Enerji Bakanı Taner Yıldız, Yılmaz Özdil'in kamuoyunda büyük tepki gösterilen sözlerine tepki gösterdi.
Bugüne kadar Soma'da maden faciasındaki acının siyaset üstü olduğunu söylediğini hatırlatan Yıldız, Soma'ya gelerek acılarını paylaşanlara teşekkür etti. Bugüne kadar sakinliklerini koruduklarını ve bütün ekipleriyle Soma'da bulunduklarını hatırlatan Yıldız, bütün eleştirileri sineye çektiklerini içlerindeki fırtınayı "sessizlik" olarak tercüme etmeye çalıştıklarını kaydetti.
Konuşmasında, gazeteci-yazar Yılmaz Özdil'in katıldığı bir televizyon programında Soma'daki maden faciasıyla ilgili değerlendirmesine atıfta bulunan Bakan Yıldız, "Ama şu kısmına dayanamayacağım arkadaşlar. Bir adam kalkıyor diyor ki, 'bunlar müstahaktı'. Burada hayatını kaybeden işçilerimize yalnızca AK Parti mitingine gitmiş olmaktan dolayı, yalnızca başbakanımıza 'parti lideri' demiş olmaktan dolayı 'evet bunlar müstahaktır' diyor.. Buna tahammül etmemiz söz konusu olmaz. 77 milyonumuzun yaralı olduğunu söylemiştim, o rakamdan 1 tanesini çıkarın arkadaşlar. Demek ki bu kişi bu adam yaralı değilmiş. Bizim burada yoğunlaştığımız bir iş vardı, Bugün 2 işçimizin de yerini tespit ettikten sora, bunu söylemek zorundayım. Şimdi çalışma arkadaşlarına sesleniyorum, benim ona söyleyecek hiçbir cümlem yok. Böyle bir insanla nasıl yan yana çalışılabilir ve bunu söyleyebilecek bir adamla nasıl herhangi bir fikir değerlendirilebilir. Biz basının özgür olmasını isteyen bir yapıdayız ama bu özgür olmak isteyen basına da bir istismar aracı olarak konulmuştur."
"Müstahaktır" demenin böyle bir ölümü eğer varsa kendi zihninde, kendi kalbinde makul hale getirmek olduğunu savunan Yıldız, şöyle konuştu:
"Bu acının içinde böyle bir cümle 77 milyon eksi 1 tarafından kabullenemez. Biz bütün acımızla beraber büyük bir ciddiyet içinde, yeni bir kaza olmasın, yeni bir sıkıntı olmasın düşüncesiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ama böyle bir insafsızlığa, insansızlığa böyle bir kutsalsızlığa tahammül edemeyiz. 'Müstahaktır' kelimesinin bedeli ödenmek durumundadır. Ben bunu kendi adıma değil, hükümetimizin adına da değil, işçi kardeşlerimin adına söylüyorum."