Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'nin Avrupa Kupası maçlarından önce Şenes Erzik'ten hakem koridorlarında dolaşarak hakeme kendisini göstermesini rica etmiş ve hakemler de onu görünce adil maçlar yönetmişler. Dün geceki maçı gördükten sonra şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Şenes Bey'in değil koridorlarda dolaşmak, Alman hakem Wolfgang Stark'ın gölge gibi peşinde dolaşması gerekirmiş.
Bir takımın bir Şampiyonlar Ligi maçında hakem tarafından böylesine hakkının yendiğini daha hiç görmedim. Tam iki tane buz gibi, tartışmasız ve yoruma açık olmayan penaltı verilmedi. Hem de en kritik dakikalarda. Daha ilk dakikada Vidic'in Umut'a yaptığı hareket o kadar açık ki... Bileğine basıyor. Vahim olanı Umut, o anda HAKEMLERİN GÖRÜŞ ÜÇGENİ içinde. Bir tarafta hakem, pozisyona 15 metre. Hadi o görmedi, yardımcı da 15 metre. Hadi o da görmedi, çizgi hakemi de 15 metrede. Yazıktır. Üç hakem ve altı göz böylesine açık bir penaltıyı göremiyorsa ben düşünürüm. Yine son dakikada yer aynı yer.
Altı kör göz
Yine görüş üçgeni içinde Aydın'a açık bir penaltı yapılıyor. Ama üç "Sözde hakem" ve altı kör göz bu penaltıyı da göremiyorlar. Ama ne hikmetse Manchester'ın penaltısı çok rahat görülüveriyor. Üstelik bunları dünya hakemliğinde söz sahibi olan Alman hakemler yapıyor. Oysa ki maçın başındaki penaltı verilse ve Galatasaray maça galip başlasa böyle mi olurdu? Her iki takımın stratejisi de tamamen değişir ve Galatasaray zaten kötü oynamadığı, en az rakibi kadar pozisyon bulduğu maçtan galip dönebilirdi.
Hakan zorlandı
Galatasaray, sadece hakem şanssızlığı yaşamadı. Kaçan gollere bakın, direğe vurup çıkan toplar, De Gea'nın muhteşem kurtarışları bir türlü golü getirmedi. Fakat şunu da söylemek zorundayız: Özellikle solda Hakan, Valencia karşısında ilk yarı çok zorlandı. Yenilen gol ve verilen pozisyonların çoğu göbekten. Orta sahamız, rakip hücumlarda kompakt hale gelemedi. Ama Muslera'ya özel bir paragraf açmak lazım. Hem penaltıyı çıkardı, hem de çok önemli kurtarışlar yaptı. Ama bir tek o şanslıydı. Manchester'ın attığı ilk golde Carrick düşsse penaltı ve kırmızı kart olacaktı. Ama Carrick devam etti, golü yaptı ve Muslera'yı oyundan atılmaktan kurtardı.
İşlerine geliyordu!
Gelelim son pozisyona: Aydın, ceza alanı içinde topa vuruyor. Rakibin darbesi de ona geliyor. Ama Alman hakemler yine devam diyorlar. Ya da devam demek işlerine geliyor. Böyle olunca da Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'ndeki ilk maçtan, Old Trafford'tan hak ettiği en az bir puanı bile alamadan eve dönmek zorunda kalıyor.