Ergenekon operasyonlarının "Zirve Dalgası"nda gizli tanık olan Deniz Uygar'ın eski papaz olduğu ve Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele'den (JİTEM) düzenli olarak para aldığı ortaya çıktı. "Gelen emirle Hıristiyan oldum. Tasfiye amaçlı misyonerlerin arasına sızdım baş papazlığa kadar yükseldim. 2005'te gelen emirle yine Müslüman oldum" diyen gizli tanık Deniz Uygar'a, JİTEM'den yapıldığı iddia edilen ödemelere ait makbuz ve kasa ödeme kayıtlarına SABAH ulaştı. Makbuzlarda Malatya Jandarma İstihbarat Binbaşı Haydar Yeşil ve Jandarma Kıdemli Başçavuş Adil Akçay'ın imzaları bulunuyor.
SAVCI ÖZ'E İFADE VERDİ
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, Malatya'daki Zirve Yayınevi Katliamı dosyasına el koyunca Deniz Uygar kod adı verilen gizli tanığın ifadesini aldı. 24 Aralık 2010 ve 28 Aralık 2010 tarihlerinde Zekeriya Öz'e iki kez ifade veren gizli tanık bu ifadelerin yanı sıra şimdiye kadar ortaya hiç çıkmamış belgeleri de savcı Öz'e verdi. Gizli tanık Uygar, Savcı Öz'e verdiği ifadesinde şunları anlattı: "Uzman çavuş olarak görev yaparken 1993'de Genelkurmay Başkanlığı bünyesindeki TUSHAD'a (Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi) bağlı olarak, likidasyon (tasfiye) amaçlı misyonerlerin arasına sızarak Baş papazlığa kadar yükseldim. 2005'te gelen emirle tekrar Müslüman oldum. Verilen görev üzerine misyonerlik karşıtı röportajlar, konferanslar verdim. Kitap yazmam konusunda da ayrıca görevler aldım"
ZİRVE ÇALIŞTAYI
Gizli tanık Uygar, talimatla 2006'da dönemin Malatya İl Jandarma Komutanı Mehmet Ülger'in başkanlığında, İstihbarat Şube Başkanı Binbaşı Haydar Yeşil ve İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat ile birlikte bir misyonerlik çalıştayı başlattıklarını söyledi. Çalıştayda Türkiye'deki misyonerlik faaliyetlerinin önlenmesi ve misyonerlere gözdağı vermek amacıyla üst düzey komutanlardan talimat geldiğini savunan Uygar, "Zirve Yayınevi çalışanları Necati Aydın, Thilman Geske, Uğur Yüksel'e yönelik bir korkutma eylemi yapma kararı alındı. Emre Günaydın ve arkadaşları hakkında hazırlanan bilgiler değerlendirildi. Günaydın'ın eylemi gerçekleştirmesi için psikolojik olarak hazırladı. Hazırlamak için Ruhi Abat ve Sevgi Erenerol Malatya'da misyonerlik konferansları verdi" dedi. Ayrıca, Albay Mehmet Ülger'in misyoner faaliyetleri hakkında Kayseri'de bir brifing verdiğini söyleyen gizli tanık Deniz Uygar "Bu brifingten 1,5 ay sonra Malatya Zirve Yayınevi cinayeti gerçekleşti. Ruhi Abat beni aradı 'Şerefsizlere vur dedik, öldürmüşler' dedi" şeklinde ifade verdi. Çalışmanın çok gizli tutulmasından dolayı kod isimler aldıklarını söyleyen gizli tanık Deniz Uygar, "Albay Mehmet Ülger 'Ercüment Ağa' ve 'Cenk', Binbaşı Haydar Yeşil 'Halil', akademisyen Ruhi Abat 'Zahit' ve 'Hoca', ben ise 'Hamit' kod ismini kullandık. Ayrıca bana verilen kod numarası da 2594326 idi. Bana yapılan ödemeler de zaten belirtmiş olduğum kod numarasıyla yapılıyordu" dedi.