SABAH'ın iki yazarının sunucu Defne Joy Foster'ın ölümünün ardından kaleme aldıkları yazılar tartışma yarattı. Konuyu yorumlayan uzmanlar da ikiye ayrıldı.
'AMEL DEFTERİ KAPANDI'
Prof. Dr. Nilüfer Narlı (Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi): Ölen bir insanın
![](https://isbh.tmgrup.com.tr/sbh/2011/02/04/506183544541.jpg)
arkasından konuşmamak gerekir. Çünkü onun amel defteri artık kapanmıştır. Ölüme karşı öylesine bir kayıtsızlık var ki, bir kadının ölümü bile onun yerilmesi için kullanılabiliyor.
'YARGILAMAK BİZE DÜŞMEZ'
Erhan Yaşar (Sosyal Psikolog): Kimse kimsenin özel yaşamını yargılama hakkına sahip değildir. Bu kızın hareketleri bize ters gelebilir. Ama biz kimiz? Niye bunu yargılayalım? İnsan ilişkilerinde özgürlüğe inanıyorum. Ama bizde özgürlük seviyesizlikle karıştırılıyor. Bu meseleleri çözmek için öncelikle ailenin doğru yetiştirmesi gerekiyor.
'TOPLUMSAL BAKMIŞ'
Mehmet Paksu (Evlilik Danışmanı ve Yazar): Hıncal Uluç, konuya toplumsal açıdan bakıyor. Sokağa çıksanız insanların yüzde 90'ı Uluç'a katılır. En büyük varlığımız ve kutsalımız olan aileyi sağlam tutmazsak dibe vurabiliriz. Evli bir kadının, bekar bir kişiyle sabaha kadar kalması toplumun kabulleneceği bir şey değil. Uluç bunu anlatmaya çalışmış.
'İKİSİ DE HAKSIZ'
Prof. Dr. Arif Verimli (Psikiyatrist): Bir ölünün arkasından kendine vazife çıkarmak, yorum yapmak
![](https://isbh.tmgrup.com.tr/sbh/2011/02/04/501431680753.jpg)
kesinlikle etik değildir. Tamam, köşe yazarları toplumun marjinal düşünen insanları ama bu konuda iki görüşü de haklı bulmuyorum. Kişinin ölümü, başka insanlara ders olmasını sağlayacaksa köşe yazarlarının yorum yapma hakkı vardır. Ama yorumun dozu kaçırılmamalıdır. Burada ilişkilerin irdelenmesi, dozun kaçtığı noktadır.
'İKİSİ DE HAKLI'
Prof. Dr. Aladdin Asna (Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi eski Dekanı): Defne Joy Foster bir magazin figürüydü. Magazin figürünün ölümü, magazinle yakın ilişkili bir olay. Ama bu düzeyde ele alınıp, işlenmesini tuhaf buluyorum. Her iki yazar da söylediklerinde haklı, ama bu konunun içine girmelerini haksız buluyorum.