''Ergenekon'' soruşturması kapsamında Odatv'de yapılan aramalara ilişkin açılan davanın tutuklu sanığı Soner Yalçın, ''Kalleş bir hilekarlıkla bilgisayarımıza yerleştirilmiş bu word dosyaları bizim değildir. Kirli eller tarafından konulmuştur'' dedi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmadaki savunmasında kitabından alıntılar yapan Soner Yalçın, ''Türkiye solunun çoğunluğu kültürünü, dinini okuyup araştırmadı. Türkiye'de solcu aydınların çoğu İslamiyet'i bilmemektedir. Halkının dinsel inancını dışlamıştır. Tasavvufun, aklın ve bilimin öğretisi olmadığı kolaycılığına kaçarak, kendi coğrafyasına yabancılaşmıştır. Ne Muhyiddin İbn-i Arabi'yi ne de Muhammed Nur'u bilir. Yunan filozofu Herakleitos'un 'diyalektiğin atası' olduğunu, Hegel'in, Marks'ın felsefi düşüncesinin buradan doğduğunu bilir de nedense Vahdet-i Vücud'a burun kıvırır, bilmez'' diye konuştu.
Hiçbir tarikata, tekkeye, dergaha ve cemaate önyargılı olmadığını anlatan Yalçın, ''Bundan sonra söyleyeceklerimin önyargılı olduğunun düşünülmemesi için bu girişi yaptım'' dedi.
Odatv aramalarında ele geçen dokümanlara değinen Yalçın, ''Hilekarlıkla bilgisayarımıza yerleştirilmiş bu word dosyaları bizim değildir. Kirli eller tarafından konulmuştur'' diye konuştu.
Cezaevinde rahatsızlanarak 12 Kasım'da hayatını kaybeden Kaşif Kozinoğlu hakkında açıklamalarda bulunan Yalçın, ''Hukuki hurafeler sonucu daha yaşarken ölmüştü. Bugün maalesef hayatını kaybetmiştir. Hakkındaki iddialara yanıt veremeyecektir. Kuşkusuz rahmetli Kozinoğlu'nu savunacak değilim, kendisini tanımıyorum. Ne ben ne de Odatv çalışanlarından hiç kimse Kaşif Kozinoğlu'nu tanımıyoruz. O da savcılık ifadesinde bizi tanımadığını ifade etmiştir. Bize hiçbir yoldan bilgi, haber, yazı, dosya ve belge göndermedi'' dedi.
Özel yetkili mahkemelerin niteliğinin tartışma konusu olduğunu iddia eden Yalçın, ''İçinde yaşadığım çağa ve ülkeme karşı bir gazeteci olarak sorumluluğumu yerine getirdim. Sizleri de tarihin huzurunda sorumluluklarınızla baş başa bırakıyorum'' dedi.
''Görevsizlik'' talebi
Yalçın'ın ardından söz alan avukatlarından Duygun Yarsuvat, sanıklara atılı suçun örgüt kapsamında değerlendirilemeyeceğini ifade ederek, ''halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek'' suçunun asliye ceza mahkemesi kapsamında olduğunu söyledi. Avukat Yarsuvat, bu nedenle mahkemenin ''görevsizlik'' kararı vererek, dosyanın asliye ceza mahkemesine gönderilmesini istedi.
Bu arada, duruşmada öğlen yaşanan yemek sıkıntısıyla ilgili olarak Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Silivri Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştüğünü, bundan sonra kumanya konusunda sıkıntı olmayacağını ve daha fazla kumanya verileceğini söyledi.
Tutuklu sanık Soner Yalçın'ın savunmasını tamamlamasının ardından duruşma 3 Ocak Salı gününe ertelendi.