İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın tedavisinin sürdürüldüğü İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsündeki odasında polis tarafından başlatılan arama tamamlandı.
Ankara'daki Başkent Üniversitesi'nin eski Rektörü olan Prof. Dr. Haberal'ın İstanbul Üniversitesi (İÜ) kardiyoloji servisindeki odasına saat 20.45 sıralarında 20 polis arama başlattı.
Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin arama çalışmalarına cumhuriyet savcısı ve Adalet Bakanlığı'ndan müfettişlerin de refakat ettiği öğrenildi. Hastanenin Bilgi işlem bölümünde de aramalar yapan ve Haberal'ın hastane raporlarını inceleyen polis ekipleri, bazı bilgisayarların hard diskelerini aldı. Çok detaylı ve titiz şekilde yürütülen aramaların ardından polis ekipleri Haberal'ın ziyaretine gelen kişilerin isimlerinin yeraldığı ziyaretçi defterinin fotokopisini de aldı.
''HABERAL'IN SAĞLIK DURUMU ARAMA SIRASINDA OLAĞANÜSTÜ ŞEKİLDE BOZULMUŞTUR''
Aramayı yapan polis ekipleri, hastane çıkışında herhangi bir açıklama yapmadı, Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın avukatı Soysal Bayraktar ise arama nedeniyle Haberal'ın sağlığının olumsuz etkilendiğini, monitöre bağlanmak zorunda kaldığını söyledi.
''Gece arama yapılması, bina içinde arama yapılması kanuna aykırı addedilmesine rağmen, 6 saatten bu yana arama yapıldı'' diyen Bayraktar, şöyle devam etti:
''Hem Sayın Mehmet Haberal'ın odasında hem koridorda, odaların içerisinde geçiş var mı yok mu diye arama yapıldı. Hem stajyer doktorların ve hekimlerin sık sık girdikleri oda arandı hem Mehmet Haberal'ın yanındaki oda arandı. 6 saat süren bir arama karşısında olduk. Mehmet Haberal, hepimizin bildiği gibi ani ölüm riski altında devamlı yaşayan bir insandır. Tabii böyle bir insanın gece saat 10.00'dan itibaren 20 ya da 30 civarında sivil polis ve 7-8 kamu görevlisinin odasına girmesi karşısında sağlık durumu olağanüstü şekilde bozulmuştur. Hatta yaşama hakkı bile tehlikeye girmiştir. Tansiyonu sürekli olarak çıkmış, hemen monitöre bağlanmış ve 6 saat adeta hayata sarılabilmek için büyük mücadele vermiştir. Monitördeki görüntüler ve tehlikeli olduğu zaman hemşire müdahale ediyordu. Bu arada iki doktor geldi, müdahale ettiler.''
Bayraktar, bir basın mensubunun 'Neler incelendi odada, nelere bakıldı? Neye el konuldu' sorusuna, ''Her şey, her şey, kitaplar, ben bizzat aralamalarda bulunamadım çünkü aramalar 9'da başlamış, 10'da buraya geldim. Yani pek çok şey, herşey arandı'' diye yanıt verdi.
Bayraktar, bir başka soruyu yanıtlarken de aramada Adalet Bakanlığından müfettişlerin de bulunduğunu belirterek, ''Onun gerekçesini bilmiyoruz. 4 ya da 5 müfettiş vardı. Onlar nezaret ettiler'' ifadelerini kullandı.
Hastane otoparkında Haberal'a ait olduğu iddia edilen bir otomobilde arama yapıldığını ifade ederek, otoparkta neden otomobilinin bulunduğunun sorulması üzerine Prof. Dr. Haberal'ın refakatçisi olduğunu belirten bir kişi, ''Otoparkta bir araç arandı, benim aracımdı. Ben Sayın Haberal'ın refakatçisiyim. Ne aradıklarını bilmiyorum, onu onlara sorun. Yalnızca bir müzik cd'si aldılar'' dedi.
''BELGE YOKTU''
Haberal'ın avukatı Soysal Bayraktar, el konulan belge olup olmadığının sorulması üzerine, ''Belge yoktu ki zaten. Doktor raporu olabilir, reçetesi olabilir ama tutanakta bunlar yazılmadı. Biz de anlamadık zaten neyin arandığını'' diye konuştu.
Bayraktar, doktorların ifadelerine başvurulduğuna şahit olmadığını ifade etti, Haberal'ın Adli Tıp Kurumu'na sevkine ilişkin soruyu, ''Eğer gerçekten hukuka saygılıysa hukuk düzenimiz, Adli Tıp Kurumundan ilgili mütehassıs elamanlarının gelip burada muayene etmeleri gerekir'' diye yanıtladı.
Bayraktar, arama sırasında savcı bulunmadığını söyledi, ''Ben savcıyım diye kendisini tanıtan kimse olmadı'' dedi.
Prof. Dr. Haberal'ın arama nedeniyle son derece üzgün olduğunu bildiren Bayraktar, ''Bunun hukuka aykırı bir işlem olduğunu belirtiyor ve hukuka uymamanın çok tipik bir örneği olduğu söylüyor'' diye konuştu.
OTOMOBİLİ DE ARANDI
Hastanedeki odada yapılan aramanın ardından polisler, Prof.Dr. Haberal'ın hastane bahçesinde bulunan otomobilinde de araştırma yaptı. Araçtaki arama geç saatlere kadar sürdü.
Haberal 14 Nisan 2009 tarihinde gözaltına alınmıştı. 3 gün sonra tutuklanan Prof. Dr. Haberal kaldırıldığı hastanede kalp rahatsızlığı nedeniyle uzun süredir tedavi görüyor.