Cumhurbaşkanı Gül, katıldığı 4. İstanbul Forumu'nun açılışında yaptığı konuşmanın ardından katılımcıların sorularını yanıtladı. Türkiye ve İsrail ilişkilerinin sorulması üzerine Gül, 'Bu konuda yavaş da olsa bir gelişme var. Bununla ilgili Türkiye'nin temel beklentileri vardı. Bu beklentilerden bazıları hemen karşılanacak gibi olandı. Özür dilemeyi İsrail hükümeti yaptı. Diğerlerinde de heyetler arasında görüşmelerle mesafe alınıyor. Biraz sessiz gidiyor ama. Heyetler bir araya geliyor, konuşuyorlar. Umarım ki bir neticeye ulaşılacaktır' dedi.
'Suriye'deki uzlaşma konusunda uluslararası toplum nasıl bir rol oynamalı?' şeklindeki soruya da karşılık veren Gül, 'İlgili ülkelere baktığımızda BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olan ülkeler de var, bölgede çok yakın güçlü yapıları olan ülkeler var. Böyle olunca önce BM Güvenlik Konseyi'nin kesinlikle bir mutabakata varması gerekir. Bu şimdiye kadar gerçekleşmedi. 1,5 sene önce Rusya ve İran'ın içinde olmasını açıkça söyledim. Özellikle Libya'daki ilk müdahaleden sonra bazı BM Güvenlik Konseyi üyelerinin 'evet' dedikten sonra Rusya'yı tamamen saf dışı bırakmış olmalarını herhalde Rusya'nın unutmasını beklemek mümkün değildi. Doğru yanlış bunlar ayrı. Ben real bir bakış açısını ortaya koymak istiyorum ki adımların ona göre atılması gerekir. Bu süreç içerisinde Rusya'nın takındığı tavır benim için hiç sürpriz olmadı. Şimdi gelinen noktada kimyasal silahlarla ilgili son anlaşmada Suriye'de olup bitenlerin uluslar arası güvenlik için tehdit olarak sınıflandırılması çok önemli. Çünkü 7. madde ancak böyle işler. Bundan sonra herhangi bir şekilde çok daha büyük bir insanlık dramı, devam eden savaşı daha da büyütecek bir olay olduğunda veya herhangi bir şekilde kimyasallarla ilgili dürüst adım atılmadığında yeni bir Güvenlik Konseyi kararına gerek olmadan hareket edilebileceğini tahmin ediyorum. Bu kapı açılmış oldu' diye konuştu.