Mevzu,
Centre Georges Pompidou'da (Paris) gördüğüm Edvard Munch sergisinin ne kadar iyi kürate edildiğini; bir adamın yaşamından ölümüne kadar geçen zamanda sadece onu değil, bir dönemi de nasıl iyi anlattığını söylememle açıldı. Dünyanın her yanındaki müzelerden ve özel koleksiyonlardan toplanmış tablolar, ki içlerinde
Çığlık yoktu... Gölge Kahve'de kıymalı böreklerin çıkmasını beklerken sanat insanı (ki burada yapandan bakana, yazandan okuyana herkesi içine almak isterim) kimdir üzerine uzun bir sohbete daldık. "Öncelikle tarihini bilmek, köklerine dönmek lazım," dedim. Müzeleri lokanta, tuvalete girip çıkma alanı, hediye dükkanı sanmamak; ben sevdim de yaptım/ patron çok beğendi/ aldım duvarıma astım sanat oldu fikrinden kati suretle kurtulmak; kimlik bunalımı, modern toplumda insanın başkaldırışını yazan açıklayıcı metni düzdüm, sen anlamadın demekten korkmak; basite indirgemeden basit olabilmek; anlatmak isteyeceklerinin (pek çoğunun) sıkıcı olabileceğini kabul etmek... Sonrasında çok bakmak, çok okumak, çok hissetmek. Çünkü benim için bir eser 'hişt buraya gel, ilgini çekeceğim,' dediğinde başlıyor merak. Sonrası kolay; meselesini anlamak, hikayesini kurgulamak, cevapsız sorular içinde uzun yürüyüşlere çıkmak, etrafımdaki herkese gördüklerimi anlatmak için karşı konulmaz istek duymak. Sevgilim oluyor o tablo, fotoğraf, müzik, kitap... Sanat bana kendim, yaşadığım toplum, yanında durduğum insanlar üzerine başkaldırma ihtiyacı verdiğinde, varoluş döngüsünü tamamlıyor. Birleşiyoruz. Bu minvalde son zamanlarda İstanbul'da görülesi iki sergi var:
* Aslı Torcu - Hayal Meyal
@ Galerie Zilberman. Bir aile, bir anımsama, bir artık burada sadece izleri kalanlar üzerine çiziktirme, bir piknik, bir çocuk, bir hayal kırıklığı, bir güvenmeme.
* Elif Varol Ergen - Incognito
@ CDA Projects. Bazen silahlar, kabuslar ve üzerimizdeki gözler sindirir bizi içimize daha da, bazen de sadece dehşete düşürürler.
Konser dediğin
Artık içimizden biri olan Jay Jay Johanson, 17 Şubat'ta
Ghetto'da.
!f İstanbul resmi açılışını, Kate Simko'nun nisan 2011'de Berlin'de yarattığı canlı A/V şovu eşliğinde, 18 Şubat'ta
Ghetto'da yapacak.
Lokal Anestezi, 14 Şubat'ta lokantaya gitmek istemeyen çiftleri ve yalnızları aşktan biraz bahsetmek için
Babylon'da Erdem Yener ile bekliyor olacak.
Jack DeJohnette, Charlie Haden, Pat Metheny gibi isimlerle çalışmış saksofoncu Jashua Redman, Trio'sunu da yanına alıp 17-18 Şubat'ta
Salon'a gelecek.