmak isterken Mancini de yardımcı oldu. Kendi oyuncularını da o kalabalığa soktu. "Ya bu gol de kaçar mı" diyeceğimiz pozisyon bulamadık. Önce gruptan çıkmayı garantilemiş Madrid'e gidilecek ardından Juventus'la oynanacak. Büyük ihtimalle Juventus buraya 6 puanla gelecek. Madrid'deki her sonuca rağmen final Arena'da oynanacak. Hakem çok iyi maç yönetti.
MAÇIN ADAMI: Olof Melberg