AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, Fenerbahçeli futbolcu Emre Belözoğlu'nu 'Kardeşim' olarak nitelendirerek, kendisine destek verdi.
Avcılar'da sosyal tesisleri gezen buradan da AK Parti İlçe Teşkilatı'nda gençlik kollarıyla bir araya gelen AK Parti Milletvekili Hakan Şükür, Emre Belözoğlu, Galatasaray – Fenerbahçe derbisi ve şike davasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Hakan Şükür, Fenerbahçe – Trabzonspor maçında bordo – mavili oyuncu Didier Zokora'ya ırkçı söylemlerde bulunduğu iddia edilen ve PFDK tarafından da 2 maçla cezalandıran sarı – lacivertli futbolcu Emre Belözoğlu'yla ilgili olarak, "Emre, benim kardeşim. Hani derler ya 'elimizde büyüdü' Emre, Türk sporunun önde gelen isimlerinden bir tanesi. Çok da karakterli bir kardeşimiz. Son yaşananlar, söyledikleri ve ortaya çıkan tablo, tatlıya bağlanması gerekirken uzatılıyor. Çok anlamsız bir şekilde uzatılıyor. Konuşulan konu, çok hassas bir konu. Böyle olup olmadığını bilmiyoruz. Bununla ilgili yetkili kurumlar gerekli değerlendirmeyi yapmışlar cezasını da vermişler." diye konuştu.
Emre'nin futboldan men edilmesine kadar varan yorumlarla ilgili de konuşan Hakan Şükür, Emre hakkında yorum yapanların hepsinin de değerli insanlar olduğunu söyledi. Şükür, Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener'in açıklamasına dikkat çekerek, şunları dile getirdi:
"Başta Sadri (Şener) bey, yıllardır sporun içinde olan değerli isimler. Değer verdiğim spor adamları. Ama böyle söylemlerle ülkemizin gündemi başka yerlere çekilmemeli. Mutlaka hata yapmıştır. Bu anlamda bu hatayı büyütüp, bu kardeşimizin fazla üzerine gidiliyor gibi geliyor.
Ben Emre'yi seviyorum. Yaptığı bir şey varsa hakaretvari bunun da özrünü diledi. İyi bir ders olmuştur. Cezasını da aldı. Bizler de hatalar yapmışızdır. Bazen kendimize yakıştırmadığımız şeyler oluyor. Emre, çok iyi tanıdığım, değer verdiğim bir insan. Hata yapmıştır, çok fazla büyütmenin de anlamı yoktur."
"BİLGİM OLMAYAN KONULARDA BEN DE SENARYO YAZMAYAYIM"
Hakan Şükür, son günlerde medyada yer alan, şike soruşturmasında adı geçen kulüpler için en az 3 yıl Avrupa kupalarından men kararı verileceği; ancak bu ceza 5 yıl erteleneceği ve bu süre içinde başka bir şike olayına karışmadıkları takdirde Avrupa cezaları tamamen kaldırılacağı şeklindeki haberlere de değinerek, şunları söyledi:
"Bir gündem ortaya atıldığında her zaman birçok senarist ortaya çıkar. Ben top oynarken de öyleydi. Senelerimi bu işe verdim. Hiçbir şey söylendiği gibi gerçekleşmez. Çok farklı mecralara kayabilir. Bazen de tutabilir. Bu anlamda çok tecrübeli insanlar var; bu yazıları yazıp ya bir şeylerin önünü kesmek ya da başka bir şey yapmak için konuşur ya da yazarlar. Maalesef birbirimize, kendi kendimize zarar veriyoruz. Ülke futbolu zarar görüyor. Açıkçası gizli kapalı kapılar ardından konuşulan, hiçbir bilgim olmayan konularla ilgili ben de bir senaryo yazmak istemem."
Hakan Şükür, şöyle devam etti: "Ortaya çıkan tabloda ceza alınır mı alınmaz mı? Ama alınmaması için var gücümüzle, bütün spor camiası olarak bir şey yapmalıyız. Ama yargı sürecini zedeleyecek bir şey konuşmamalıyız. Ben böyle davranmaya özen gösteriyorum."
Ortada milyonları kendisine bağlayan şehirleri bütünleştiren takımların var olduğunu söyleyen Hakan Şükür, "Söylediğimiz her söze dikkat etmeliyiz. Haliyle böyle senaryolardan uzak durmalıyız. Bu konunun uzmanlarını rahat bırakıp, onların rahat çalışma imkanlarını ortaya çıkmasını sağlamalıyız." dedi.
"YETİŞTİRMEDEN SADECE ALARAK, TÜRK FUTBOLUNUN DİBİNE DİNAMİT KOYDUK"
Bu tip dedikoduların olabileceğini aktaran Şükür, spor yöneticilerine de eleştirilerde bulundu. Şükür, "İnşallah Türk futbolu için hayırlı bir sonuç çıkar. Biz ülke olarak çok güçlenen, her geçen gün üstüne bir şey katan bir ülkeyiz. Bunun zedelenmesini istemem. Futbol da en büyük tanıtım aracımız. Yetiştirmeden sadece alarak bugüne kadar Türk futbolunun dibine dinamit koyduk. Bunu da yapan yöneticilerimizdir." dedi.
Kulüpleri çok büyük borçlar altında gördüklerini anlatan Hakan Şükür, "Bu da zaman zaman devletlere, hükümetlerin maliyesine kadar zor durumda bırakan bir yapıyı ortaya çıkardı. Bu da hoş değil. Sporun kendi mecrasında gençleri yetiştirmek o gençlerle dünyadan getirdiklerinizin entegrasyonunu sağlamalıydık. Biz bunları yapamadık. Çok boş transferler yaptık, büyük borçlanmalara girdik. Haliyle bunları yaparken de hırslandık. Başarıya ulaşmak için zaman zaman farklı duygular besledik. Biraz yönetici tiplerimizin düzelmesi gerektiğini düşünüyorum. Düzelsin ki Türk sporu da Türk futbolu da düzelsin." diyerek sözlerini tamamladı.