Batman Barosu Faili Meçhul Cinayetler ve Kayıpları Araştırma Komisyonu üyesi meslektaşlarının büyük bir özveriyle yaptıkları çalışmanın eseri olarak ortaya konan 2011 yılı çalışma raporunu kamuoyuyla paylaştıklarını belirten Avukat Yusuf Tanrıseven, raporda yer alan birtakım bilgilerin eksik ya da yanlış olduğu yönünde çıkan haberlerin ardından bir milletvekili tarafından yapılan açıklamanın, raporu 'okumama' probleminden kaynaklandığının düşünülerek yeni bir açıklama yapma zorunluluğu hissettiklerini belirtti.
Tanrıseven, "Batman Barosu Faili Meçhul Cinayetler ve Kayıpları Araştırma Komisyonu'nun 2011 yılı çalışma raporunda incelemelerde bulunulan dosyalardan 255 kişi ile ilgili olarak 102'sinin Hizbullah, 153'ünün ise PKK örgütü tarafından öldürüldüğüne dair verilere ulaşıldığı, ancak bu verilerin de kesinlik taşımadığı, sadece valilik terör zararları komisyonuna sunulmuş belge ve bilgilerin bu doğrultuda olduğunun unutulmaması gerektiği, atıfların çoğunlukla; olay tutanaklarında tutanağı tutan kamu
görevlilerince, mağdur ailelerinin ifadelerinde, Cumhuriyet Savcılığı soruşturma dosyalarında veya valilikten tazminat talebinde bulunan kişilerin iddiaları olduğu belirtilmiştir. Ailelerin bilgi vermesi, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemeleri ve Özel Yetkili Ağır Ceza mahkemelerindeki dosya, bilgi ve belgelerin incelenmesi durumunda daha ayrıntılı ve açıklayıcı bilgilere ulaşılacağı raporda belirtilmiştir" dedi.
"ÇALIŞMA KİTAPÇIĞI 4 KAYNAKTAN TOPARLANMIŞTIR"
Komisyon tarafından hazırlanan çalışma kitapçığının 4 ayrı kaynaktan elde edilen veriler doğrultusunda hazırlandığını belirten Av. Yusuf Tanrıseven, bu kaynakların Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Müdürlüğü, Valilik ve İnsan Hakları Derneği olduğunu söyledi. Tanrıseven, "Farklı kaynaklardan alınan bilgilerin bir kısmında uyumluluk olduğu gibi çelişkili bilgilerin de azımsanmayacak ölçüde olduğu, mümkün olduğunca çelişkili kısımların da belirtilerek tüm bilgilerin bir arada verilmesine çalışıldığı, bu
aşamada doğru veya yanlış tespitine girişilmeden çelişkileri ile birlikte tüm bilgileri bir arada vermenin doğru olacağı düşüncesiyle tablolar oluşturulduğu da raporda belirtilmiştir. Raporda ayrıca kişilerin PKK veya Hizbullah örgütleri tarafından öldürüldüğü iddiasının komisyonun iddiası olmadığı, 2011 yılı çalışma raporunun yayınlanmasındaki amaçlardan birinin de bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması suretiyle, bilgi ve görgü sahiplerinde mevcut olabilecek bilgi ve belgelerinin komisyona
ulaştırılmasının sağlanması olduğu, böylece daha doğru ve çok bilgiye sahip olunabileceği, 2011 yılı çalışma raporunun yayınından sonra sivil toplum kuruluşları, basın kuruluşları, avukatlar ve mağdur ailelerinden komisyona yeni bilgilerin ulaştırılacağının umut edildiği, tüm çalışmaların paralelinde yeni bilgilere ulaşıldıkça, eldeki verilerle birleştirilerek güncelleme faaliyetlerinin devam edeceği, bu çalışmanın sadece birinci aşama olduğu hususları vurgulanmış ve basın açıklaması yoluyla
da deklare edilmiştir. Bu konuda Komisyon üyelerimiz gerçeğe ulaşmak için elinden gelen çabayı göstermiştir. Komisyon başkanı da raporda isimleri geçen kişilerin ailelerine yönelik gerekli açıklamayı yapmıştır. Yönetim kurulu olarak komisyonumuzun çalışmasını daha önce desteklediğimiz gibi bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"MİLLETVEKİLİ RAPORU OKUMAMIŞTIR"
Batman Baro Başkanı Av. Yusuf Tanrıseven açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Sayın milletvekilinin, açıklamasında belirttiği Sason ilçesi Heybeli köyünde meydana gelen olayla ilgili olarak raporda, sadece savcılık ve mahkeme kararlarındaki bilgilere değinilmemiş, insan hakları derneği kayıtlarında olayın devlet güçleri tarafından gerçekleştirildiğinin iddia edildiği de açık bir şekilde yazılmıştır. Milletvekilinin, 'Resmi ideolojinin yaklaşımının Batman Barosu tarafından biliniyor olmasına rağmen bu çalışmanın bağımsız kuruluşların raporları yok sayılarak hazırlanmış olmasını
yanlış buluyorum' şeklindeki sözleri ya raporu okumadığını, ya da komisyonun kaynak olarak aldığı İnsan Hakları Derneği'ni bağımsız bir kuruluş olarak görmediğini açıkça göstermektedir. Yine hukukçu olan vekilin, mahkeme kararları ve tutanaklarını ise resmi ideolojinin görüşü olarak kabul edip yok sayılması gerektiği yönündeki sözlerini de anlamak mümkün bulunmamaktadır. Benzer komisyonlar, hemen hemen bölgedeki bütün barolarda kurulmasına rağmen, bu konuda elini taşın altına koyarak, karşılaştığı tüm zorluklara karşın büyük bir özveriyle çalışma yapan tek baro Batman Barosu olmuştur. Tüm bu hususlar, Batman Barosu Faili Meçhul Cinayetler ve Kayıpları Araştırma Komisyonunun 2011 yılı çalışma raporunda ayrıntılı olarak belirtilmesine rağmen, yıllarca faili meçhul cinayetleri diline pelesenk etmiş ancak bu uğurda iki satır çalışma yapma veya rapor hazırlama zahmetine bile katlanmamış kişilerin, baromuzun gösterdiği irade ile bölgemizin karanlık dönemine ışık tutmaya ve faillerin bulunup hak ettikleri cezayı almalarını sağlamaya yönelik çaba ve gayretlerine destek olunması gerekiyor. Destek olunması gerekirken 'Kim olursa olsun faillerin bulunması' çabasına karşılık, büyük bir özveriyle çalışan komisyon üyelerinin şevklerini kırmak istercesine 'Faillerin kimler olmaması gerektiği' çabasına odaklanmış bir zihniyetle yaptıkları özür talepli açıklamaları karşısında asıl 'Aynaya bakıp özür dilemesi gerekenlerin' kimler olduğunun takdirini kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz".