Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik Soma'da meydana gelen maden kazasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik Soma'daki maden kazaSı sonrasında Teftiş Kurulu tarafından inceleme yapıldığını söyleyerek ihmali olanların hukuki çerçevede cezalandırılacağını belirtti. Faruk Çelik ocaklarda denetimlerin yapıldığını belirterek son 2 yıl içinde 119 ocağın kapatıldığını söyledi. Çelik kendisiyle ilgili bölgeye geç gittiği gerekçesiyla yapılan istifa çağrılarına da cevap vererek Ankara'da önceden planlanmış bir program çerçevesinde tedavi gördüğünü söyleyedi ve 'önümüzdeki bu facia dururken burada bir kişisel sorunun konuşma zamanı mı, buna nasıl diliniz varıyor?' diyerek tepki gösterdi.
BAKAN ÇELİK: HASTANEDEN ÖNCEDEN PLANLANMIŞ BİR TEDAVİ GÖRDÜM
Böbrek üstü bezinde bir kitlenin olduğunu bunun tansiyonu ayarsız hale getirdiği söyledi doktorum. Hiç hissetmediğiniz bir noktada tansiyonu 25-30'a yükselteceği hiç belli etmeden bunun beyin kanaması ve kalp krizine neden olacağını öğrendik. Bunu üzerine bir radyoaktif madde verilerek üç görüntülemenin yapılması gerektiği söylendi. Bu radyoaktif maddenin önemli olduğu söylendi. Salı çarşamba ve perşembe günü için tedavi süreci ayarlanmıştı. Programlanmış bir olaydı, hastane ona göre tedbir aldı. Hastanede adeta izole edilmiş bir şekilde bir süreç yaşamamız gerekliliği ortaya çıktı. Bu olay bir hafta önce programlanmıştı. Bu derdimizi kimseye anlatamadık. Bu haberi de alınca hastaneden çıkar çıkmaz Soma'ya gittim. Gerek ocak başında gerekse, İzmir, Kınık, Manisa ve bölgede madenci yakınlarıyla iletişime geçtik. Manisa'da kriz masasında 301 şehidimizle ilgili mağdur olan evlat ve eşlerin yanlış bilgilendirilmemesi için çalışmalarda yaptık. Nasıl yardımlar yapacağımız konusudna değerlendirmelerde bulunduk Olay günü bakan yardımcımızı Soma'ya göndermiştik.
MADEN FACİASI ÖNÜMÜZDEYKEN BUNU KONUŞMAYA NASIL DİLİNİZ VARIR
Maden faciası önümüzde 301 madencimizi kaybettik. Burada Allah için sormak istiyorum. Burada kişisel bir sorunu konuşama zamanımıdır nasıl dilimiz var, nasıl vicdanınız varır. Taner beyin yoğunluğu olmayıp orada bir açıklama yapsaydı bu tür söylentiler olmayacaktı. Çok farklı farklı değerlendirmelere konu çekildiğini burada belirtmek istiyorum. Bizim için ne söylendiği önemli değil. Bakanlık olarak da iş sağlığı güvenliği açısında neler yaptık, artıları eksileri nelerdi, ilgililere yüz yüze konuşamaya hazırız. Bu acı olayı 76 milyon olarak yaşadık. İş sağlığı, güvenliği bu olayı yaşadık diye bitmiyor. Binlerce maden işçimiz yine madenlerde, tehlikeli işlerde çalışıyor. Bunlarla ilgili sadece teftiş olayı değil, bizim iş güvenliği uzmanımız var. Bundan 4 yıl önce alo 170 hattını kurduk. İş güvenliği aykırı çalışıyorsanız bize bildirin, biz gerekli işlemleri hemen başlatırız dedik.
2 YILDA 119 OCAK KAPATILDI
Teftişler anlık resimlerdir. Teftiş Kurulu gidip o anki mevut durumun resmini çekiyor. Madenlerde her saat değişiyor. Siz madenleri kazmaya devam ediyorsunuz. Anlık teftiş bitiyor bir saat sonra siz farklı bir ocakla karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu iş yerinde iş güvenliği uzmanı var, ocağın galerini gezmek, rapor etmek durumundalar mı, durumundalar. Peki bunlar bu işlerin ne kadarını yapmış? Sistematik güvenliğin takibi lazım. Her türlü güvenliği işveren almak zorundadır.
Bizi bağlayan bir ruhsatlı yer var. Ruhsat verilmiş bu ortamda çalışılacak deniliyor. O iş yerinde çalışanların çalışma ortamını ilgilenmek. Maden ocaklarının çalışma ruhsatını bakanlık vermiyor Son denetlemeyi yapılanların hiç biri bu denetime katılmayacak. Son iki 2 yıl içinde 119 ocak kapatıldı. Ocaklara inme olmasa bu kapatma olur mu? 2 yıl içinde 2079 denetleme yapıldı. Kapatmayı gerektirecek en ufak bir durum söz konusuysa kapatın diye talimat verdik. 2014 yılında yapılan denetimde aksaklıkların giderildiği yönünde raporlar elimizde bulunuyor. Madencilik konusu sadece teftiş boyutundan ibaret değil. Taşeron uygulamaları Türkiye'de sürdürülebilir olmaktan çıktı.