Son
yıllarda çizgi roman sektörüne yönelik ilgi giderek büyüyor. 2012'de sadece ABD'de grafik ve çizgi roman satışları 700 milyon doların üzerindeydi. Bu rakam çok büyük görünmüyor belki ama, 2012'de toplam basılı kitap satışlarının yüzde 5 civarında düştüğünü ve buna karşılık çizgi roman satışlarının yüzde 12'lik bir artış gösterdiğini hesaba katarsak, bu sektörün öneminin giderek arttığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Hatta son rakamlara göre 2013'ün ilk aylarında, çizgi roman satışları bir önceki yıla göre yüzde 40'lık bir artış göstermiş. Son yıllarda hem Hollywood'un hem de televizyon dünyasının bu kârlı alana büyük ilgi gösterdiği aşikar. Neredeyse filmi çekilmeyen çizgi roman serisi kalmadı. Hatta çizgi roman dünyasının film ve TV endüstrisi üzerindeki tesiri o kadar büyüdü ki, artık aralarındaki etkileşim çift yönlü olmaya başladı. Örneğin büyük ilgi gören
Walking Dead adlı televizyon dizisinden uyarlanan çizgi roman serisini, en çok satan kitaplar listesinde rahatlıkla görebiliyoruz. Yayınevleri de yükselen satış rakamlarına paralel olarak bu sektöre büyük önem veriyor.
SIRADAN UYARLAMALARDAN FARKLI
Çizgi romanlarda her ne kadar geleneksel olarak korku, fantazi, bilim-kurgu gibi türler ağırlıklı olsa da, son yıllarda giderek artan bir gerçekçi (hatta yaşanmış olayları anlatan) hikaye akımı da var. Sinemaya uyarlanan
Persepolis ve
Maus gibi çizgi romanlar, bütün dünyada satış rekorları kırdı. Diğer yandan kendisini giderek geliştiren sektördeki yenilik arayışları sayesinde, okuyucular farklı ve kapsamlı projelerle de karşı karşıya kalma şansını da yakalıyor.
Grafik Kanon, işte böyle bir girişim. Aslında klasik edebi eserlerin çizgi roman halinde yayımlanması yeni bir buluş değil. Pek çok ülkede yaygın olan bu tür uyarlamalar, bir süredir ülkemizde de NTV Yayınları tarafından uygulanıyor. Yayınevinin bastığı
Dava,
Madame Bovary,
Savaş ve Barış,
Suç ve Ceza gibi klasik romanların çizgi roman versiyonları büyük ilgi görüyor.
ANTİK ESERLERLE BAŞLIYOR
Ancak
Grafik Kanon, birebir çizgi uyarlamalarından farklı. Her biri 500 sayfalık üç ciltten oluşan (ülkemizde henüz sadece ilk iki cildi mevcut) bu dev girişimin amacı, dünya edebiyat tarihinin neredeyse bütün antolojisini okuyucuyla görsel bir şekilde buluşturmak. M.Ö. 100 yıllarında tabletlere yazılmış olan
Gılgamış Destanı'yla başlayıp David Foster Wallace'ın 1996'da çıkan
Infinite Jest romanı ile son bulan
Grafik Kanon, uyarlama kitaplar gibi klasik eserlerin hızlıca okunacak versiyonları değil. Serinin editörü Russ Kick, onun yerine beraber çalıştığı 100'den fazla çizerden 30 sayfayı geçmeyecek bir şekilde, kitabın ana konusunu ya da duygusunu yansıtan illüstrasyonlar yapmalarını istemiş. Kimi zaman ise kitapların sadece belirli bir bölümü resmedilmiş. İlk kitapta edebiyatın tarihsel gelişimine uygun olarak destanlar, masallar, dini yazıtlar, antik Batı ve Doğu felsefeleri, epik şiirler gibi eski eserler ağırlıkta. Anlatımdaki tasarruf, eserlerin içeriğinden çok şey alıp götürse de, kitabın Plato'nun
Şölen'ini sadece üç panelle ya da ünlü İngiliz epik şiiri
Beowulf'u 10 sayfada hiç yazı kullanmadan anlatabilmesi büyük başarı.
Grafik Kanon'u, klasikleri en kestirme yoldan okumuş ya da en azından onlardan az biraz da olsa haberdar olmak amacı ile elinize almanız büyük bir hata olur, çünkü seri kesinlikle bu amaca hizmet etmiyor. Mesela Ryan Dunlavey, Tao de Ching'i ve Konfiçyüs'ü karikatür tarzı siyah beyaz çizgilerle üç beş sayfaya sığdırmış falan değil. Gene de buna rağmen çizimlerin tek bir karesinden bile hayatınıza uygulayabileceğiniz bir öğreti kapabilirsiniz. Ya da belki Shikibu'nun bin sayfayı aşan
Genji'nin Hikayesi'nin -ki bu kitap dünyanın ilk romanı kabul edilir- çapkın kahramanı Genji'nin kadınlarının, illüstratör Molly Kiely'nin kaleminden çıkmış güzelliğini hayran hayran seyredebilirsiniz.
ESERİ, EDİTÖRÜ ANLATIYOR
Grafik Kanon'un ABD'li editörü Russ Kick, eseri şöyle anlatıyor: "Çizgi roman, karikatür ve genel olarak illüstrasyon, altın çağını yaşıyor. Hayal edilebilecek her metodu, tarzı ve yaklaşımı benimseyen pek çok yetenekli çizer; hayret verici, enfes, eğlenceli ve ezber bozan öyle çok eser yaratıyor ki, hepsine yetişmek neredeyse imkansız. Peki bu çizerlerden bir grup, şimdiye dek yazılmış en büyük edebi eserleri kaynak olarak kullansaydı ne olurdu?"
USTA İŞİ UYARLAMALAR
Grafik Kanon'un ilk cildinde ele alınan kitaplar dünyanın dört bir yanından seçilmiş. Ciltte Shakespeare kadar geleneksel Çin, Japon, Hint eserleri de yer alıyor. Ancak aynı şeyi ikinci kitap için söylemek pek mümkün değil. Kubilay Han'dan
Dorian Gray'in Portresi'ne uzanan dönemi ele alan bu ciltte Russ Kick, Batı edebiyatına dönmüş. Yine de illüstrasyonlardaki çok çeşitlilik bu kitapta da aynen devam ediyor. Ayrıntılı suluboya çalışmalarından renkli karikatür tarzı basit taramalara her çeşit illüstrasyon var. Tara Siebel'in Hugo'nun
Sefiller'ini ele aldığı bölüm, özellikle çizerin üst üste uyguladığı yazı, çizim ve desenlerle illüstrasyonun en üst noktası neredeyse.
Alice Harikalar Diyarında, bugüne dek defalarca resmedilmiş bir eser. Buna rağmen yeraltı çizgi roman dünyasının en önemli üyelerinden Dame Darcy kendine özgü karanlık, korkutucu tarzını Viktorya dönemini anlatmada başarılı bir şekilde kullanmış. Bu ciltteki en albenili bölümlerden biri de Megan Kelso'nun
Middlemarch uyarlaması. Son derece basit çizgilerle kitaptaki o zeka kıvraklığını canlandırmayı başaran bu bölüm, serinin en sevimli bölümü. İkinci cildin son kitabı olan
Dorian Gray'in Portresi'ni resmeden John Coulthart'a ise en detaylı çizim ödülünü verebiliriz. İnsan ruhunun karanlığını anlatan bu kitabı ince dolmakalem çizimleriyle hayata geçiren illüstratörün her karesi bir sergide yer alabilecek ölçüde güzel. Üçüncü cildinin de bir an önce yayınlanması için can atacağınız bu seri, aslında hem klasik roman hem de çizgi roman severlere hitap ediyor diyemeyiz.
Grafik Kanon'un asıl okur kitlesinin çizgi roman severler olduğu kesin. Hatta zaman zaman sadece resimlerine bakıp, dünyanın her tarafından özenle seçilmiş çizerlerin hayal güçlerine ve yeteneklerine hayran bir şekilde sayfalarını çevirebilirsiniz bu güzel eserin.
YEDİ CÜMLEDE MEVLANA FELSEFESİ
Çoğunluğu sadece alıntı ya da pasajlardan oluşsa da, kitapta tümüyle var olan hikayeler de yok değil. Örneğin hikaye içinde hikaye yaratma tekniğinin belki de ilk örneklerinden olan
1001 Gece Masalları'ndan
Balıkçı ve Cin masalı bütünüyle yer alıyor. Ya da
Mevlana'nın Yedi Öğüdü'nde Türk çizer Öğünç Ersöz zarif bir minyatür çizimi üzerine oturttuğu yedi cümle ile büyük düşünürün felsefesini özetlemeyi başarıyor.