-Bu dostlarımıza Uganda'dan ananas falan gelmiş. İşte efendim onlara göndermiştim. Bugün teşekkür mektubu yazmış o Koç. Adamı da aradım.
Yardımcısıyla konuştuk.
-Bir de efendim rafineri meselesini ben şeye götürmedim.
Koç'a. Fatih Baltacı Bey o ortağı olan iki ayrı ülkedekilerle görüştü. İlgilenmiyorlar.
Akın İpek Bey'e söyledim. O da ilgilenmiyor. Bu ayın 8'inde de müracaat etmek için son tarih. Onlara bildirelim mi bunu, Koç'a?
Başka bir alternatif gelmedi aklımıza.
F. Gülen: Evet, olabilir bence de.
Gönüllerine girmiş oluruz.
***
-O gittiğimiz gün akşam bazı şeyler oldu da efendim. Telefonlar geldi. Bir de efendim bu Uganda Devlet Başkanı'ndan haber geldi. Orada bir rafineri meselesi vardı. Uzun süredir gündemdeydi.
Çıkarmamışlardı. "Türkiye'den büyük bir firma getirirseniz memnun oluruz" dediler.
Onlara (Koç Holding) teklif edelim mi efendim? Onların da ilgisi var bu konuya.
F. Gülen: Onların dışında başkası öyle ağır bir yükün altına girebilir mi?
-O yükün altına girebilecek, bizim çevremizde pek bildiğimiz bir insan yok efendim. Türkiye'dekiler de, büyükler efendim, genelde içerde şeylere giriyorlar.
Onları sizin göstereceğiniz insanlarla ortaklık yapmak isteriz gibi bir üslupları da var. İsterseniz biraz daha çalışalım, öyle şey yapalım.
F. Gülen: Öyle yapalım. Biraz da dediğimizi yapacak, diyebileceğimiz şeyleri derken rahat olabileceğimiz birisi olursa daha iyi olur. Olmazsa onları tercih ederiz.
***
Gülen'in telefon görüşmelerinin deşifrelerinde, en az üç yerde esrarengiz bir Uganda'daki petrol rafinerisi ihalesinden söz ediliyor. Konuyu bilmeyenler için tam bir muamma. Hatta bir şifre, bir kod olduğu bile düşünülebilir.
En iyisi, konuyu baştan anlatmak...
Uganda'da, Kongo'ya komşu Albert Gölü bölgesinde İngiliz petrol şirketi "Tullow Oil" 2006 yılında petrol buldu. Rezerv 1.5 milyar varil kadardı ve bunun yüzde 30'unun çıkarılması mümkün görünüyordu.
Ardından yine İngiliz şirketi "Heritage Oil" yine Albert Gölü bölgesinde, kendisine tahsis edilen sondaj alanında petrol buldu.
Böylece rezerv tahminleri katlanarak büyümeye başladı...
Önce 3.5 milyar varile yükseldi. Sonra 5 milyar varile. Son olarak da 8 milyar varile.
Petrolün kokusunu alan büyükler Uganda'ya üşüşmeye başladı: "Total" (Fransız), "Cnooc" (Çin), ilk petrolü bulan "Tullow Oil"in Uganda'daki ruhsatlarının üçte birlerini 2.9 milyar dolara satın aldılar. İyi para.
Petrolün çıkarılmasıyla iş bitmiyor ki...
Onu nakledecek boru hattı gerek.
Ham petrolü işleyecek rafineri gerek...
Uganda, Ruanda, Kenya ve Güney Sudan ortak bir proje geliştirdiler:
Uganda'da rafineri inşa etmek ve bir de petrol ile petrol ürünlerini ihraç için Kenya'nın Lamu limanına kadar uzanacak boru hattı döşemek.
Rafineri için Albert Gölü yakınlarında 29 kilometrekarelik bir alan tahsis edildi.
Projenin en geç 2015 sonuna kadar hayata geçirilmesi öngörülüyordu.
Rafinerinin kapasitesi başlangıçta günde 30 bin varil olacaktı. 2017'de günde 60 bin varile çıkarılacaktı.
Uganda hükümeti proje için uluslararası ihale açtı. Konuya da Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni el koydu.
Şirketlerle görüşmeleri bizzat o yürütecekti.
Proje için gelir paylaşımı sistemi benimsendi.