Bir sene sonra, dünyanın 800 kilometre üzerinde, bir roketten ekmek büyüklüğünde bir kutu fırlayacak. Bu kutu hava boşluğunda ay kadar parlak ama ondan biraz daha belirgin dört yelken açacak. Sonra yavaşça güneş ışığıyla beslenen yelkenleriyle yıldızlara doğru yol almaya başlayacak. LightSail-1 isimli bu uzay aracı, en fazla birkaç saat havada süzülerek birkaç kilometre tırmanacak. Ancak bu saatler, roket çağı kadar eski ve romantik bir hayali gerçekleştirme yolunda bir dönüm noktası niteliğinde. Denizcilerin yüzyıllar boyu yerkürenin rüzgârlarıyla okyanusta yol aldığı gibi, bu uzay aracı da yıldızların rüzgârıyla uzayda yol alacak. Uluslararası uzay topluluğu Planetary Society'nin başkanı Louis Friedman, "Işıktan güç alarak uzayda yolculuk yapmak, bizi bir gün yıldızlara çıkaracak tek teknoloji" diyor. Friedman bu ay Planetary Society'nin, bir bağışçının yardımıyla, bilimkurgulara layık bir geleceğe doğru küçük adımlar atacağını açıkladı. Önümüzdeki üç yıl boyunca topluluk, önce dünya yörüngesinde, sonra da uzayın derinliklerine doğru LightSails adı verilen bir grup güneş yelkeni inşa edip uçuracak. Bu yolculuklar, merhum astronot ve yazar Carl Sagan'ın eşi, film yapımcısı Ann Druyan'ın başında bulunduğu New York'taki Cosmos Studios ile Planetary Society arasında yıllardır süren işbirliğinin bir meyvesi. Sagan, 1980 yılında Planetary Society'yi Dr. Friedman ve o zamanlar Jet Propulsion Laboratuarı'nın başında bulunan Bruce Murray ile birlikte kurdu. Rusya'da roket biliminin öncülerinden Konstantin Tsiolkovsky ve Fridrich Tsander'den yazar Arthur C. Clarke'a kadar pek çok hayalperest bu fikri zamanında destekledi. Princeton Üniversitesi İleri Araştırma Enstitüsü'nden Freeman Dyson, "Yelkenlerle yolculuk, evrende dolaşmanın harika bir yolu. Ama uygulanabilir hale gelmesi için uzun zaman gerekir" diyor. Güneş yelkeni itici gücünü, ışığın enerjinin yanı sıra ivme de taşıdığı gerçeğinden alıyor. Güneş yelkenini harekete geçiren kuvvet, zayıf olarak nitelenemezse de hafif bir kuvvet. Ancak en fazla birkaç dakikalığına ateşleme yapabilen bir roketin aksine sürekli bir kuvvettir. Bir gün yeterli büyüklükte bir yelken (örneğin bir kenarı 15 km uzunlukta) yapılırsa, bu yelken saatte binlerce kilometre hıza ulaşarak güneş sisteminin bir ucundan diğer ucuna 5 yılda ulaşabilir. Güçlü bir lazer ışınıyla da yelkenler başka bir yıldız sistemine 100 senede ulaşabilir. Ama Friedman, insanları Mars gibi bir yere yelkenle göndermenin çok uzun süreceğini ve onları çok fazla radyasyona maruz bırakacağını söyledi. Uzay aracını hafif tutmak için bir tür kozmik uçurtmaya benzeyecek taşıt 200 sene sonraki teknolojimizle bile ancak ya robotları ya da sadece kromozomlarımızın kopyalandığı bir çipi taşıyabilecek. Prensipte, güneş yelkenleri normal yelkenlerin yaptığı her şeyi yapabilir. Örneğin rüzgâra göre yön değiştirebilir. Diğer uzay araçlarının aksine, güneşin çekimini dengeleyerek havada asılı kalmak için güneş basıncı kullanan güneş yelkeni, yerçekimine karşı koyan bir makine görevi görebilir. Ve elbette tonlarca roket yakıtı taşıması gerekmez. Bunlar uzun vadede gerçekleşecek hayaller. Planetary Society'nin projesini onayladığını söyleyen Dr. Dyson, "On veya yirmi yıllık bir plan değil bu. Yüzyıllar veya binyıllar sonrasından bahsediyoruz" diyor. İnsanlığın romantik bir şeyler yapması gerektiğini belirten Dyson, ciddi bir yolculuk için yeterli büyüklük ve incelikte yelkenler inşa etmeyi kimsenin henüz bilmediğini sözlerine ekledi. LightSail yelkeni bir çöp torbasının dörtte bir kalınlığında ve alüminyumla karıştırılmış mylar plastiğinden yapılıyor. Uzay aracının gövdesi, ilk olarak Stanford Üniversitesi öğrencileri tarafından geliştirilen ve şimdi de internet üzerinden satın alınabilen, kenarları 10 cm uzunluğunda, CubeSats denilen üç minyatür uydudan oluşacak. Uyduların biri elektronik devreleri, diğer ikisiyse katlanmış yelkenleri taşıyacak. Tüm aksam 5 kilodan hafif geliyor. "En küçük parçası, donanımı. 5 kiloluk bir sisteme çok para harcayamazsınız" diyor Dr. Friedman. LightSail'in yolculukları 2010 sonunda başlayacak. Normal bir uydu projesiyle yelkenlileri uzaya göndereceklerini söyleyen Friedman, LightSail-1'in ilk uçuşu için beklentilerinin uçuşun ufak bir kısmını kontrol edebilmek ve ışığın yelkenleri doldurabildiğini görmek olduğunu belirtti. Friedman, "İlk uçuş için ölçülebilen her şey muhteşemdir" diye konuşuyor.