Yanlış hatta düzmece olduğu için geri çekilen bilimsel yayınların sayısındaki artış, dergi editörlerini ve etik uzmanlarını kaygılandırıyor. Geri çekilen yayınlar geçen yıl çıkan muazzam sayıdaki yayının küçük bir kısmını oluştursa da, bunlar birçok bilim insanını uygunsuz davranışa iten baskılar hakkında anlamlı bir fikir veriyor. Bilim dergisi Nature geçen yıl, basılıp geri çekilen yayınların sayısı son on yılda 10 kat artarak yılda 300'ü geçerken, yayınlanan makale sayısının sadece yüzde 44 arttığını hesapladı. Dergi bu yayınların yarısının utandırıcı yanlışlar; diğer yarısının da intihal, sahte veri ve değiştirilmiş imajlar gibi suiistimaller nedeniyle geri çekildiğini belirtti. ABD Ulusal Bilimler Akademisi'nin dergisinde yayınlanan yeni bir bilimsel çalışma, suiistimallerin düzeyinin sanılandan da kötü olduğu sonucuna vardı. Biyomedikal ve yaşam bilimleri alanlarında yayınlanıp geri çekilen 2 bini aşkın makaleyi inceleyen araştırmacılar, sebebi belirleyebildikleri vakaların dörtte üçünde gerekçenin suiistimal olduğunu buldu. Sorun dünyanın her yerinde görülüyor. Geri çekilen makaleler 50'yi aşkın ülkede yazılırken, sahtekârlıkların veya şüpheli vakaların çoğu ABD, Almanya, Japonya ve Çin'de meydana geldi. Araştırmacılara göre çoğu dergi bir makalenin neden geri çekildiğini açıklamadığı için, sorun yeni tahminlerin gösterdiğinden daha büyük olabilir. Yayın çekme ve sahtekârlık vakalarının niçin arttığı konusunda birçok görüş var. İyimser açıklamaya göre, dergiler artık internet üzerinden yayınlandığı ve daha geniş bir kitleye ulaştığı için uzmanların hatalı ve hileli yayınları belirlemesi kolaylaştı. Kötümser açıklamaya göre, bir keşfi yapan ilk kişi olma ve bunu saygın bir dergide yayınlama yönündeki baskı, bilim insanlarını saçma hatalar yapmaya hatta verileri çarpıtmaya itiyor. Çözümler belli olmasa da, editörler ile hakemlerin daha dikkatli olması gerektiği çok açık.