Fenerbahçe'de uzun süre kadro dışı kaldıktan sonra Antalyaspor'a giden Semih Şentürk, içini
SABAH'a döktü:
ALEX BENİM YAŞAM KOÇUMDU
Alex benim yaşam koçum gibiydi, hep destek oldu. Sanki onu giderken havalimanından uğurlamamın Fenerbahçe'deki geleceğime zararı oldu gibi.
Böyle olacağı aklıma gelmezdi. Alex benimle oynamaktan zevk alıyordu. Ama kara kaşıma kara gözüme bayıldığı için değil. Alex'i oynatırsan, o seni daha çok oynatır.
6 AY BANA 6 SENE GİBİ GELDİ
Her gün Dereağzı'na gitmek kötü bir duyguydu. 6 ay sanki 6 sene gibiydi.
Yılda 1.5 milyon Euro garanti para alıyordum. Bu parayı ödemeyi nasıl göze aldılar anlamıyorum. Başkan Aziz Yıldırım benimle hiç görüşmedi. CEO Hasan Bey ile görüştük.
Benden 2 milyon Euro bonservis istediler. Ben 'Bu yaptığınız doğru mu?' diye sorduğumda, 'Niye doğru olmasın, sen Semih Şentürk'sün' dediler. Ama hep kadro dışı bıraktılar. Son 10 gün kala 'Bonservissiz gidebilirsin' dediler.
İPLER MANİSA'DA KOPTU
Aykut Kocaman'ı çok seviyorum. Ancak son 1.5 yıldaki düşüşümde beni takımdan dışarı itti. Manisa deplasmanında yaşanan Mersin İdman Yurdu olayı aramızda sorun yarattı. Manisa maçı öncesi sakattım. Beni kadroya alacağını söyledi. Ben de "Geleyim ama oynamam imkansız" dedim. Deplasman dönüşü yanına gidip Mersin İdman Yurdu olayını sordum.
Bana 'Duydukların doğru' dedi. Kendisini Manisa'da yalnız bıraktığımı söyledi. Benim bu tavrım yüzünden Mersin'den Nobre'yi istemişler. Nurullah Hoca da 'Semih'i almadan Nobre'yi vermeyin' demiş. Ben Mersin'e gitmek istemedim. Aykut Hoca'yla aramda o dönemde soğukluk oldu.
KADIKÖY'DE AYAKLARIM TİTRER
Kadıköy'deki maça nasıl çıkacağım bilmiyorum.
Oynayıp oynamayacağım da belli değil ama oraya ayaklarım titreyerek çıkacağım kesin. Ben Fenerbahçeli'yim. Gol atarsam da sevineceğimi sanmıyorum.
Fenerbahçe'de en çok üzüldüğüm maç Denizli maçıydı. Denizli'de yaşadıklarımızdan sonra
Trabzon ve Galatasaray karşısında kaybettiğimiz şampiyonluklar daha az etkiledi. Ama Denizli maçı sonrası 1 hafta evden çıkamadım. Sürekli ağlıyordum. İçimin yandığı diğer maç da Londra'daki Chelsea maçıydı... Gerçekten şans yanımızda değildi.
YÜZDE BİR MİLYON OLMAZ!
Arda'yla aram iyidir. Euro 2008'de birlikte çıkış yakalamıştık. Ama o kendini çok geliştirdi. Oynayabileceği en iyi lige ve en iyi takıma gitti. Benim duyduğum, Fenerbahçe Arda'ya 7 milyon Euro teklif etmişti. Ama kabul etmemiş. Bence Arda Fenerbahçe'ye gelmez. Yüzde bir milyon gelmez. Böyle böyle düşünüyorum.
Yemin ediyorum, kafa olarak çok rahatladım. Sadece maç temposuna ihtiyacım var. Onu da yakaladığım zaman her şey çok iyi olacak.
TERİM BENİ KADROYA ALIR
Antalyaspor'da
hedefim, futbol oynamak. Buraya bunun için geldim. Şu anda tek düşüncem var. Türkiye'nin Euro 2016 kadrosunda olacağım. Oraya gideceğim. O zaman 33 yaşında oluyorum. Benim için geç bir yaş değil ve kesinlikle o kadroda bulunacağım. Fatih Terim gibi önemli bir hoca da geldi. 2016 kadrosuna beni alacağına inanıyorum.
23 NUMARA ORTEGA'DAN YADİGAR
F.Bahçe 'de 14 yıla göre çok oda arkadaşım olmadı. Altyapıdan gelen Erman'la ilk oda arkadaşıydık. Sonra Ortega'yla kaldık. Yeri benim için ayrı. Zaten 23 numara da ondan bana yadigar kalmıştı. Antalya'da bile 23 giyeceğim.
SEMİH'TEN İNCİLER
*
Fenerbahçe'de teknik adamlar, özel oyuncular dışında çok fazla konuşmuyor. Bunun değerini Antalyaspor'a gelince anladım. Samet Hoca'yla çok sohbetlerimiz oluyor.
*
Fenerbahçe'de en keyif aldığım hoca, beni oynatmamasına rağmen Zico'ydu. Sonra kendisi Katar'a gittiğinde beni de götürmek istedi.
*
Aziz Yıldırım'ı cezaevinde bir kere ziyaret ettim. Başkanı orada öyle görmek çok zor oldu.
*
Ben olsam F.Bahçe'de Webo'yu direkt santrfor oynatırım. Emenike'yi sağ kanatta kullanırım.
*
Hagi mi Alex mi sorusunun cevabı bana göre kesinlikle Alex... Her şeyiyle Alex...
*
Dereağzı'na 10 yıl sonra gittim. Gerçekten bitmiş. Çocuklar suni çimde çalışıyorlar. Allah yardımcıları olsun.
*
2010-11 sezonunda saha içinde neler yaşadığımızı bir biz biliyoruz, bir Allah. Dışarıda ne olduğunu konuşmak haddime değil.
*
Fenerbahçe, şampiyonluk yarışını yüzde 60-70 oranında bitirdi. Sivas ve Eskişehir maçları çok kritik. Oradar kayıpsız dönülürse, iş büyük oranda biter.