Cücü, şunları anlattı: "Kimse kimseyi tanıyamıyor, göremiyor. El yordamıyla çıktım temiz havaya. Arkama yapışanlar oldu. Kimisi dua ediyor, kimisi bağırıyordu. 'Kimse maskeyi çıkarmasın' dedim ama yapmadılar. Bir karış önünüzü göremiyorsunuz. Biraz sıkışınca maskeyi çıkarıyorlar ve dumandan etkileniyorlar. Çoğu da zaten bu dumandan hayatını kaybetti. Temiz hava bölümüne çıkınca 'Arkadaşlarımız yolda kaldı' diye kurtarma ekibine bağırdım. Ardından girip onları da çıkarmışlar. Oradan saat 16.00'dan sonra çıkabildim." Tevfik Cücü, birçok arkadaşının hayatını kaybettiğini ifade ederek sözlerini, "Artık maden ocağında çalışmam, hiç niyetim yok" diye tamamladı.
TÜRKİYE'Yİ AĞLATAN İŞÇİ ARKADAŞLARINI DA KURTARMIŞ
Madenden sağ olarak çıkarılan ve ambulansa konulurken "Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin" sözleriyle tüm Türkiye'yi ağlatan maden işçisi 36 yaşındaki Murat Yalçın'ın, yerin 2 bin metre altında yaşam mücadelesi verirken, içinden oksijen geçen boruları 15 yerinden delerek arkadaşlarını hayata bağladığı ortaya çıktı. Ağrı'dan 15 yıl önce Soma'ya gelen Yalçın ailesinin 6 çocuğundan ikincisi olan ve 4 kardeşiyle birlikte madende çalışan Murat Yalçın, SABAH'a konuştu. Madenden 13 dakikada çıkmayı başardığını anlatan Yalçın, dehşet dolu dakikaları şöyle anlattı: "2 bin metre yerin altındayız. Karbonmonoksitten etkilenmemek için oksijen maskemi taktım. Herkes sağa sola koşturuyor, dualar ediyordu. 'Allah'ım bizi kurtar' feryatları yükseliyordu. O sırada içinden temiz hava geçen boruları 15 yerinden deldim. O borulardan arkadaşlarımızın nefes almasını sağladım. Dizlerim tutmuyordu artık, yere yapışmıştım. Nefes alacak gücüm kalmadı. Maskemdeki oksijen de tükenmişti. Kurtulacak mıyım bilmiyordum, ama en azından arkadaşlarım kurtulsun diye de boruları deliyordum." Dışarı çıkış anını hatırlamadığını belirten Yalçın, "Vardiya çavuşumuz bize 'Sakın uyumayın, gözlerinizi kapatmayın. Uyursanız ölürsünüz' diye bağırıyordu. Sonradan öğrendim ki çavuşumuz da ölmüş. İçerdeki 13 dakika kâbus gibiydi. Yine olsa, hayatım pahasına arkadaşlarımın hayatını kurtarmak için o boruları delerdim" dedi.
'BİR DAHA ASLA...'
Murat Yalçın, ambulansa bindirildiğinde, yine kendisinden sonra ambulansa bindirilecek arkadaşlarını düşünerek "Çizmelerimi çıkarayım mı?" dediğini söyledi ve ekledi: "Çizmelerini o günden sonra görmedim." 9 yıllık evli ve 3 yaşında Dicle adında bir kız çocuğu bulunan Yalçın, 2002'den beri madende ustabaşı olarak çalıştığını ve 1800 lira maaş aldığını sözlerine ekledi.
AYNI KÖYDEN 14 KURBAN...
SOMA'daki faciada İzmir'in Kınık ilçesine bağlı Köseler köyü 14 kayıp birden verdi. Ölen madencilerden 10'u ile halen ulaşılamayanlardan 4'ü 130 haneli bu köyden... Gözyaşlarının sel olduğu köyde ağızları bıçak açmıyor. Kimi eşine, kimi oğluna kimi de damadına ağlıyor. Her gün, yaz kış demeden 110 kilometre yol kat edip Soma'ya giden madenciler Mehmet Yetim, Selahattin Gayrak, Güngör Gayrak, Evren Sarı, Muhsin Taş, Nazi İzmirli, Fettullah Çakır, Sadık Çakır, Mustafa Dağlı ve Bayram Ali Dağlı'nın cenazeleri köye getirildi. Şehit 10 madencinin cenazeleri yan yana defnedildi. Halen yerin altından çıkartılmayı bekleyen Niyazi İzmirli, Murat Gezgin, Nihat Gayrak ve adı henüz belirlenemeyen bir diğer madencinin cenazeleri için ise köy mezarlığında yer hazırlandı. Ancak bazı köylüler, halen kayıp madencilerin canlı çıkabileceği umudunu koruyor.
'BABAN MELEK OLDU KIZIM'
Kardeş olan Mustafa Dağlı ve Bayram Ali Dağlı'yı Azrail, vardiya değişimi yapacakları sırada yakalamış. Amca oğulları Fettullah Çakır ve Sadık Çakır da aynı kaderi paylaşmış, 4 çocuk annesi Arife Gayrak (47) ise hem eşi Güngör Gayrak'ı hem de damadı Sadık Çakır'ı kaybetmiş. "Kendi acıma mı dul kalan kızımın acısına mı yanayım" diye gözyaşı döküyor. Ölen madencilerden Evren Sarı'nın (28) eşi Şennur Sarı ile 7 yaşındaki kızı Şengül Sarı'nın hali ise yürekleri burkuyor. Ağlamaktan göz pınarları kuruyan genç anne, "Sürekli eşimi uyarıyordum. 'Korkuyorum o işi bırak' diyordum. Korktuğum başımıza geldi. Haberi kızıma söyleyemedim. Komşularla birlikte 'Baban melek oldu kızım, artık gelmeyecek' diyebildim. Kızımla baş başa kaldık. Bu acıya nasıl dayanırız" diyor.
HAKKÂRİ'DE TOPRAĞA VERİLDİ
Madenci Emrullah Armut'un (32) cenazesi de memleketi Hakkâri'ye getirildi. Özgürlük Meydanı'nda vatandaşlar tarafından karşılanan cenaze, Hakkâri Devlet Hastanesi morguna konuldu. Yapılan işlemlerin ardından hastane önünde cenaze namazı kılında. Armut'un cenazesi, Yukarı Merzan mahallesindeki aile mezarlığınde toprağa verildi. Armut'un 8 yıl önce eşi ve 2 çocuğuyla çalışmak için Soma'ya gittiği öğrenildi.
3 ARKADAŞINI DIŞARI ÇIKARDI AMA KENDİSİ ZEHİRLENDİ
Türkiye Soma'da can veren yüzlerce maden işçisi için gözyaşı dökerken, gelen hikâyeler de yürek burkuyor. Bunlardan biri de facianın yaşandığı işyerinde sağlık görevlisi olarak çalışan 29 yaşındaki Serkan Güneş... Güneş, yangın sonrası maden ocağına girdi. Olayın ardından bazı arkadaşlarını dumanların arasından çıkarmayı başardı, ancak kendisi kurtulamadı. Zehirlenerek yaşamını yitiren talihsiz adamın akrabaları, "3 arkadaşını kurtarıyor. 3 maskesini kullanıyor. Daha sonra zorla çıkıyor ve bir masanın üzerine yığılıyor. Orada da hayatını kaybediyor. Evlilik hazırlığı yapıyordu" dedi.
DOKTOR İÇİN İZİN ALDI KURTULDU
41 yaşındaki Bayram Gökyay ise mucize eseri hayatta kalmış. 11 yıl önce evlenen Hatice-Bayram Gökyay, çifti çocukları olmayınca tedavi görmeye başladı. Facianın yaşandığı gün de kontrolleri olduğu için izin alan Bayram Gökyay, ölümden bu sayede kurtuldu. Madende akrabaları ve arkadaşlarını kaybeden Gökyay, "Yaşadığıma sevinemiyorum. Hayatta kalmamın nedeni olmayan çocuğum" diye konuştu.
BEBEĞİNİ DÜŞÜNÜP DUA ETTİ
Faciada kurtarılan Hasan Demirci, 31 yaşında. Evli ve 8 yaşında Mehmet isimli bir çocuğu var. İkinci evladı 1.5 ay sonra doğacak. Madende mahsur kaldığı dakikaları anlatan Demirci, yeni doğacak bebeğini düşünerek, "Allah'ım çocuğumu, doğacak bebeğimi görmeyi nasip et" diye dua ettiğini anlattı ve ekledi: "Bir arkadaşımın eşi 15 dün sonra doğum yapacaktı. Yeraltındayken üşüdüğüm için bana kazağını çıkarıp verdi. Onun için de öldü dediler ama tam emin değilim. Umarım yaşıyordur."
SON SÖZÜ "BEN MAHVOLDUM"
Madende hayatını kaybeden Ramazan Ünal'ın cenazesi (33) Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde toprağa verildi. Soma'da farklı bir madencilik şirketinde çalışan Ünal, amcası sayesinde 4 gün önce facianın yaşadığı ocakta işe başlamıştı. Yeğeninin ocaktan çıkarıldığında elini tuttuğunu anlatan Cemal Ünal, "Son sözü 'Ben mahvoldum' oldu" dedi.
128 ARKADAŞI ÖLDÜ 3 DAKİKAYLA KURTULDU
Faciada 128 arkadaşının gözlerinin önünde öldüğünü anlatan madenci Taner Kılıç, (22) kendisinin ise son anda kurtulduğunu söyledi. İzmir'in Kınık ilçesinden olan Taner Kılıç, yaşadığı dehşeti şöyle anlattı: "Duman yayılınca bizi geri çevirdiler. Gaz maskesi taktık, 1.5 saat bekledik. Mekanize ayağına götürdüler. Temiz hava için orada bizi bekletiyorlardı. Arkadaşlarım ölmeye başladı. Ocağımızın mühendisi de öldü. Saat 19.00'dan sonra etrafımdaki herkes ölmüştü. Bir gaz maskesinin 40 dakika süresi var. Peki 40 dakika sonra ne olacak? 'Kesin öleceğiz' dedim. Tam ümidi kesmişken emniyetçi geldi. 'Kalkın kurtuldunuz' dedi. 148 kişinin içinde 20 kişi sağ çıkmıştı. Eğer emniyetçi 3-5 dakika sonra gelseydi, ben de ölmüştüm. Bizi temiz havaya çıkardılar. İki adım attığımda düşüyordum."
ÖLÜMDEN İKİNCİ KEZ KURTULDU
Soma'daki maden faciasında Türkiye'nin yüreğini burkan ölümlerin yanı sıra mucizeler de yaşandı. 8 yıldır maden işçisi olarak çalışan 30 yaşındaki Mustafa Bal'ın aynı maden ocağında 2012'de gerçekleşen kazada göcük altında kalıp sağ kurtulduğu ortaya çıktı. Bir önceki vardiyada çalıştığı için faciadan kıl payı kurtulan ancak kaybettiği arkadaşlarını düşününce yaşadığına sevinedemediğini anlatan Bal, "Aşağıya arkadaşlarımı kurtarmak için indiğimde ortalık mahşer yeri gibiydi. Bir gün önce kömürün üzerinde yemek yediğimiz arkadaşlarımın cesetleriyle karşılaştım. 2 yıl önce göcük altında kalmıştım. O sırada kurtarılmaya beklerken tek düşündüğüm yeniden dışarı çıkıp gökyüzündeki yıldızları görmekti. Şimdi arkadaşlarım gökyüzünde birer yıldız oldu" dedi. Mustafa Bal, ocağın içini çok iyi bildiğini de belirterek, "Ben bantçıyım ve bütün arkadaşlarımın cesetleri benim yaptığım bantlarla toprağın altından çıkarıldı. Onların ne yaşadığını hayal ediyorum da bütün dünyamı simsiyah bir duman kaplıyor. Nefes alamıyorum" diye konuştu.
'HER GÜN HELALLEŞİP GİDERDİ'
Manisa'nın Soma ilçesindeki maden faciasında hayatını kaybeden 2 çocuk babası Selami Tizel'in (34) eşi Aysel Tizel, "Her geldiğinde, bizimle helalleşerek gidiyordu. '4 bin metre yerin altına giriyoruz. Hiçbir zaman garanti değil' diyordu" diyerek gözyaşı döktü. Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine bağlı Balıköy beldesi Kışla Mahallesi'nde kızı Döndü (8) ve oğlu Metehan (10) ile yaşayan Aysel Tizel, kendisinin annesini 9 yaşındayken, babasını da 3 yıl önce kaybettiğini anlattı. Aklının hep eşinde olduğunu ifade eden Tizel, şöyle konuştu: "Üç gün önce de, içime bir sıkıntı düştü. Rüyalarımda tabutlar, cenazeler gördüm. Telefonda eşime anlatınca bana 'Hayırlara yor' dedi. Eşimin ağabeyi gitti. Onun cenazesini getirdi. 13 senedir evliydik. 12 yıldan beri Soma'da çalışıyordu. 'Ekmek parası' diye çalışıyor, bin-bin yüz lira maaş alıyordu."
BİR SİGORTA İÇİN...
Faciadan geriye kalan çok sayıda hüzünlü hikâye kaldı. Henüz 18 yaşındaydı Muhammed Çağan. Bir hafta önce nişanlandı, 5 gün önce maden ocağında işe başladı. Bir an önce sigorta kapsamına girmek istiyordu. 3 ay sonra evlenecekti ama olmadı. Torunundan haber bekleyen anneanne Kaniye Ebe, "Dizinde yara vardı, ağrıyordu. Tüm ısrarlarıma rağmen, işten çıkarırlar diye işe gitti. 'Askere gitmeden önce sigortam olsun' diyerek başladı" dedi. Muhammed'in cenazesi, Türdüler köyünde bugün toprağa verilecek.
Deniz DERİN- Gül KİREKLO-Tuna ÇAM-Erdoğan YAPIK-Ali OKTAY- Mehmet Ali BERBER - Muharrem DOĞANTEZ-Ahmet KÜLSOY- Metin ARABACI- Rıdvan KÖRPE- Ali FİLİZKAN-Mustafa KAYA-Ali ŞAHİN-Barış SÖZAL-Şaban YILMAZ