Almanya Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde görülen aşırı sağcı Nasyonalsosyalist Yeraltı örgütü NSU davasına dün devam edildi. Sanık avukatlarının gün boyunca çeşitli gerekçelerle verdiği dilekçeler mahkeme tarafından reddedilince, Başsavcı Herbert Diemer iddianemeyi okudu. İddianamede, baş sanık Beate Zschaepe'nin olayların içinde olduğu ve özellikle seyahat işlerini düzenlediği ve onlara güvenilir bir geri çekilme alanı yaratmakla mükellef olduğuna dikkat çekildi.
"MÜŞTEREK İŞLEDİ"
Soygunlarda ele geçen paranın Zschaepe'nin kontrolünde olduğu ve harcamaları onun düzenlediği belirtildi. İddianameye göre Zschaepe, NSU'nun tüm suç olaylarına iştirak etmekle suçlanıyor. Zschaepe'nin, "Ölen Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt ile birlikte 10 cinayeti müşterek işlediği" kaydedildi. Zschaepe'nin ayrıca Köln'deki iki bombalı eyleme de ortak olduğuna dikkat çekilen iddianamenin 35 sayfası 70 dakikada okundu. Başsanık Zschaepe, iddianame okunmadan hâkim Manfred Götzl'ün kimliği hakkındaki sorulara cevap vermezken, avukatları müvekkillerinin hiçbir bilgi vermeyeceğini söyledi. Ancak hâkim buna rağmen Zschaepe'nin kimlik ve adres bilgilerini okudu. Sanıklardan Andre E. ise kimlik bilgilerini verdikten sonra, "Bundan başka bir şey söylemiyorum" dedi. Diğer sanıklar kendi kimlik bilgileri ve o adresleri hakkındaki bilgileri "evet" diyerek onayladılar.
TEPKİSİZ DİNLEDİ
Daha sonra Başsavcı Herbert Diemer, iddianameyi okumaya başladı. Diemer, Zschaepe ve NSU terör örgütünün bütün eylemlerinin ayrıntılı şekilde ele alındığı iddianameyi okurken, Zschaepe'nin hiçbir tepki göstermeden dinlemesi dikkat çekti. Bu arada bir kadın gazetecinin cep telefonunun çalması üzerine sert tavrıyla tanınan Hâkim Götzl, yumuşak bir üslupla, "Telefonunuzu kapatır mısınız lütfen?" dedi.
Oyun BU KEZ TUTMADI
Geçen hafta reddi hakim talebiyle duruşmanın bir hafta ertelenmesine yol açan başsanık Beate Zschaepe'nin avukatları, bu kez de yeni salon istedi. Ancak tüm talepleri reddeden mahkeme, sanıkların kimliklerini sorguladı. Duruşma başlarken Zschaepe'nin avukatı Wolfgang Heer, "Bu salonun kapasitesi, davanın kamuya yeterince açık olması ilkesini zedeliyor. Ayrıca birçok kişi tanıkları sadece arkadan görebileceği için, düzgün bir tanık ifadesi almak da mümkün değil" diye konuştu. Yaklaşık 70 müdahilin daha davaya katılmasının beklendiğini kaydeden avukat, daha büyük bir salona geçişin kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Avukat aynı zamanda çalışma masalarının doğrudan hâkim kürsüsü tarafından görülebildiğine dikkat çekerek, buna önlem alınmasını istedi. Hâkim Götzl, arka sıralara geçebileceğini söyledi. Avukat reddedince, hâkimle tartışma çıktı. Hâkim bu üslubu kabul etmeyeceğini söyleyince, avukat da kendisinin sözünü kesme suçlamasında bulundu. Hakim Götzl, sürpriz bir teklif getirdi ve müdahil sayısının artmasının mümkün olduğunu belirterek "Keupbtrasse bombalanması, ayrı bir davada görülebilir" dedi. Götzl, davaya müdahil olanların bununla ilgili bugün görüş belirtmesini istedi.
Mikdat KARAALİOĞLU / MÜNİH