Suçluyu yakalamak istiyorsan parayı ve kadını izle... Polis akademilerinde öğretilen bu genel kaide sayesinde pek çok suç aydınlatıldı, birçok suçlu yakalandı. 'Faili Meçhuller' dosyasında oldukça kalın bir yer tutan Lazem Esmaeli ve Asker Smitko ilk kaçırıldıklarında da bu kaide hatırlansaydı belki de ikisi de canlı bulunacaktı. Bundan da ötesi 'Yeşil' kod Mahmut Yıldırım yakalanacaktı. Ama para kaçınca Yeşil de kaçtı... Tarih 14 Ocak 1995. İran uyruklu iki işadamı Lazem Esmaeli ve Asker Smitko akşam saatlerinde Yeşilköy'deki Polat Oteli'nin kumarhanesine gitti. Çıktıklarında saatler 03.30'u gösteriyordu. Lazem ve Asker 34 RZU 47 plakalı Mercedes otomobile bindi. Arkalarındaki otomobilde ise Lazem'in kardeşi Ahmet Esmaeli ile Smitko'nun şöförü vardı. Aynı saatlerde sahil yolu Ataköy köprüsünün altında beyaz bir Toros ile yine beyaz renkli bir Şahin otomobil bekliyordu. Toros'un tepe lambası vardı. Dışarıdan bakıldığında manzara normal bir polis kontrolü gibiydi. Tepe lambalı Toros'un yanında 4 kişi vardı. O kişilerden biri elindeki telsizle Mercedes'e dur işareti yaptı. Sonrası Ahmet Esmaeli'nin Yeşilköy karakolunda verdiği ifadesinde şöyle yer aldı: "...abimgili sağa yanaştırdılar. Bize de geç dediler. Biz bunları geçip 20 metre ileride durduk. Arka camdan baktığımızda bu şahıslar abimi ve arkadaşı Asker'i Mercedes otodan indirip Toros arabaya bindirdiler. Toros oto, Mercedes oto hepsi köprünün üzerine çıkıp Florya istikametine seyrettiler. Biz de peşlerine düştük. Aramızda 100 metre mesafe vardı. Hava yağışlıydı, plakaları okunmuyordu. Aşırı süratli gittiklerinden onlara yetişemedik. Abimi son görüşüm bu oldu..." Lazem Esmaeli ve Asker Smitko'nun cesetleri 13 gün sonra Tekirdağ Gümüşyaka'da bulundu. Kerezdere'ye atılan cesetlere yapılan otopside, Smitko ve Esmaeli'nin kafalarına 3'er el ateş edilerek infaz edildiği anlaşıldı. Yaklaşık iki yıl sonra, 3 Şubat 1997'de Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir rapor gönderen Jandarma Yüzbaşı Ömer Uyan şu satırları kaleme aldı: "Asger Smitko ve Lazem Esmaeli'nin kaçırılmalarına müteakip Ahmet Esmaeli cep telefonu ile aranarak önce 300 bin Alman Mark'ı ve birkaç gün sonra da 50 bin Amerikan Doları fidye istendiği tespit edilmiştir. Fidye isteyen şahıs havale adresi olarak ekte suretleri gönderilen dekontlardaki banka hesap numaralarını belirterek Ahmet Demir ismini kullandığı iddia edilmiştir..." Jandarma Yüzbaşı Ömer Uyan çok önemli bir delile ulaşmıştı. Ama iki yıl kadar bir gecikmeyle... Gerçekten de Lazem Esmaeli'nin kardeşi Ahmet Esmaeli, ağabeyi ve arkadaşı kaçırıldıktan iki gün sonra, İstanbul Ziraat Bankası Yeşilyurt Şubesi'nden, Ziraat Bankası Ankara Merkez Şubesi'ne 300 bin Alman Markı göndermişti. Ahmet Esmaeli üç gün sonra bu kez Ziraat Bankası Ulus Heykel Şubesi'ne 50 bin Amerikan Doları havale çıkarmıştı. Havaleyi alacak kişi olarak ise "Ahmet Demir" kaydı düşülmüştü. Her iki havalenin gerçekleştiği gün bankaya giden ve Ahmet Demir kimliğini ibraz eden şahıs paraları alarak sırra kadem bastı. O gün Ahmet Demir kimliğiyle paraları çeken kişi "Yeşil" olarak bilinen Mahmut Yıldırım'dan başkası değildi. Suçluyu yakalamak istiyorsan parayı ve kadını izle... Eğer o gün para yani Ahmet Esmaeli'nin havale ettiği fidyeler izlenebilseydi belki de iki işadamı canlı kurtulacak, Yeşil kod Mahmut Yıldırım da yakalanacaktı.