Anayasa Mahkemesi, 5982 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun'un iptaline ilişkin davanın ''şekil yönünden incelenmesine'' karar verdi.
Yüksek Mahkeme, 111 milletvekilinin açtığı davaya ilişkin ilk incelemesini yaptı.
Dava dosyasında eksiklik bulunmadığına karar veren Anayasa Mahkemesi, ''İşin şekil yönünden incelenmesine'' karar verdi.Anayasa Mahkemesi, daha sonra belirlenecek bir tarihte davayı şekil yönünden inceleyecek.
İŞTE BÜLENT ARINÇ'IN AÇIKLAMALARI
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesinin, anayasa değişikliğine
ilişkin kanunu şekil yönünden inceleme kararı vermesini değerlendirirken, ''Mahkeme, kesinlikle esasa girmeyecektir, esas konusunda bir karar vermemelidir'' dedi.
Arınç, TBMM'de gazetecilerin sorusu üzerine, Anayasa Mahkemesinin, anayasa değişikliğine ilişkin kanunu şekil yönünden incelemesi kararını değerlendirdi.
''Eğer hukuk varsa ve anayasa geçerliyse, anayasada yazılı konuların Anayasa Mahkemesi tarafından da dikkate alınacağını elbette öngörüyor ve kabul ediyoruz'' diyen Arınç, şunları kaydetti:
''Anayasa değişikliğini öngören, 12 Eylülde referanduma götürülecek konuda bir referandum olmadan, milletin evet oylarıyla kabul edilmeden, bu konuda Anayasa Mahkemesinin bir karar vermesinin mümkün olmadığını söylüyorum. Şekil bakımından inceleme yapabileceğini, şeklen noksanlık yoksa bu müracaatı reddedeceğini düşünüyorum. Anayasa Mahkemesi, kesinlikle esasa girmeyecektir, esas konusunda bir karar vermemelidir.''
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesinin, anayasa değişikliğine ilişkin kanunu, şekil bakımından inceleyebileceğini, kesinlikle esasa girmeyeceğini ifade ederek, ''Esas konusunda bir karar vermemelidir. Şekil noksanlığı varsa o açıdan iptal edebilir, yoksa elbette bunu reddedecek, 12 Eylülde referandumun yapılması kesinleşmiş olacaktır'' dedi.
Arınç, BYEGM'nin 90. kuruluş yıldönümü dolayısıyla ''1920'den Günümüze Basın Yayın'' Sergisinin TBMM'deki açılışının ardından gazetecilerin Anayasa Mahkemesinin kararına ilişkin sorularını yanıtladı.
Anayasanın 148. ve takip eden maddeleri ile Anayasa Mahkemesinin kuruluş kanununda, anayasa değişikliklerine ilişkin düzenlemelerin bulunduğunu anımsatan Arınç, bütün bunların açık maddeler olduğunu belirtti.
Anayasa Mahkemesinin, bir kanunu, kanun hükmünde kararnameyi, içtüzüğü, şekil ve esastan inceleyip karar verebildiğini ancak anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından inceleyebildiğini belirten Arınç, ''Yani ivedilik var mı aradan 2 gün geçmiş mi karar yeter sayısı var mı yok mu, bunlara bakacaktır. Bunlar anayasada tek tek sayılmıştır'' dedi.
''SENARYO ÜRÜNÜ PEK ÇOK ŞEY KONUŞULUYOR''
Arınç, anayasa değişikliğine ilişkin kanunun CHP, DSP ve bazı bağımsız milletvekillerinin imzasıyla Anayasa Mahkemesine götürüldüğünü anımsatarak, ''Bu konuda çok fazla spekülasyon var; Anayasa Mahkemesi hepsini iptal mi edecek, referandumu durdurma kararı mı verecek, yoksa içinden iki-üç tanesini ayıklayıp, diğerleri mi referanduma gidecek. Bu konuda çok fazla şey konuşuluyor, aslı, esası olmayan, tamamen fanteziye dayalı, tamamen manipülasyon, senaryo ürünü olan pek çok şey konuşuluyor'' diye konuştu.
Sözlerini, ''Eğer hukuk varsa ve anayasa geçerliyse, anayasada yazılı konuların, Anayasa Mahkemesi tarafından da dikkate alınacağını elbette öngörüyor ve kabul ediyoruz'' diye sürdüren Arınç, şunları kaydetti:
''Anayasa değişikliği öngören, 12 Eylülde halk oylamasına götürülecek konuda, referandum olmadan, milletin evet oylarıyla kabul edilmeden, bu konuda Anayasa Mahkemesinin bir karar vermesinin mümkün olmadığını söylüyorum. Bir ikincisi de şekil bakımından inceleme yapabileceğini, şeklen bir noksanlık yoksa bu müracaatı reddedeceğini düşünüyorum. Anayasa Mahkemesi, kesinlikle esasa girmeyecektir, esas konusunda bir karar vermemelidir. Şekil noksanlığı varsa o açıdan iptal edebilir, şekil noksanlığı yoksa elbette bunu reddedecek, 12 Eylülde referandumun yapılması kesinleşmiş olacaktır.
Anayasa Mahkemesinin içtihatlarına göre, Anayasa Mahkemesi 2. Başkanı veya bazı üyelerinin geçmişte bazı kararlara koydukları muhalefet veya çoğunluk görüşlerine göre, böyle bir karar verilmesini, biz de kısa sürede bekliyoruz ki, Türkiye tereddütte kalmasın, Türk milleti adına karar veren, bağımsız, yüksek yargı şunu rahatlıkla söylesin, 'madem ki millete gidiliyor, milletin kendisi bu konuda karar vermelidir, ben de onun adına yargılama yapıyorsam, millet bu konuda son sözünü söylemelidir.' Sanıyorum kısa sürede böyle bir kararı görmek mümkün olacak.''
''SUİ MİSAL MİSAL OLMAZ''
Bülent Arınç, bir gazetecinin, ''Mahkeme, başörtüsü konusunda da önce şekil yönünden inceleme kararı almıştı, sonra esasa girebileceğini söylemişti. Bunda da böyle bir risk görüyor musunuz?'' sorusuna, ''Eskiler, sui misal emsal olmaz der. Yani kötü örnekleri, başka şeylere örnek yapamazsınız. Arkadaşımız haklıdır. Geçmişte 411 oyla kesinleşen 10 ve 42. maddelerde değişiklik yapılmıştı. Bu da anayasa değişikliğiydi, şekil bakımdan incelenmesi gerekirdi. Ama Anayasa Mahkemesi bir şekilde esasa girerek, bu anayasa değişikliğini iptal etti. Bu kamuoyunda, hukuk çevrelerinde çok tartışıldı. Önümüzdeki meselenin öyle bir uygulamaya yol açmayacağını düşünüyorum. O öyleydi, bu böyleydi, ancak bu şekilde karar vermesi gerektiğini söyleyen de binlerce insan var, buna yönelik pek çok kararlar da var. Her zamanki kanaatimi tekrar ifade ediyorum; anayasa değişiklikleri sadece şekil bakımından incelenebilir şu anda da mahkeme bunu yapmaktadır'' karşılığını verdi.
MAHKEME ÖNÜNDE EYLEM
Bu arada, Adalet Platformu üyesi olduğunu ifade eden Adem Çevik adlı bir kişi, Anayasa Mahkemesi önüne gelerek eylem yaptı.
Üzerinde, ''Terör tüccarı cuntayı, insanlıkla savaşan İsrail'i, milli iradeye ambargo koyan Anayasa Mahkemesi'ni, Esfeli Safilinleri lanetliyorum'' yazılı döviz açan Çevik, Anayasa Mahkemesi'ni protesto eden sloganlar attı.
Çevik, mahkeme önünde maket uçak, tank ve silahlarla yaptığı basın açıklamasında, Anayasa Mahkemesi'nin ''bazı kesimlerce'' baskı altına alınmaya çalışıldığını iddia etti.