Bozdağ, Türkmenistan Meclis Başkanı Akça Nurberdiyeva ile beraberindeki heyetle Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nda bir araya geldi.
Basına kapalı yapılan görüşmenin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Bozdağ, ''Afyonkarahisar'daki patlamaya ilişkin ihmal, kusur olduğu yönünde soru işaretleri var. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusu üzerine, öncelikle Afyonkarahisar'da şehit olanlara Allah'tan rahmet, ailelerine ve Türk milletine başsağlığı diledi.
Kimsenin yürek yakan böyle bir olayın yaşanmasını arzu etmediğini belirten Bozdağ, şöyle konuştu:
''Tabii burada birtakım soruların cevapları nedir, buna dair hem adli hem idari soruşturma başlatılmış durumda. Bir yandan Genelkurmay Başkanlığı bir yandan askeri ve adli savcılık yetkilileri konuyla ilgili, kamuoyunun sorduğu bütün soruların cevabını içerecek şekilde soruşturmalar yürütüyor. Bu soruşturmaların sonucuna göre sağlıklı bir açıklama yapmak mümkün olabilir. Şu anda tabii herkes aklında olan soruları soruyor. Cevabını bilemediği için de 'Acaba buralarda birtakım şeyler olabilir mi' diye düşünebiliyorlar. Yetkililer, görevliler bu soruşturmaları yürütüyor. Ondan sonra hep beraber bir cevap bulacağız.''
''Amacı tam karşılamıyor''
MHP'nin, BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönündeki önerisinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, önceden ağır cezayı gerektiren suçüstü halinin, doğrudan soruşturulduğunu belirtti.
Anayasa'nın 14. maddesine giren durumlarda, seçimden önce soruşturulmasına başlanmak kaydıyla, soruşturma ve kovuşturmanın devam edebildiğini ifade eden Bozdağ, ''Şimdi, öneriyle bu da ağır cezayı gerektiren suç hali gibi doğrudan soruşturma ve kovuşturma kapsamına alınıyor. Bir de terör eylemlerine katılanlar ve destekleyenler ilavesi yapılıyor'' dedi.
Bu ilavenin, Anayasa'nın 14. maddesi kapsamına giren durumlarda zaten olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:
''Malumun ilanı şeklinde bir husus. Yeni olan şey, bunun doğrudan soruşturma ve kovuşturma kapsamına alınıyor olmasıdır. Ancak orada istisnai bir kural getiriliyor. 'Soruşturma ve kovuşturma milletvekilinin Meclis çalışmalarını engellemeyecek şekilde yapılır' diye de bir kural koyuyor. Böyle olduğu zaman terör eylemine katılmış birisi, farz edin, askerimize, polisimize eylem yapmış birisini dahi yargılama sırasında tutuklama imkanı olmayacak. Bir cinayet işlemiş birisi dahi, cinayet silahı elinde yakalansa bile, şu anda tutuklanabiliyor böyle birisi, ama bu öneri yasalaştığı takdirde o zaman yargılaması, soruşturması devam edebilecek, ancak Meclis çalışmalarına katılmasını engellemeyecek bir usulde devam edecek.
O yüzden MHP'nin önerisi, amacı tam karşılayan bir öneri olarak görülmüyor. Bir yandan hem yargılansınlar hem ceza alsınlar deyip, öte yandan da bunlar Meclis çalışmalarına devam etsinler demek büyük bir çelişki.''
''Anayasa Uzlaşma Komisyonu, öneriyi çalışıyor''
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun şu anda bu öneriyi çalıştığını bildiren Bozdağ, şunları kaydetti:
''Anayasa Uzlaşma Komisyonu MHP'nin bu önerisini değerlendirebilir, buna ilişkin başka görüşler çerçevesinde olgunlaştırabilir, farklılaştırabilir. Bu yeni anayasa çalışmaları içinde ele alınabilir. Ama onun dışında Meclis'te dokunulmazlığı bulunan kişilerle ilgili Meclis, Anayasa ve Adalet Komisyonu'ndan oluşan karma komisyon rapor hazırladığı takdirde, Meclis Genel Kurulu dokunulmazlığın kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verebilir. Bu tamamen Meclis'in takdirinde olan bir husustur. BDP'nin milletvekilleri de bunun kapsamındadır.''
''BDP'li vekiller, milleti temsil eden pozisyonda değil''
Bekir Bozdağ, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili sözlerini, siyasi üslup içinde yapılmış bir açıklama olarak görmediğini ifade etti.
BDP'li vekillerin, milleti temsil eden bir pozisyonda bulunmadığını ifade eden Bozdağ, ''Terör örgütünü mü temsil ediyorlar yoksa kendilerine oy veren milleti mi temsil ediyorlar diye baktığımızda, milletin temsilinden yoksun bir yaklaşım ortaya koyuyorlar. Milletin temsilini gerçekleştirmeyenlerin, bunun yerine terör örgütünün adeta temsilcisi gibi hareket edenlerin, milletin temsilcileriyle ilgili hususlarla alakalı değerlendirme yapmasını doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum'' şeklinde konuştu.
''Metindeki görüşlere katılıyor mu katılmıyor mu, açıklasın''
''Güney Afrika'da yapılan Sosyalist Enternasyonal'de yayınlanan bildiride, Kürt sorunu ile Filistin meselesi aynı paralelde görünüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bildiride imzası var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusu üzerine Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun orada başkan yardımcılığı sıfatı kazandığını, bunun Türkiye ve CHP açısından önemli olduğunu söyledi.
CHP'nin, daha önceden Sosyalist Enternasyonal'den ihracı gündemde olan bir parti olduğunu anlatan Bozdağ, şunları kaydetti:
''Öyle anlaşılıyor ki Sayın Kılıçdaroğlu, başkan yardımcısı seçilme kaydıyla altına imza attığı şeyleri herhalde okumamış. Yani bir yandan Türkiye'de hükümetimizin takip ettiği Suriye politikasının karşısında CHP'nin ortaya koyduğu Esedçi bir duruş var, öte yandan Sosyalist Enternasyonal'in sonuç bildirgesinde Suriye konusunda yapılan tavsiyeler var, orada Kılıçdaroğlu'nun imzası var. Kendisiyle çelişen bir yaklaşım.
Öte yandan Kürt meselesiyle ilgili CHP'nin ve Türkiye'nin bir tutumu var. Bakıyorsunuz o tutumla da çelişen bir başka konu var ve gazetelerde yer alan bilgiler doğruysa, o konunun altına da imza attığı anlaşılıyor. Bu, CHP'nin Sayın Genel Başkanı'nın, her konuda olduğu gibi burada da neyin altına imza attığından, hangi konuda konuştuğundan, ne yaptığından yeteri kadar haberdar olmadan, bilgi sahibi olmadan adım attığını gösteriyor. Türkiye'nin ana muhalefet partisinin altına imza attığı metinden haberdar olmayan bir yaklaşım içinde olmasını Türkiye açısından da büyük bir talihsizlik olarak görüyorum.''
CHP'nin bu konuda da görüşünü açıklaması gerektiğini vurgulayan Bozdağ, ''Yani altına imza attığı metnin içinde yer alan görüşlere katılıyor mu katılmıyor mu? Bu imzası kabul anlamına mı ret anlamına mı gelir? Bizim bildiğimiz imzalar kabulü ifade eder. Ama CHP açısından farklılık arz ediyor mu etmiyor mu, bunu açıklamasında fayda görüyoruz'' dedi.