MOISÉS VILLE, Arjantin - Arjantin'in uçsuz bucaksız yaylalarının bu köşesinde 1940'larda 5 bin nüfus, dört sinagog, Doğu Avrupa kökenli Yahudilerin konuştuğu Yidiş dilinde oyunlar gösteren bir tiyatro, zengin tartışmaların yaşandığı bir gazete ve Yahudi kovboyların (buradaki tabiriyle gauçoların) araziden gelince diğer kovboylarla oturup bir şeyler içebilecekleri barlar vardı. Rus Çarlığının pogromlarından kaçan Yahudiler tarafından 1889'da kurulan Moisés Ville'de artık sadece 2 bin kişi yaşıyor ve bunlardan sadece 200'ü Yahudi. Faaliyetlerine devam eden son sinagogun hahamı yok. Yahudi çocukların sayısındaki azalma y üzünden bu yıl İbranice okulunda dersler durdu. Kalan son Yahudi gauçolardan bazıları, at yerine Ford kamyonetler kullanıyor ve yaşam biçimlerinin akıbetinin ne olacağına dair kafa yormakla uğraşıyor. Bir sığır sürüsünün sahibi olan 70 yaşındaki Arminio Seiferheld, "Seiferheld, "Ben, bir zamanlar gelişip büyüdüğümüz bir yerde geride kalan bir gauçoyum" diyor. Seiferheld'in 1930'lu yıllarda Nazi Almanya'sından kaçan Yahudilerden olan ailesi, o dönemde Arjantin'in düzlüklerine yayılmış 12'den fazla Yahudi çiftçi kolonisi arasında bağlantı merkezi oluşturan Moisés Ville'e yerleşmiş. Bugünlerde tarihi binaları tahtalarla kapatılan Moisés Ville, gelenekler can çekişirken kalp kırıklığının sancılarını çekiyor. Edebiyata ve sinemaya konu olmuş yükselişi ve düşüşü, 250 binlik nüfuslarıyla Latin Amerika'nın en kalabalık Yahudi cemaatini oluşturan Arjantinli Yahudilerin tarihindeki en dikkate değer bölümlerden birini oluşturuyor. Arjantin'in Avrupa'dan büyük göçmen dalgalarına açık olduğunun duyulması ü zerine, 1 889'da Rusya İmparatorluğu'nda Yahudilerin yaşamasına izin verilen alan olan Pale yerleşiminden 136 aile buraya geldi. Kendilerine ekip biçecekleri bereketli topraklar vaat edildiğini sanıyorlardı, ama vardıklarında tamamlanmamış bir tren istasyonuna bırakıldılar. Geçirdikleri ilk kış boyunca yerleşimciler yiyecek dilendi, çocuklardan onlarcası hastalık ve çevresel etkiler yüzünden öldü. "Henüz mezarlıkları yoktu, o yüzden cesetleri gaz tenekelerine koydular" diye anlatıyor Moisés Ville'in küçük müzesinin 66 yaşındaki müdürü Eva Guelbert de Rosenthal. İçinde bulundukları vahim durumun haberi Buenos Aires'e ve nihayet Avrupa'ya ulaştı. Alman Yahudi'si banker ve hayırsever Baron Maurice de Hirsch, öncüler için toprak satın alıp Yahudilerin Arjantin, Kanada, ABD ve Filistin toprakları gibi yerlere yeniden yerleştirilmesini amaçlayan daha büyük bir kolonizasyon projesinin başlangıcı olarak Moisés Ville'i kurdu. Hayırseverler tarafından finanse edildiklerinden Sonnenfeld, Lucien Ville (baronun oğlu) ve Ingeniero Miguel Sajaroff gibi isimleri olan kasabalar yaylalara serpişmeye başladı. Moisés Ville'de İbranice öğretmenliği okulu, 10 yıl öncesine dek Arjantin'in her yerinden eğitimciler yetiştiriyordu. Buradaki evlerde kuşaklar boyunca konuşulan baskın dil Yidişti. Moisés Ville'in iki kütüphanesinden birinde hâlâ yüzlerce cilt Yidiş kitap var. Artık öğrencisiz kalan 51 yaşındaki İbranice öğretmeni Analía Fischer, "Geçenlerde buraya gelen İsrailli bir araştırmacı, kitaplarımız karşısında şaşkınlık içinde kaldı ve bize bunların paha biçilmez olduğunu söyledi" diyor. 1950'lerden itibaren bölgenin yüzlerce sakini İsrail'e göç ett i. Arjantin'in ist ikrarsız ekonomisinden kaçan bazıları da ABD ya da Avrupa'ya gitti. Buralılar başka yerlerdeki fırsatların eğitimli gençleri baştan çıkardığını anlatmak için "buğday ekip doktor biçtikleri" esprisini yapıyor. Kasabadan geriye kalanlar tarihe karışmaya hazır gibi görünse de bazı gelenekler ölmeye direniyor. İtalyan göçmenlerin torunları ve La Central fırınının sahibi olan 60'lı yaşlardaki Bernardino ve Aníbal Urban kardeşler, şabat ve tatillerde yenen içiçe üç örgü biçimli challah ekmeğini v e d iğer Yahudi h amur işlerini yapmayı sürdürüyor. "Bütün kasaba bunlara bayılıyor. Yahudi olalım ya da olmayalım, artık bizim bir parçamızlar" diyor Aníbal Urban. Moisés Ville'in yaşlı Yahudileri geleceğe dair sorular karşısında omuz silkerken, gençler küçük şehie sıkıntısından yakınıyor. Sığır çiftliklerinin yerini sürekli olarak büyük çaplı soya fasulyesi çiftlikleri alıyor. Pek çok eğilim geri döndürülemez gibi gözükse de hâlâ istisnalar var. Üç kardeşi Moisés Ville'den ayrılmayı tercih etse de burada kalan 29 yaşındaki Abel Gerson, kendisini tutanın ne olduğunu anlatırken gülümsüyor. Bombaça ve boina denen gauçolara özgü beresini giymiş halde hâlâ sığır yetiştiren Gerson, "Ben burada büyüdüm, beni bunun kadar tatmin edecek başka bir şey yaparken kendimi hayal edemiyorum" diyor. Çiftliğe doğru giderken elini sallayıp "Şalom" diyor.