Yigal Schleifer ve Ansel Mullins, Türk yemeklerine sevdalı iki Amerikalı. Her ikisi de bundan yıllar önce ayrı ayrı geldikleri Türkiye seyahatlerinde tattıkları yemeklerden çok etkilenince Türkiye'de yaşama kararı almışlar. Yigal,
Christian Science Monitor gazetesinin Türkiye temsilcisi. Türkiye hakkında yazdığı yazıları ayrıca www.soulsendikasi.com sitesinde yayımlıyor. Mullins ise restorasyon işinde. Cumartesi geceleri Açık Radyo'da program yapıyor. Her ikisi de evli. Türkiye'ye gelme kararları ise tamamen yemekle ilgili. Öyle ki sadece farklı lezzetler tatmak ve keşfetmek için ülkeyi adım adım geziyorlar. Belki de birçoğumuzun adını dahi duymadığı esnaf lokantalarını, kebapçıları keşfediyorlar. Yaklaşık altı hafta önce de keşfettikleri yerleri diğer yabancılarla paylaşmak için istanbuleats.com adında bir blog kurdular. Sokak satıcılarından esnaf lokantalarına beğendikleri yerleri yazdıkları bu blog,
The Guardian gazetesi tarafından da ayın seyahat blog'u seçildi. İkili, "Türkiye'ye gelen turistler için çok fazla alternatif yok. Ya belli popüler ve pahalı mekânlara gidecekler ya da kendileri keşfe çıkacaklar. İşte biz bu eksiği gidermek için blog kurduk," diyor.
FAVORİ YERLERİ KARAKÖY
İstanbul'da Tünel çevresinde yaşayan ikili, sık sık sokaklarda dolaşıp yeni mekânlar keşfetme peşinde. Yemek yemeyi çok seviyorlar. İstanbul'da en sık gittikleri yer Karaköy'deki Mumhane Caddesi. Burada önce lahmacuncu İsmail'den birer lahmacun yiyor, ardından 'İstanbul'un en iyi simitçisi' olarak nitelendirdikleri Taşfırın Çıtır Simit'ten simit ve zeytinli açma alıyorlar. Ama onların Karaköy'deki değişmez adresleri Erzurum Cağ Kebabı Lokantası. "Lavaş içine soğan, domates ve közde biber koyup yenen cağ kebabı muhteşem bir şey. Bizim en sevdiğimiz yemek," diyorlar. Cağ kebabı yemedikleri zamansa hemen yanındaki Kirvem Tantuni Kebap'tan tantuni dürüm yiyorlar. Schleifer, "İstanbul'dayken bir tek Meksika yemeklerini özlüyorum. Tantuni kebabının da baharatları bana Meksika yemeğini hatırlatıyor," diyor.
ANTEP VE KARADENİZ MUTFAĞI
Birçok turistin gittiği popüler restoranları sevmiyorlar: "Gereksiz pahalılar. Biz yemeğe para ödüyoruz. Esnaf lokantaları her zaman size iyi ürünler sunar ve pahalı olmazlar. Buralarda ambiyansa ekstra para ödemeniz de gerekmez," diyorlar. Her ikisinin de favori yöresel mutfağı farklı. Yigal Schleifer en çok Gaziantep yemeklerini seviyor. Antep'teki İmam Çağdaş Lokantası'nın hem kebaplarını hem de baklavalarını çok beğendiğini belirtiyor. Öyle ki bir akşam yemek için gittikleri bu lokantada ertesi gün de yemek yiyebilmek için Hasankeyf gezilerini ertelemek zorunda kalmışlar. Schleifer'in İstanbul'daki favori lokantası ise Fatih'teki Hatay Sofrası'ymış. Ansel Mullins ise en çok Karadeniz yemeklerini seviyor: "Trabzon'dan Rize'ye kadar tüm Karadeniz'i gezdim. Karadeniz mutfağı bana annemin yemeklerini anımsatıyor. Biz Güney Amerika kökenliyiz ve bizim oranın mısır ekmeği ünlüdür. Karadeniz'inse hamsili ekmeğine bayılıyorum. Balıklı ekmek yapmak müthiş bir fikir. Hamsili pilav, hamsili börek hatta tatlı bile var, Karadeniz insanı çok yaratıcı," diyor. İstanbul'da en sevdiği Karadeniz lokantasının ise Beyoğlu, Asmalımescit'teki Pera Sisore olduğunu söylüyor.
SOKAK LEZZETLERİ DAHA FAZLA OLSA
Amerika'da her köşede bir sosisli sandviççinin ya da bir sokak satıcısının olduğunu söyleyen ikili, Türkiye'deki sokak satıcılarının sayılarının azlığından şikâyetçi. Schleifer özellikle Urfa'da yediği bir dürüm kahvaltıyı hiç unutamamış: "Urfa'da gezinirken el arabasında kahvaltı dürüm satan birine rastladım. Lavaşın içine fasulye, yumurta, domates koyup üzerine baharat döküp kapatıyor. İnanılmaz lezzetliydi. Tadı hâlâ damağımda." "Hiç Amerikan lezzetlerini özlüyor musunuz, pizza, hamburger yiyor musunuz?" diye sorduğumda Mullins, "Amerikan hamburgeri yerine Kızılkayalar'ı tercih ederim. İçine konan sos gerçekten muhteşem. Bu topraklarda yapılan hamburger bile farklı oluyor," diyor.
İKİLİNİN FAVORİ MEKÂNLARI
Çiya: Kadıköy'de Musa Dağdeviren'in sahibi olduğu Çiya Lokantası için ikili 'yemek tapınağı' tanımını yapıyor. Çiya'yı blog'larına da koymuşlar ve Amerika'dan İngiltere'ye dünyanın pek çok yerinden okuyucular Çiya hakkında yorumda bulunmuş: "Bu adam çok lezzetli yemekler yapıyor. Üstelik mönü de yok. Her gün farklı sulu yemekler çıkıyor. Bize gelen yabancı misafirlerimizi ilk olarak Çiya'ya götürüyoruz," diyorlar.
Canım Ciğerim: "Amerika'da ciğer yediğimizi söylediğimizde, bize deli gözüyle bakıyorlar ama muhteşem bir lezzeti var," diyorlar. Asmalımescit'teki Canım Ciğerim onların favori yerlerinden biri. Blog'larında Canım Ciğerim'i önerirken okuyuculara, "Gelen lavaşı ciğerleri şişten çıkarmak için kullanın, sonra da sarıp yiyin," demeyi ihmal etmiyorlar.
Van Kahvaltı Evi: Cihangir'deki Van Kahvaltı Evi de kahvaltı için sık sık gittikleri bir mekân. Van'ın farklı peynir çeşitleri, kaymak, cacık ve domates, salatalıkla gelen kahvaltı tabaklarının çok lezzetli ve doyurucu olduğunu söylüyorlar. Ortamın da oldukça sıcak olduğunu eklemeden geçmiyorlar.