Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, Roma gezisinin üçüncü gününde gazetecilerle bir araya geldi ve gündeme ilişkin soruları cevapladı. Sıcak gündemin en merak edilen sorusu ise bizzat Cumhurbaşkanı Gül'ün "paralel devlet" tarafından dinlenmesiydi. Başbakan Erdoğan'ın, İran dönüşü yaptığı açıklamayla öğrendiğimiz bu gerçeği Roma'da Cumhurbaşkanı Gül'e sorduk. Cumhurbaşkanı'nın cevabı kısaydı: "Bu konuları aşıp geçmemiz, önümüze bakmamız lazım. Türkiye'nin önündeki büyük gündemlere bakmamız lazım. Yani kurcalarsanız her yerden bir şey çıkar." Cumhurbaşkanı Gül'ün gündeme ilişkin söylediklerinden satırbaşları şöyle:
MISIR İLE İLİŞKİLER: Mısır'da halk devrimi olduğunda herkes çok sevindi. Demokrasinin müdahaleye uğraması, seçilmiş cumhurbaşkanının hapse atılması çok üzücü. Bu tip olağanüstü durumları biz de geçirdik. Ama daha aklıselimle çıktık. 60 ihtilali çok acı oldu. Başbakan ve bakanlar asıldı. 80 darbesinde o kadar insan içeri alınmasına, eziyet çekmesine ve memleketini terk etmesine rağmen yine de çıkışımız kolay oldu. Sokaklara yansımadı. Rahmetli Ecevit ve Erbakan Hoca, Süleyman Bey sonradan başbakan da cumhurbaşkanı da oldular. Bunlar darbelerde tutuklanan insanlardı. Öfkelerini halka yaymadılar. Mısır'da da böyle olmasını çok isterdim.
IŞİD KONVOYONUN VURULMASI: Suriye'nin düzlüğü çıkması ne zaman olur, nasıl olur? İyimser olmak için fazla veri yok. Cenevre'den yaptırım gücü olan bir geçiş hükümeti çıkabilseydi o belki gelecekle ilgili ümitlendirirdi. İkinci nokta ortamın Türkiye'ye yarattığı tehdit. Bunlar sınırımızda oluyorsa bunun nereye uzanacağını bilemezsiniz. Bizim 4-5 sene önceki tehdit algılarımızla bugünkü arasında çok büyük fark var. Bugünkü ortam içinde istihbaratın daha da güçlü olması ve herkesin destek vermesi gerekiyor. İşi profesyonellere, silahlı kuvvetlere, istihbaratçılara bırakmak gerekir diyorum. Suriye, İran için ölüm kalım meselesi, bizim için insanlık meselesi, Rusya için ise sıcak deniz meselesi... Ben o zaman batı dünyasının retoriğinin yüksek ama bunun alana yansımayacağını hamaset yapıldığını çok açık konuştum. O gün yapılmayan bugün yapılmaya uğraşılıyor ama bugün eli güçlü olan Şam. İran'ın nükleer meselesiyle alakalı yeni bir dönemin başlamış olması, barışçıl bir şekilde bu konunun çözülmesiyle ilgili gelişmeler memnuniyet verici. Bunlar İran'ın Suriye konusunda angaje edilmesini sağlayabilir.
ERMENİ MESELESİ: Türkiye'de Ermeni meselesiyle ilgili tabular yıkılmış vaziyette. Her şey tartışılıyor. O yıllarda acılar bu topraklarda yaşandı. Ortak acılar bunlar. Bunları söyleyebilmeliyiz. Ama başka acılar da yaşandı. Acılardan birini öne çıkartmanız eksik olur. Bizim kendimizi rasyonel bir biçimde anlatabilmemiz lazım. Bu konularda sessiz diplomasi yapmak gerekiyor.
İSRAİL'İN TÜRKİYE'DEKİ EL KAİDE ÜSSÜ İDDİASI: Bunlar Türkiye'ye karşı iftira. Bunu yaparken de kendi sorumluluklarını, suçluluklarını örtmek için yapıyorlar. Kendi hamasetleriyle aksiyonları hiç birbirine uymadı. Bu boşluktan radikal unsurlar ortaya çıkınca dikkati başka yöne çekmeye çalışıyorlar.