Başbakan Ahmet Davutoğlu, konsolosluk görevlilerinin bu gece sabaha karşı Türkiye'ye getirildiğini, ziyarette bulunduğu Bakü'de yaptığı açıklamayla duyurdu.
Davutoğlu, konakladığı otelde sabah erken saatlerde yaptığı açıklamada, "Bu gece sabaha karşı vatandaşlarımızı aldık ve ülkemize getirdik. Sabaha karşı saat yarım sularında ilk temaslarımız yoğunlaştı ve sabah 05.00'de de ülkemize geldiler. Gece boyu yakından takip ettik gelişmeleri, biraz önce Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Bu mutlu olay hepimizi güzel bir sabaha hazırladı" dedi.
TWİTTER'DAN DA DUYURDU
Başbakan Davutoğlu, sosyal paylaşım ağı Twitter'daki hesabında yaptığı açıklamada da Irak'ta alıkonulan Türk vatandaşlarının sabaha karşı Türkiye'ye getirildiğini hatırlattı. Davutoğlu, şu tweeti paylaştı:
"Aziz milletimin gözü aydın. Irak'ta alıkonulan vatandaşlarımızı bugün sabah 05.00'de ülkemize getirdik. Bu süreçte vakur duruşunu bozmayan ailelere kalpten teşekkür ediyorum. Hepsine büyük geçmiş olsun. Bu süreçte büyük çaba gösteren başta MİT Müsteşarımız Hakan Fidan olmak üzere tüm görevlilerimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Çok zor bir dönem geçiren ve bugün ülkelerine dönen vatandaşlarımı gönülden kucaklıyorum. Tekrar gözümüz aydın."
DAVUTOĞLU, URFA'YA HAREKET ETTİ
Başbakan Davutoğlu, Bakü'deki açıklamalarının ardından Azerbaycan temaslarını yarıda keserek Şanlıurfa'ya hareket etti. Bu sıralarda da Şanlıurfa'da bir kamu binasında bulunan konsolosluk personeli, Ankara'ya haraket etmek üzere 2 midibüs ve 1 minibüsle GAP Havaalanına'na geçti.
Özel uçak "TUR" ile saat 09.15'te Şanlıurfa'ya gelen Davutoğlu, burada Musul'da rehin alınmalarının ardından kurtarılan konsolosluk çalışanlarıyla buluştu. Davutoğlu ile eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da aynı uçakla Şanlıurfa'ya geldi.
Rehinelerle GAP Havaalanı'nda sohbet eden Davutoğlu, ''Devletinize güvendiniz, hükümetinize ve bizlere güvendiniz, biz de size güvendik. İki bayramı birden yapacağız. Yine bayramdan önce bir bayram yapacağız inşallah demiştim, Allah nasip etti yaptık. Allah sizi bir daha ailelerinizden ayırmasın'' diye konuştu.
Davutoğlu, daha sonra konsolosluk görevlileri ve aileleriyle özel uçak "TUR" ile Ankara'ya hareket etti.
UÇAKTA SESLENDİ
Uçakta, kurtarılan Türk vatandaşlarına da hitabep eden Davutoğlu, "Bu bayramı bize yaşatan öncelikle Allah'ın lütfudur, sizlerin metanetli, basiretli tutumunuzdur. Ayrıca bu uçağımız da yeni uçak. İlk özel misafirleri sizler oldunuz. Allah bir daha böyle bir ayrılık sizlere, alilerinize göstermesin" dedi.
Davutoğlu, yaşananların, böyle bir durumla karşılaşıldığında milletin bir bütün haline geldiğini gösterdiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Yaşananlar göstermiştir ki böyle bir durumda karşılaşıldığında tüm millet tek bir bütün haline geliyor, zor şartlarda olan devlet görevlilerimiz omuz omuza veriyorlar. Allah bir daha acı göstermesin. Ankara'da Esenboğa'da ailelerinizle buluşacaksınız, ben de görüşmek istiyorum da olur ki hepsiyle görüşemeyiz, gittiğinizde ailelerinize, yakınlarınıza selamlarımı, metanetli tutumları dolayısıyla teşekkürlerimi ifade edin. Sabrınız için teşekkür ediyorum. Bir kez daha Allah böyle bir ayrılığı göstermesin diyorum. Allah'a emanet olun."
DAVUTOĞLU, REHİNELER İÇİN ADAK ADADI
Ahmet Davutoğlu, kendisinin de Türk rehinelerin kurtulduğu gün adak kurban kesmeye niyetlendiklerini belirterek, "O gün bugündür. Bugün kesiyoruz, verdik, bugün öğrenci yurtlarına dağıtılmak üzere kurbanlarımız kesilecek" diye konuştu.
ANKARA'DA AİLELERİYLE BULUŞTULAR
Esenboğa Havaalanı'na gelen uçaktan Başbakan Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz, rehinelerin ailelerine el sallayarak indiler. Başbakan Davutoğlu ile rehineleri karşılamaya gelen MİT Müsteşarı Hakan Fidan da onlara eşlik etti.
Haberin duyulmasının ardından sabah saatlerinden itibaren alıkonulan personelin yakınları ile vatandaşlar, Esenboğa Havalimanı'na akın etti.
Uçağın alana inmesiyle aileler uçağa doğru koşarak merdivende yakınlarına sarıldı. Uçağı karşılayanlar arasında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bazı milletvekilleri ile diğer ilgililer de yer aldı.
Başbakan Davutoğlu şeref salonun önünde hazır bulunan başbakanlık otobüsünün üstüne çıkarak vatandaşlara seslendi.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yetkililerinin, kendi vatandaşının bir tek telini bile dünyaya ve aleme değişmeyeceği vurgusu yapan Davutoğlu, "Onların bir tek saç teline zarar gelmesindense bütün makamları terk ederiz, bütün mevkilerden fedakarlık ederiz. Canımızdan dahi fedakarlık ederiz ki tek bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kılı bile incinmesin" dedi.
"SİYASİ OPERASYON YAPMAYA KALKANLARIN MASKELERİ İNMİŞTİR"
Aileler acıyla evlatlarını beklerken, bu ailelerin acıları üzerinden siyasi operasyon yapılmaya kalkıldığını kaydeden Davutoğlu, şunları söyledi:
"Şimdi konuşma vakti, evet bu aziz millet acıyı da kederi de bütün mutluluğu da paylaşmayı bilir ama acı ve keder günlerinde acı ve keder üzerinden siyasi operasyon yapmaya kalkanların da maskelerini indirir, bugün maskeler inmiştir.
O provokasyon yapanlara da sesleniyorum; muhalefet yapmak adına her gün bu kardeşlerimizin canını tehlikeye atmak pahasına bizleri bazı açıklamalar yapmaya zorlamaya çalışanları da biliyorum. Onlara da seslenmek istiyorum; gelin bari bugün bu sevinci paylaşın, artık spekülasyonları bırakın. Bir kere de bu millet ne hissediyorsa onu hissedin, bu milletle üzülün, bu milletle ağlayın, bu milletle sevinin."
MİT'E TEŞEKKÜR
Başbakan Davutoğlu, çalışmalar esnasında son derece fedakar şekilde gayret sarfeden MİT mensuplarına da teşekkür etti.
TSK, emniyet ve MİT'in omuz omuza çalıştıklarını anlatan Davutoğlu, "Vatandaşlarımızı alıp getiren ve belki de yüzünü hiçbir zaman görmeyeceğiniz, yolda karşılaştığımızda tanıyamayacağımız öyle isimsiz kahramanlar var ki... Allah onlardan razı olsun. Canlarını ortaya koyarak bu kardeşlerimizi vatanlarına kavuşturan isimsiz kahramanları selamlıyorum" dedi.
Türkiye'nin, bundan sonra da her bir vatandaşını dünyanın neresinde olursa olsun koruma kudretini göstermeye devam edeceğini bildiren Davutoğlu, "Hem de dünyanın neresinde olursa olsun tek bir mazlumun gözyaşını silmek bize nasipse o gözyaşını silmek için bir an bile beklemeyeceğiz" diye konuştu.
"O YETİMLERE SAHİP ÇIKMANIN VAKTİDİR"
Uluslalarası kamuoyuna da mesajlar veren Davutoğlu, "Biz güçlü bir devlet olarak bu kardeşlerimizi buraya getirdik ama ya vatanlarına, evlerine kavuşamayanlar... Bir buçuk milyona yakın Suriyeli mülteci kardeşimiz... Dün Kobani'den giren kardeşlerimiz, daha önce Irak'tan, Suriye'den gelen Arap, Türkmen, Kürt, Yezidi, Hristiyan bütün dostlarımız ve kardeşlerimiz, onlara kim sahip çıkacak? Onlara sahip çıkmanın vaktidir. O yetimlere sahip çıkmanın vaktidir" diye konuştu.
BAŞKONSOLOS YILMAZ: "ÜLKEMLE GURUR DUYDUM"
Kurtarılan Türkiye'nin Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz da gazetecilere yaptığı açıklamada, insanın vatanı için katlanamayacağı hiçbir şey olmadığını belirterek, "En güzel şey, vatandan dolayı hasret çekmek, ondan dolayı insanın üzüntü, elem duymasıdır. Ben hiç bir zaman bunu üzüntü olarak görmüyorum. Ülkemiz için bir şeydir. Bunu da anlımda güzel bir şey olarak yaşıyorum" dedi.
Tüm emeği geçen, kendilerine dua eden herkese teşekkür eden Yılmaz, duygularını şöyle dile getirdi:
"102 gün geçti, esaretten kurtulmanın bugün bir günüydü, çok mutluyuz. Sayın Başbakanımıza haber verdiğimizde 'geliyoruz' diye, ben tam aradığımda Sayın Başbakanımız 'Öztürk hoşgeldin' dedi. Demek ki benden daha yakın takip ediyorlarmış, her şeyi biliyorlardı, her şeyi en iyi şekilde takip ettiler. Şahsen devletimle gurur duydum, ülkemle gurur duydum.
İnsanın, vatanı için gittiği görevde başına herşey gelebilir. Musul dünyanın en tehlikeli yeri, binlerce insanın öldürüldüğü bir yer, terör olaylarının merkezi, böyle bir yerde bayrak dalgalandırmak kolay iş değil. Yaşananlar, Irak'ta olanlar herkesin malumu. Biz de büyük sıkıntılar çektik, ancak insan ülkesi için bunlardan gocunmaz, gücenmez, bunlardan gurur duyar. Bende ülkem için katlandığım herşeyden gurur duyuyorum."
Rehinelerden Alptekin Esirgün de gazetecilere yaptığı açıklamada, Başkonsolos Öztürk Yılmaz'ın, IŞİD'in Türkiye adına açıklama yapması yönündeki zorlamalarına karşı koyduğunu belirterek, "Kafasına silah dayandığı halde yine açıklama yapmadı. Süreci çok iyi yönetti" dedi.
YERLİ OPERASYON
Şanlıurfa ve Ankara arasında hareketli saatler yaşanırken, Musul'da rehin alınanları kurtarma operasyonuyla ilgili ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı.
Alınan bilgiye göre, operasyon, MİT Dış Operasyonlar Daire Başkanlığınca tamamen "yerli bir operasyon" olarak yürütüldü. Dış Operasyonlar Daire Başkanlığı, Musul'daki rehin alınma olayının ardından IŞİD'in Suriye, Afganistan ve Irak'ta daha önce gerçekleştirdiği tüm rehin alma operasyonlarını analiz ederek, uzun soluklu bir çalışma yürüttü.
Bundan yola çıkarak bir strateji geliştiren Başkanlık, tamamen yerli operasyon kapsamında, kendi profesyonel elemanlarını, bölgedeki yerel unsurları, insansız hava araçlarını ve elektronik iletişim aygıtlarının devreye soktu ve bu çerçevede sonuca ulaştı. Hazırlanan strateji, ilk meyvelerini, Irak'ta rehin tutulan 31 tır şoförünün sağlıkla kurtarılmasında verdi.
Musul'da rehin alınanların kurtarılması kapsamında yürütülen operasyonda, 49 konsolosluk çalışanının can güvenlikleri ön planda tutuldu.
FİDYE ÖDENMEDİ, ŞART KABUL EDİLMEDİ
Rehineler, ilk günden itibaren 101 gün boyunca Musul'da 8 ayrı adreste tutuldu, hareketlilik insansız hava araçları ve diğer unsurlarla sürekli takip edildi. Musul'da rehin alınanlar için herhangi bir fidye ödenmedi, bırakılmaları karşılığında herhangi bir şart kabul edilmedi.
TELABYAT ÜZERİNDEN TÜRKİYE'YE GELDİLER
Operasyon kapsamında, bugüne kadar 5-6 kez rehineler kurtarılma aşamasına gelindi ancak bu girişimler bölgedeki savaş ortamı nedeniyle sonuca ulaşmadı, operasyon bugüne kaldı. IŞİD ile PYD arasındaki savaş nedeniyle son operasyonda da biraz geçikme yaşandı. Rehineler, Kürt bölgesinden değil, İŞID kontrolündeki Telebyat üzerinden Türkiye'ye getirildi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN YAZILI AÇIKLAMA
Bu arada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Musul'da alıkonulan konsolosluk çalışanlarının Türkiye'ye getirilmesi sürecini başından itibaren yakından takip ettiği, sabahın erken saatlerinde Türkiye'nin Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz ve eşi Özay Yılmaz ile ayrı ayrı görüştüğüve "geçmiş olsun" dileklerini ilettiği öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı yazılı açıklamada da "Operasyonun son derece başarılı biçimde yürütülmüş, vatandaşlarımızın Türkiye'ye intikal ettirilmiş olması, Büyük Türkiye'nin ulaştığı seviyeleri göstermesi bakımından da son derece önemlidir ve değerlidir" değerlendirmesinde bulundu.
Bu arada, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye getirilen konsolosluk personelini, yarın 11.30'da Çankaya Köşkü'nde kabul edecek.
GENELKURMAY'DAN AÇIKLAMA
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "11 Haziran 2014 tarihinden beri rehin olarak tutulan Musul Konsolosluğu personeli bugün sağ salim ve emniyetli bir biçimde yurda dönmüşlerdir. TSK olarak, salimen yurda dönen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, kendilerinin ve ailelerinin mutluluk ve sevinçlerini paylaşıyoruz" denildi.
KILIÇDAROĞLU'NDAN DAVUTOĞLU'NA TEBRİK
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu arayarak tebrik etti. Kılıçdaroğlu, telefonla aradığı Davutoğlu'na "49 vatandaşımızın IŞİD terör örgütünün elinden sağ salim kurtarılmasından büyük memnuniyet duydum, geçmiş olsun ve kutlarım" dedi.
Yazılı bir açıklama da yapan Kılıçdaroğlu, "Kardeşlerime, vatandaşlarımıza 'özgürlüğe, vatanınıza hoş geldiniz' diyorum. Kurtarma operasyonunun düşünülmesi, planlanması, uygulanması ve tam istediğimiz gibi sonuçlandırılmasında payı, katkısı, emeği olan herkese teşekkür ediyor, sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum" ifadelerine yer verdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yaptığı yazılı açıklamada, "Vatandaşlarımızın sağ salim evlerine dönmeleri, sevdikleriyle ve aileleriyle buluşmaları hiç şüphesiz hepimiz adına mutluluk verici bir gelişmedir. Bu vesileyle IŞİD'in elinden kurtulan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, aileleriyle birlikte huzur ve esenlik diliyorum" değerlendirmesinde bulundu.
BAŞBAKAN YARDIMCILARINDAN AÇIKLAMALAR
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Başbakanlık Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde yaptığı açıklamada, "Başta rehinelerimizin aileleri olmak üzere Türkiye'deki bütün ilgili taraflar, halkımız büyük bir teşekkürü hak ediyor. Ama en çok teşekkürü hak eden de yaklaşık 3 aylık sürede çok zor şartlarda orada tutulan kardeşlerimizdir" ifadelerini kullandı.
Bursa'daki temaslarını keserek Ankara'ya gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da şunları kaydetti:
"Çok şükür, Milli İstihbarat Teşkilatımızın, yereldeki bütün imkanları da kullanarak, burunları bile kanamadan konsolosluk görevlilerimizi Türkiye'ye getirmiş olmasına eminim 76 milyon insanımız ve dostlarımız çok sevindi. Hükümetimiz güçlü, milletimiz birlik ve bütünlük içinde. İnşallah son yaşanan endişe verici olayların hepsinin ortadan kalktığı bir süreç içerisinde Türkiye'nin dış politikalarının ne kadar isabetli, ne kadar insancıl ve ne kadar vicdanlara yönelik bir politika olduğunu sadece biz değil, bölgemiz değil, bütün dünya görmüş olacak."
BAKANLARDAN DEĞERLENDİRMELER
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, ''Türkiye Cumhuriyeti bir kez daha insan odaklı anlayışını ortaya koydu'' değerlendirmesinde bulunurken, Birleşmiş Milletler'deki temasları çerçevesinde bulunduğu New York'ta konuya ilişkin açıklama yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "İnşallah bir daha böyle bir sınav vermek zorunda kalmayız. Bence devlet bu sınavda çok başarılı oldu. Titizlikle ve sabırla yürütülmesi gereken bir çalışmaydı. Gizlilik esası çok önemliydi bu çalışmanın" dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, ziyarette bulunduğu Karaman'da "Bugün bizim için çok mutlu bir gün. Gerçekten çok sevindik. Ben huzurlarınızda Sayın Başbakanımıza, MİT Müsteşarlığımıza ve emeği geçen tüm kurumlarımıza çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Denizli ziyaretinde konuyu değerlendiren Ekonomi Bakanı Zeybekci de "Sonuca hamdolsun, Allah'a şükürler olsun. Türkiye için bence tarihi bir zaferdir" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık da Bolu'da yaptığı konuşmada, "Uzun, yorucu, yıpratıcı, adeta sinir harbiyle geçen uzun bir sürenin sonucunda kazasız, belasız, çok şükür can kaybı olmadan rehineler ailelerine kavuştu" değerlendirmesinde bulundu.
11. CUMHURBAŞKANI GÜL'DEN TEBRİK
Kayseri'deki temasları sırasında konuyu değerlendiren 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve istihbarat teşkilatı başkanımız en başından itibaren çok titiz ve dikkatli çalıştılar, hepsini tebrik ediyorum" şeklinde konuştu.
İŞ DÜNYASINDAN AÇIKLAMA
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, olayın Türk iş dünyası olarak kendilerini son derece sevindirdiğini belirterek, ''Bu olay bizlere göstermiştir ki böyle bir durumla karşılaşıldığında milletimiz tek yürek haline gelmekte ve tüm devlet görevlilerimiz omuz omuza vererek çalışmaktadır'' değerlendirmesini yaptı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak da yaptığı yazılı açıklamada, "Başından beri büyük hassasiyetle yürütülen bu çalışmaların mimarları olan Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Milli İstihbarat Teşkilatımıza ve sağduyulu yayınlarından dolayı medya mensuplarına teşekkürlerimizi sunuyorum" değerlendirmesinde bulundu.