Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, açılışı yapılan metro hattıyla Taksim'den Kartal artık 69,5 dakika'da gidileceğini belirterek, "İstanbul'un binlerce yıllık tarihini barındıran bir bölgede, tarihi eserlere zarar vermeden tam tersine tarihi ortaya çıkararak hattı inşa ettik. Hattın gecikmesini göze alarak, 77 milyon lira harcama yaparak, tarihi dokuyu ve tarihi eserleri de ortaya çıkardık. Bu açılış 4-4,5 yıl önce yapılacaktı. Bu hassasiyetimiz sebebiyle gecikti" dedi.
Başbakan Erdoğan, bu hatla İstanbul ulaşımında tarihi bir adım daha atıldığını, Haliç üzerinden Şişhane'nin Yenikapı'ya bağlandığını, 3,5 kilometre uzunluğundaki bu hattın ayrıca Sarıyer Hacıosman'la Yenikapı'yı da metroyla birbirine bağladığını kaydetti.
Erdoğan, Hacıosman, 4. Levent ve Taksim ile diğer istasyonların Yenikapı aktarma istasyonu ile Marmaray üzerinden Göztepe, Maltepe, Üsküdar, Kozyatağı ve Kartal'a bağlandığını belirterek, "Hacıosman'dan metroya binen vatandaşımız Haliç Köprüsü'nden geçerek, Yenikapı'ya ulaşacak. Buradan Marmaray ile karşıya geçecek, oradan da Kartal'a kadar gidebilecek. Artık Taksim-Yenikapı sadece 7,5 dakika. Taksim-Kadıköy artık 24,5 dakika. Taksim'den Kartal artık 69,5 dakika" diye konuştu.
TARİHİ DOKUYA ÖNEM VERİLDİ
Bugün açılacak 3 istasyondan oluşan hattın dünyanın en zor metro inşaatının gerçekleştiği hat olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"İstanbul'un binlerce yıllık tarihini barındıran bir bölgede, tarihi eserlere zarar vermeden tam tersine tarihi ortaya çıkararak bu hattı inşa ettik. Bu hattı inşa ederken İstanbul'un bilinen tarihi de ortaya çıktı. 23 antik ahşap gemi ortaya çıktı. 50 binden fazla tarihi eser çıkarıldı. İstanbul'un tarihinin 8 bin 500 yıl öncesine dayandığı da ortaya çıktı. Hattın gecikmesini göze alarak, 77 milyon lira harcama yaparak, yani 77 trilyon lira, tarihi dokuyu ve tarihi eserleri de ortaya çıkardık. Bu açılış 4-4,5 yıl önce yapılacaktı. Bu hassasiyetimiz sebebiyle gecikti. Tarihi eserlere zarar vermemesi için ray bağlantılarında en son teknolojiyi tercih ettik. Gürültü ve titreşimi en aza indirdik. Bu hat üzerinde İstanbul'un güzelliğine güzellik katacak bir köprüyü de Haliç üzerinde inşa ettik. Haliç üzerindeki istasyon sayesinde İstanbullular, köprü üzerindeki dinlenme ve eğlence imkanlarından istifade edecek. Laf üretmiyoruz, icraat üretiyoruz. 124 modern teknolojik, donanımlı, sürücüsüz vagon bu hattımızda hizmet verecek."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, açılışı yapılan hatla kentteki raylı sistem uzunluğununun 141 kilometreye çıktığını belirterek, 110 kilometrenin inşaatının devam ettiğini, 2019'daki hedeflerinin 420 kilometre metro uzunluğuna ulaşmak olduğunu kaydetti.
"Onuncu Yıl Marşı'nda var ya 'Demir ağlarla ördük ülkemizin dört bir yanını'. Kim örmüş kim? Bu CHP mi? Hayır. Gazi Mustafa Kemal'den sonra raylı sistemde bir adım yok. Bizimle başladı" diyen Erdoğan, İstanbul'un 2019 sonrasında da 776 kilometre metro hattına kavuşacağını anlattı.
Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesini, Kadir Topbaş'ı, tüm ekibi, hattın inşaasında emeği geçenleri, mimar, mühendis, işçi, bilim insanlarını, arkeologları tebrik ederek, İstanbullular'a güvenli ve konforlu yolculuklar diledi.
"MARMARAY'I TEKRAR KULLANDIM"
Başbakan Erdoğan, açılıştan sonra ilk kez Marmaray'ı bugün tekrar kullandığını ifade ederek, hemen kısa sürede Üsküdar'dan Yenikapı'ya ulaştıklarını anlattı. İstanbul'da yaşayıp da hala Marmaray'a binmemiş, yeni metro hatlarında yolculuk yapmamış vatandaşların olduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin, hatta dünyanın bir çok yerinden turistlerin Marmaray'ı kullandığını söyledi.
Japonya ve Malezya'da Marmaray'ı konuştuklarını, dünyanın Marmaray'ı konuştuğunu aktaran Erdoğan, şimdi de Haliç'teki bu köprünün konuşulacağını anlattı. Erdoğan, herkesin en az bir kere Marmaray'ı tecrübe etmesini temenni ederek, İstanbullular'dan, bu açılan hatla da Haliç üzerinden geçerek emsalsiz duyguyu yaşayıp, Haliç üzerinde inip kenti seyretmelerini istedi.
Belediye başkanı seçilmesinden itibaren yurt dışına gittiğinde, oradaki gelişmiş imkanları ve yüksek hayat standartlarını gördüğünde, "Bunlar ülkemizde neden yok" diyerek iç geçirdiğini, yollara, köprülere, toplu taşımaya bakarak "Bizim milletimizden neden esirgeniyor" diye hayıflandığını anlatan Erdoğan, bugünün 20-25 yaşındaki gençlerinin İstanbul'un susuz ve kirli havasının olduğu günleri yaşamadığını kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "20-25 yaşındaki gençlere sesleniyorum. Siz o günleri yaşamadınız. Biz sizin için işte böyle bir İstanbul, böyle bir Türkiye hazırladık" dedi.
Avrupa'nın 2. Dünya Savaşı'nda neredeyse tamamen yanıp, yıkıldığını ifade eden Erdoğan, Japanya'nın da aynı şeyleri yaşadığını söyledi.
"ÇOK DAHA KÖKLÜ REFORMLAR YAPIYORUZ"
Tamamen yıkılan ülkeler yeniden toparlanarak, ülkelerini yeniden inşa ettiklerini, halklarını en güzel ve modern imkanları sunmaya başladıklarını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye 2. Dünya Savaşı'nın yıkımını yaşamadığı halde, bu ilerleme yarışında maalesef geride kaldı. Onlar yaptılar, bizim milletimiz, aciz idareciler sebebiyle seyretmek, gıptayla izlemek zorunda bırakıldı. Avrupa'da işçi olarak çalışan kardeşlerimiz geldiğinde, ayrı bir dünyayı, oradaki yolları, metroları, hızlı trenleri anlattılar. Çantalarında çikolata getirirlerdi. O dahi bizde yoktu. Şu anda böyle bir derdimiz, sıkıntımız var mı? Bize defterler, kalemler getirirlerdi. Onlar dahi yoktu. Bize uçağa binmenin nasıl bir duygu olduğunu anlatırlardı. Benim milletim, maalesef yıllar boyunca sadece iç geçirdi, hayranlıkla izledi, dinledi. 1994'te içimizde bu farkılığın ezikliği, burukluğu, üzüntüsü vardı. Onun için çok çalıştık. 'Londra'da, Paris'te, Berlin'de, New York'ta ne varsa, İstanbul'da da o olacak', dedik. İnsanlar nasıl yaşıyorsa, hangi imkanlara sahipse, 'İstanbul'da da çok daha fazlasına sahip olacak' dedik. Hükümet görevini devraldıktan sonra da bunu Türkiye çapında uygulamaya başladık. 'İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da, Japonya'da, Amerika'da ne varsa, bizim ülkemiz de bunlara layıktır, kavuşacak' dedik. Cumhuriyet tarihimizin en büyük reformlarını yaptık, en büyük yatırımlarını gerçekleştirdik. Bir çok alanda batı standartlarının dahi üzerine çıktık. Artık benim vatandaşım da uçağa biniyor. İstanbul-Ankara arasında lüks otobüs fiyatına artık uçaklara binmek mümkün. Şu anda 6-7 farklı özel sektör şirketi taşımacılık yapıyor. Dünya ülkeleri arasında THY artık ilk 7 arasında yerini aldı. 79 senede Cumhuyiret tarihinde 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı. Biz 11 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Farkımız bu. Batının hızlı trenleri artık bizde de var. İnşallah kısa bir zaman içerisinde Eskişehir-İstanbul etabını da tamamlıyoruz. Şimdi Ankara-Sivas hazırlanıyor. Batıda ileri demokratik standartlar mı var? Bizim ülkemizde artık hızla bunlara kavuşuyor. Çok daha köklü reformlar yapıyoruz."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "17 Aralık dalgası" ile alakalı olarak dün alınan tutuksuz yargılama veya takipsizlik kararlarından birilerinin rahatsız olduğunu belirterek, "Kimler rahatsız oldu? Paralel yapının borazanları rahatsız oldular. Neymiş 'yargı bitmiş.' Tamam da 17 Aralık'ta siz neredeydiniz? 17 Aralık'ta atılan adımlar samimi miydi? Her şey bir senaryoydu, bu senaryonun aktörleri, aktristleri vardı. Bunlar da onların borazanlarıydı, dalkavuklarıydı. Bunların içerisinde AK Parti'nin kapatılmasını isteyecek kadar ileri giden, demokrasiden nasibini almamış olanlar vardı" dedi.
"CHP'nin genel müdürünün, uluslararası bir gazeteye, Türkiye düşmanı olan operasyoncu bir gazeteye röportaj verdiğini" belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Diyor ki; 'Türkiye kurulduğu tarihten...' Bakın çok enteresan burası, 'Türkiye kurulduğu tarihten 1071'ten bu yana yüzünü medeniyete çevirmiştir.' Türkiye 1071'de mi kuruldu? 'Şimdi bizi bir Orta Doğu ülkesi haline getirmeye çalışıyorlar, bu kabul edilemez' diyor. Kardeşlerim, şimdi bunun neresini düzelteceksin, işte seviye bu. CHP genel müdürünün seviyesi bu. CHP'nin başında 1071'i, Türkiye'nin kuruluş tarihi zanneden bir genel müdür var. Cehalet diz boyu. Ardından da 'bizi Orta Doğu ülkesi haline getirmeye çalışıyorlar' diyerek güya kendince Orta Doğu'yu aşağılıyor. Bu şekilde birilerinin gözüne girmeye çalışıyor. Tarih bilgisi sıfır, coğrafya sıfır, din kültürü ve ahlak bilgisi sıfır, siyaset zaten sıfır, özgüven sıfırın dahi altında...
CHP'nin bu ülkeyi nereden nereye getirdiğini herkes biliyor, AK Parti'nin de bu ülkeyi nereden nereye getirdiğini herkes biliyor. Bizim insanımızı on yıllar boyunca kara trenlere mahkum ettiler, tek şeritli yollarda öldürdüler, hastane kapılarında rezil ettiler, okul kapılarından insanları çevirdiler, yoksulluğa, yolsuzluğa, yasaklara bu ülkeyi teslim ettiler. İşte sadece şu İstanbul'da bu güzel şehri hava kirliliğine, çöpe, susuzluğa mahkum ettiler. Şimdi çıkmış medeniyetten bahsediyor. CHP zihniyeti budur, CHP iş yapmaz, iş yapılmasına izin vermez."
"CHP ZİHNİYETİ ÇÖPTÜR, KİRLİLİKTİR, SUSUZLUKTUR"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın konuşmasında, Belediye Meclisi'nde CHP'nin, 100 bin araçlık katlı otopark projesine "ret" oyu verdiğini anlattığını hatırlatan Erdoğan, "Sen başkan, bunların 'evet' vereceğini mi zannediyordun? Nerede hayırlı bir iş var, bunlar o işin karşısındadır. Öyle... Bunların cibiliyetinde bu var, değişmez, aynı bunlar. Bunlar maalesef akşam bir farklı konuşur, sabah bir farklı konuşurlar" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, 1994'te İstanbul'da, ardından 2002'de tüm Türkiye'de bu zihniyetten kurtulduklarını ifade ederek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı CHP'den devraldığını anımsattı.
Erdoğan, "CHP'den devraldığımda İstanbul çöptü, susuzdu, kirliydi. CHP zihniyeti zaten çöptür, kirliliktir, hava kirliliğidir, susuzluktur. Nerede o varsa bunları orada görürsünüz" ifadelerini kullandı.
"SABOTAJ VE KUMPASLARI AŞARAK BUGÜNLERE GELDİK"
Bütün engelleri, sabotajları, kumpasları aşarak bugünlere ulaştıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Fakat bunu hazmedemiyorlar, bunu bir türlü kabullenemiyorlar. 'Türkiye'nin nasıl hızlı treni oluyor, burası Almanya mı ?' diyerek, hızlı treni engellemenin peşindeler. 'Türkiye'nin nasıl yılda 100-150 milyon kapasiteli havalimanı olur ?' diyerek, bu büyük projeyi engellemenin peşindeler. İşte oyunu gördünüz, paralel yapıyı gördünüz. Bu paralel yapı 3. havalimanını engellemek için adımlar atmadı mı? Attı. İş adamlarını, müteşebbislerini şüpheli sıfatıyla çağırma yollarına gitmediler mi? Gittiler.
Dün 17 Aralık dalgası ile alakalı bakın tutuksuz yargılama veya takipsizlik ile ilgili kararlar çıktı. Birileri rahatsız oldu. Kimler rahatsız oldu? Paralel yapının borazanları rahatsız oldular. Neymiş 'yargı bitmiş.' Tamam da 17 Aralık'ta siz neredeydiniz? 17 Aralık'ta atılan adımlar samimi miydi? Neye göre, hangi delille, hangi belgeyle neler atıldı. Her şey bir senaryoydu, bu senaryonun aktörleri, aktristleri vardı. Bunlar da onların borazanlarıydı, dalkavuklarıydı. Bunların içerisinde AK Parti'nin kapatılmasını isteyecek kadar ileri giden, demokrasiden nasibini almamış olanlar vardı. Bunlar 'İstanbul'un nasıl 3. köprüsü olur, İstanbul Boğazı'nı kurtaracak bir kanal nasıl inşa edilir, Marmaray nasıl Boğaz'ın altından geçer' gibi soruları soracak kadar nasipsizdiler. İşte bunları kabullenemiyor, hazmedemiyor ve bunlardan ciddi manada rahatsız oluyorlardı. Unutmayın CHP yapmaz, aynı zamanda yaptırmaz. Fakat biz yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Her ne engeli çıkarırlarsa çıkarsınlar, biz bu ülkeyi büyütmeye, hizmetkarlık yapmaya devam edeceğiz."
Başbakan Erdoğan, "Şehirlerimize, Türkiye'ye, Türkiye ekonomisine zarar vermek istediler. Oradan sonuç alamayınca bu kez 17 Aralık darbe girişimiyle kirli hedeflerine yürümek istediler. Gezi olaylarıyla 17 Aralık darbe girişimi aynı siyaset mühendislerinin girişimidir" dedi.
Yerel seçimlerin yapılacağı 30 Mart'ın bir "dönüşüm", "ileri demokrasi için kırılma noktası" olacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Onun için ben tüm İstanbullulardan, ekranları başında bizi izleyen bütün vatandaşlarımdan durmadan, evvelallah bir olarak, iri olarak, diri olarak bu yolda gayretle kapı kapı dolaşarak bu yola devam etmelerini özellikle istiyorum. Çünkü bunlar her türlü işbirliğine girerler, girdiler. İnşallah AK Parti iktidarı, 30 Mart'ta güçlenerek yoluna devam edecek. Şehirlerimize, Türkiye'ye, Türkiye ekonomisine zarar vermek istediler. Oradan sonuç alamayınca bu kez 17 Aralık darbe girişimiyle kirli hedeflerine yürümek istediler. Gezi olaylarıyla 17 Aralık darbe girişimi aynı siyaset mühendislerinin girişimidir. Her iki olayda da perde arkasında aynı karanlık yüzler görev aldılar. Her iki olayda da aynı medya, aynı vazifeyi yüklendi. Roller değişse de figüranlar değişse de senaryolar değişse de her ikisi de Türkiye'yi, her ikisi de milli iradeyi, her ikisi de Türkiye'nin küresel projelerini hedef aldılar. İşte şu anda olanları görüyorsunuz. Elinde bira şişesiyle başörtülü kızlarımıza saldıranlarla o malum paralel yapı birlikte hareket ediyor, bir arada operasyon yapmaya çalışıyorlar. Kardeşlerim! Dün, biliyorsunuz birileri en zor zamanlarda, başörtüsüne 'furuat' diyordu, 'teferruattır' diyordu. Bugün de işte o başörtüsü düşmanlarının değirmenine su taşıyorlar. Bu milletin hangi milli değeri varsa bunlar ona düşmanlık sergiliyor. Bu milletin hangi manevi değeri varsa onu istismar etmenin mücadelesini veriyorlar."
Her ne yaparlarsa yapsınlar, kendilerinin de milletin de bu "figüranlara", onların arkasındaki "karanlık odaklara" asla geçit vermeyeceğini kaydeden Erdoğan, ülkenin ekonomisinin, demokrasinin, kardeşliğinin büyümeye, küresel projelerinin yükselmeye devam edeceğini söyledi.
"YOLLARINIZI AYIRIN"
TBMM'de dün yapılan HSYK düzenlemesine ilişkin görüşmelere değinen Erdoğan, "CHP'den zaten orada 5-10 kişi var. MHP'den de bir o kadar, belki daha da az ama hamdolsun kadromuz evvelallah bütünüyle orada ve Meclis'ten HSYK kanununu çıkardılar" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yürüyeceğiz. İnancımızla azmimizle milletimizin verdiği vekaleti inşallah tesir ederek bu yolda yürüyeceğiz. Çünkü bu çözüm sürecini engellemek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Barış içinde, kardeşlik içinde geleceğe ilerlemeye devam edeceğiz. İstedikleri iftirayı atsınlar, istedikleri çamuru atsınlar, ellerindeki medya gücüyle istedikleri ihaneti yapsınlar. İşte sevgili Peygamberimizi miraçtan indirip, kamyona bindirecek kadar ahlaksız bunlar. Değerlerimize ihanet edecek kadar ahlaksız bunlar. Şimdi bakın; Gezi olayları sırasında bunlar Kadıköy'de bir duvara şunu yazdılar: Zulüm 1453'te başladı. Kardeşlerim, işte bunlar bu. Ankara'da bayrağımızı sokakta ateşe verdiler. Bu CHP değil mi? Seçimlerde Hakkari'ye gidip de mitinginde bir tane Türk bayrağı sallandıramadı. Bunlar değil mi? Niye sallandıramaz. Onun böyle bir değeri yok. Ne kadar manevi değerimiz varsa hep saldırdılar. Kardeşlerim! Bu kadar işte bunlar alçak, bu kadar hain. O malum paralel yapı, bunlarla aynı safta. CHP, MHP, bütün marjinal örgütler, artı bu paralel yapı aynı ittifakta buluştular. Yıkım işinde bir araya geldiler. Bu paralel yapının tabanındaki kardeşlerime, ben işte bunu anlatmaya çalışıyorum. Bu oyuna gelmeyin. Bunlarda iyi niyet falan yok. 'Cehennemin yolları, iyi niyet taşlarıyla döşelidir' unutmayın. Bunlar bu şekilde aldattılar. Bu şekilde kandırdılar. Bu oyuna geldik ama bundan sonra asla. 'Günde 5 kez alnı secdeye varan insanların bunlarla işi olmaz' diyorum. 'Bayrağını, vatanını seven, milletini sevenlerin bunlarla işi olmaz, olamaz' diyorum ve yine söylüyorum, sevgili Peygamberimizi, o mübarek zat-ı manevisini kendi işleri için alet edecek kadar saygısız, bu kadar densiz kişilerle benim saf, temiz, ihlaslı kardeşlerimin işi olmaz. Kardeşim; cenneti, cehennemi, hatta Azrail'i ekranlarda tasvir edecek kadar densizleşenlerle benim Anadolu'daki, Trakya'daki hasbi, samimi kardeşlerimin işi olmaz. Onun için diyorum ki, gelin yollarınızı ayırın."
"TUZAKLAR BOZULACAK"
"Paralel yapı"nın, CHP, MHP, "Geziciler" ve her türlü marjinal sol örgütle bir araya geldiğini kaydeden Erdoğan, "Anadolu'daki, Trakya'daki temiz kardeşlerimi adeta bir uçuruma doğru taşıyor. Bu oyuna gelmeyin" ifadelerini kullandı.
İstanbul'da ve Türkiye'de işlerine bakacaklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, "11 yıldır iş, hizmet ürettiklerini, onların ise laf, engel ve gerilim ürettiğini" belirtti.
Bu tuzağa düşmeyeceklerini kaydeden Erdoğan, sevda ile hizmet üretmeyi sürdüreceklerini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Medyada istediklerini yazsınlar, istedikleri iftirayı atsınlar, istedikleri yalanı söylesinler. Bizi buraya medya getirmedi, millet getirdi, millet. Siz getirdiniz. Bizden emaneti alacak olan da medya değildir. Millettir. Göreceksiniz, kurdukları tüm tuzaklar bozulacak. Kurdukları tuzağa, göreceksiniz kendileri düşecekler. 30 Mart, bu kirli tuzağın bozulacağı tarih olacak. 30 Mart, millet iradesinin tekrar kükrediği bir tarih olacak. 30 Mart, tüm engellerin kaldırıldığı, Türkiye'nin 2023 hedefleri önünde, tüm engelleri temizlediği tarih olacak. Biz bu yolda önce Allah, sonra sizlerle yürüyoruz. Hep öyle yürüdük. Daima da öyle yürüyeceğiz. Allah, yolumuzu açık etsin. Rabbim yar ve yardımcımız olsun" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, açılışı yapılan Haliç Metro Geçiş Köprüsü'nün İstanbul'un sembolleri arasında yer almasını dilerken, köprünün yapımında emeği geçenleri tebrik etti.