Bursasporlu Sanayici ve İşadamları Derneği (BURSİAD) tarafından düzenlenen panelde Türk futbolunun geleceği ve Bursaspor tartışıldı.
Toplantıya katılan panelistler, Türk futbolunun kapısını ikinci devrede çalacak tehlikeye dikkat çekti. Ördekli Kültür Merkezi'nde düzenlenen panele Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi ESTT Ana Bilim Dalı Başkanı sosyolog Prof. Dr. İsmail Doğan ile futbol ekonomisti Tuğrul Akşar konuşmacı olarak katıldı. Çok sayıda Bursasporlu işadamı ve taraftarlarda panele dinleyici olarak katıldı. "
TEPKİNİN EN TEHLİKELİSİ İÇE ATILANI"
Şike soruşturmasının ardından seyircinin tribünleri boş bıraktığının hatırlatılması üzerine Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi ESTT Ana Bilim Dalı Başkanı sosyolog Prof. Dr. İsmail Doğan, Genelde kamuoyu vicdanı, özelde futbol seyircisi bu gidişattan bu değil. Tatmin edilmemiştir. Tatmin edilmediği sürece bu tepki içine atılmıştır. Tepkinin en zararlısı içe atılan tepkidir. Yakın zamanda Türkiye'de futbolda bütün mevzuata rağmen çok tehlikeli şiddet gelişmeleri olabilir. Bunu kitlesel anlamda söylemiyorum ama birbirini tetikleyen olaylar olacaktır. Bunun üzerinden futbolda bir iç kanama yaşanacaktır. Tıpkı 2000'li yıllardaki dünya ekonomik krizine benziyor. Dünyada millet sokaklara döküldü. Türkiye'de ise içe atıldı. Aile içi şiddetler oldu. Biz bunu iç kanama olarak yaşadık" dedi.
"TARAFTAR PROFİLİ SON YILLARDA DEĞİŞTİ"
Türkiye'de taraftarlar profilinin son yıllarda değiştiğine dikkat çeken Doğan, "Birçok kulüpte olduğu gibi üniversite çevrelerine çekilen bir taraftarlık olayı var. Bu biraz daha taraftarlığı sağduyulu, bilinçli hale getiriyor. Aksi halde Türkiye'deki futbol uygulamasının genç beyinlerde telkin ettiği tepkiler hangi düzeyde olursa olsun, bu değişimi çok yavaş seyretmesine neden olmaktadır. Olumlu değişmeyi etkileyecek olan icraatlarla paralel olarak gitmeleri lazım. Söylediğim tepkiler olduğu sürece
kamuoyunu ve taraftarları rahatlatacak sağduyuya dayalı uygulamalar olmadığı sürece bu değişim olumlu düzeyde çok yavaş seyredecektir" diye konuştu.
TUĞRUL AKŞAR: "KULÜPLER İKİNCİ YARIDA ÇOK ZORLANACAK"
Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan futbol ekonomisti Tuğrul Akşar ise "Bugün Türkiye Süper Ligi'nde oynayan kulüplerin çoğu gelirlerini ve giderlerini karşılamakta yetersiz kaldığı için ciddi ölçüde borç baskısı altındalar. Kendi futbolcularının dahi harcamalarını. maaşlarını ödeyemeyecek durumdalar. Gelir gider arasındaki dengesizlik her sene biraz daha açılıyor. Bu sene özel bir sene. Şike sebebiyle yayıncı kuruluş ile federasyon arasında yaşanan sıkıntılar var. Çok önemli dekoder iptalleri
sebebiyle yayıncı kuruluş mahkeme yoluna gidiyor. Naklen yayın gelirlerinin bir kısmını kurların yükselmesi ve marka değerinin zarar görmesi sebebiyle daha aşağıya çekmeyi düşünülüyor. Özellikle ligin ikinci yarısı, sadece naklen yayın gelirlerine bel bağlayan kulüpler çok önemli sıkıntılar karşı karşıya kalabilirler. Ligin ikinci yarısı bazı kulüpler için gerçekten çok zor geçecek gibi görünüyor. Kulüplerin gelirine baktığımız zaman 3 İstanbul kulübü hariç, yüzde 90'ı naklen yayın gelirlerinden oluşuyor.
Bir yandan giderler devam ediyor. Sene başında ihalenin getirmiş olduğu büyük para kulüpleri fazla para harcamaya itti. Bu paraların, bu olumsuzlukların arkasından ıskonto edilmesi durumunda kulüpler mevcut giderlerini karşılamakta ciddi anlamda sıkıntıya girecekler" şeklinde konuştu.
"KULÜPLER VERGİ BORÇLARINI BİLE ÖDEYEMEYEBİLİR"
Futbol kulüplerinin mali yapılarında çok önemli sıkıntılar olduğuna dikkat çeken Akşar, "Zaten sıkıntılar vardı. Özellikle Anadolu kulüpleri bunu çok fazla yaşıyor. Türk futbol yapılanmasında gelirlerin dağıtımında çok önemli haksızlıklar var. Oradaki haksızlık sportif başarıyı, rekabet açısından olumsuz etkiliyor. Gelirler dengeli dağıtılmadığı sürece Anadolu kulüpleri sadece naklen yayın gelirlerine bağlı olduğu sürece bizim futbolu ayakta tutmamız çok zor. Şike olayının patlak vermesi seyirciyi ciddi
şekilde uzaklaştırdı. Buda kulüplerin maç günü geliri gibi önemli gelirlerinde sıkıntıya yol açtı. Futbolun marka olarak zarar görmesi sponsorları uzaklaştırdı. Sponsorluk gelirleri Türk futbolunda yüzde 20'yi oluşturur. Buda Türk futbolu açısından önemli bir sıkıntı. Şike ciddi ölçüde futbola olan güveni zedeledi. İkinci yarıda kulüplerin vergi, SGK primleri ödeyemeyecek duruma geleceklerini tahmin ediyorum" dedi.