Eski Başbakan, 28 Şubat döneminin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, "mağdur" sıfatıyla ifade verdi. Çiller "Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) çabasıyla hükümet düşürüldü. Asıl mağdur biz olduk" dedi. Çiller, henüz hiç kimseden şikâyetçi olmadığını belirtirken, kararını ilerleyen günlerde vereceğini açıkladı. Dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya, BÇG'nin tavrının anti demokratik olduğunu söylediğini aktaran Çiller'in ifadesinde "İrticacı değilim ama beni de partimi de fişleyerek işlem yapmışlar. Darbeci komuta kademesinin emekli edilmesi için en büyük engel Köşk'tü" dediği öğrenildi. 28 Şubat 1997'de, Refah-Yol hükümetinin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, dün öğle saatlerinde uçakla İstanbul'dan Ankara'ya geldi.
'ENGEL KÖŞK'TÜ'
Doğrudan Ankara Adliyesi'ne giden Çiller, saat 14.00'te Özel Yetkili Savcı Mustafa Bilgili ile bir araya geldi. Edinilen bilgiye göre Çiller, yaşadıklarını "mağdur" sıfatıyla anlatırken, Savcı Bilgili, Çiller'e, şantaj yapılıp yapılmadığını sordu. İfadenin alınması sırasında Başsavcı Vekili Murat Esen de hazır bulundu. Mustafa Bilgili'ye 3 saat boyunca postmodern darbe döneminde yaşananları anlatan Çiller, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i topa tuttu. Başbakan Erbakan'a 28 Şubat sürecini yöneten komuta kademesini emekliye ayırma teklifi yaptığını belirten Çiller "Erbakan, 'Cumhurbaşkanı Demirel imzalamaz' diyerek, önerimi reddetti" dedi. Erken seçim kararını da Meclis'ten çıkartamadıklarını ifade eden Çiller'in, 28 Şubat sürecinde DYP'den istifa eden milletvekillerine siyasi baskı yapıldığını anlattığı öğrenildi.
'KARARGÂHA ÇIKTIM'
Demirel'in tutumunun belirleyici rol oynadığını aktaran Çiller, ayrıca BÇG tarafından 28 Şubat sürecinde yapılan fişleme ve faaliyet raporlarıyla ilgili Genelkurmay Karargâhı'na çıktığını da soruşturma savcılarıyla paylaştı. Çiller, BÇG tarafından yapılan anti demokratik uygulamalara ilişkin Karadayı'ya çıkarak, "Sayın paşam, BÇG'ye ilişkin ortaya çıkan birtakım unsurlar rahatsızlık verici, bunlar demokratik değil" dediğini kaydetti. Çiller'in soruşturma savcısı Bilgili tarafından gösterilen belgeleri ise şaşkınlıkla karşılarken, "Kapsamlı hazırlık yapmışsınız. Birçoğuna rastladım ancak bazıları şaşkınlık verici. Bizim bile bilmediğimiz belgeler bilgiler var" değerlendirmesi yaptığı öğrenildi. Çiller'in, savcıya "İrticacı değilim ama beni de partimi de fişleyerek işlem yapmışlar. BÇG'nin çalışmasıyla hükümet düşürüldü. DYP'ye karşı sinsi bir politika izlenerek, parti ve millet mağdur edildi. Merkez sağ tahrip edildi. En büyük mağdurlardan biriyiz" dediği belirtildi. Çiller'in, eski kurmaylarına yaptığı kısa değerlendirmede ise "Bütün sorulara yanıt verdim. Bildiğim ne varsa anlattım. Savcının bana sorduklarından anlıyorum ki, her tarafımız kuşatılmış. Esas olan bize ve DYP'ye olmuş. Neler neler yapmışlar bize" dediği kaydedildi.
'HEDEF SEÇİLMİŞ'
Çilller Adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Savcıyı dinlediğini belirten Çiller "Gerçekten çok geniş kapsamlı bir soruşturma süreci tamamlanıyor. Bu süreçte üzüntüyle görülüyor ki o dönemin hükümetinin özellikle Doğru Yol Partisi kanadı hedef seçilmiş" dedi ve şöyle devam etti: "Birinci amaç olarak DYP'yi çökertmek amaçlı olarak, Batı Çalışma Grubu kapsamlı bir çalışma sürdürmüş. Bunu yapmak için bu partinin genel başkanını o dönemde örtülü ve doğrudan yıpratabilmek için her türlü haber ve her türlü imkânın kullanması gerektiğini birinci amaç olarak belirlemişler. Yine bu sürecin sonunda Refah Partisi kapatıldı. Sonuç itibariyle hükümet düşürüldü." Çiller, "Refah Partisi kapatıldıktan sonra gözler Demirel'e çevrilmişti. 226 imzayı bulan partiye hükümeti kurma görevini vereceğini söyledi. Biz 282 imzaya ulaştık Köşk'e çıktık. Ancak Demirel bize hükümeti kurma görevi vermedi. Bu halkın iradesine ve demokrasiye aykırıydı" değerlendirmesinde bulundu. Bülent Ecevit ile görüşerek "siz hükümeti kurun milletvekillerimle sizi destekleyeceğim" dediğini açıklayan Çiller, Ecevit'in buna yanaşmadığını belirtti. Çiller, "O süreçte dönemin ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz bana geldi, 'asker dahil herkes hükümeti DYP ve ANAP'ın kurmasını istiyor' dedi. Kabul etmedim" diye konuştu.
"CIA AJANI OLDUĞUM SÖYLENDİ"
Tansu Çiller'in ifadesinde, BÇG belgeleri açıklandıktan sonra partisinin ve kendisinin hedef tahtasına oturtulduğunu belirterek, "Doğrudan ve dolaylı olarak kara propaganda faaliyetleri başladı. Medya kullanıldı. CIA ajanı olduğum söylendi. Örtülü ödenek iddiaları gündeme getirildi, yurtdışına çıkacağım iddia edildi. İkna odalarında korku ile 45 DYP'li vekil partimden kopartıldı. Tek bir amaç vardı beni ve partimi yıpratarak hükümeti yıkmaktı" dediği öğrenildi.