İsrail'in Gazze'ye yardım malzemesi götüren gemilere yaptığı saldırıda zarar gören 'Gazze' gemisinin kaptanı Talat Can Soner, saldırı sırasında İsrail askerlerine karşı koymamalarına rağmen, İsrail askerlerinin gelişigüzel ateş ettiğini ancak, kendilerinin söylendiği gibi su ile İsrail askerlerine saldırıda bulunmadıklarını aktardı. Gözaltında bulundukları sırada kendilerine tadı çok farklı ve şüphe içeren bir su içirildiğini ifade eden Soner, tahlil yaptıracağını söyledi. İsrail'in saldırıyla ilgili bilgi vermekten kaçındığını dile getiren İHH Başkan Vekili Yavuz Dede ise, 4 ölü olduğunu ve 4'ü ağır 20 yaralının bulunduğunu söyledi.
Gazze'ye yardım malzemesi götüren Gazze gemisinde bulunan kaptan Talat Can Soner, arkadaşı Hüseyin Tokalak ile İHH binasında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yerli ve yabancı basından çok sayıda gazeteci takip etti. Kendilerinin İskenderun Limanı'ndan çıktığını ve gemilerinin Türk bayraklı olduğunu ifade eden Kaptan Soner, mevcut legal rotaları takip ettiklerini ve hiçbir illegal rota takibi yapmadıklarını belirtti. Yolculuk esnasında hiçbir anormalliğin yaşanmadığını kaydeden Soner, saldırı esnasını şöyle anlattı: "Ortada bize karşı gelen bir şey yoktu. Geminin önünde toz bulutu gibi bir şey göründü. Toz bulutunun arasından ışıklar görünmeye başladı. Daha sonra helikopterler uçaklar görmeye başladık. Ve tüm gördüklerimizi Mavi Marmara'ya rapor ettik. Mavi Marmara bizim arka rotamızdan gelmeye başladı. Toz bulutun içinden zodyak tipi botlar geldi. Helikopterler alçaldı. Türk bayraklı gemi olduğumuzu, yolcuların sivil olduğunu, gemide silah olmadığını, uluslararası sularda olduğumuz için durdurulamayacağımızı söyledik. İsrail askerleri 'vuracağız, batıracağız' diyerek tehditler savurdu. Bir anda direk ateş açmaya başladılar. Sağı solu yok. Gözümüzle gördük önü arkası ayırt edilmeden ateş edildi. Bir ara dumanlar çıkmaya başladı. Helikopterler inmeye başladı. Mavi Marmara gemisindeki kaptan bize 'İnsanları öldürüyorlar. Çok sayıda yaralı var' dedi."
Kendilerine müdahale eden askerlerin 'Combat' adı verilen bir tim olduğunu aktaran Soner, iki askerin bir şahsın başında beklediğini ve silah namlularının gözaltındaki şahısların kafalarına doğru tutulduğunu söyledi.
İÇMEMİZ İÇİN VERİLEN SU ŞÜPHELİ, TAHLİL YAPTIRACAĞIM
Kendilerine verilen sudan şüphe duyduklarını belirten Soner, "Verilen suyu içince ağzımıza acımsı bir tad geliyordu. Aniden acıkıyor. Aniden susuyorduk. İçtiğimiz neyse sürekli ruh halimiz değişiyordu. 24 saat uykusuzduk. Üzerimizde büyük bir baskı vardı. Türkiye'de tahlil yaptıracağım" ifadelerini kullandı. Soner, söylendiği gibi İsrail askerlerine su sıkmadıklarını belirtti.
HAYATINI KAYBEDENLERİN İSİMLERİ AÇIKLANDI
Gemideki yardım gönüllülerinin gelmesinden dolayı çok mutlu olduğunu belirten İHH Başkan Vekili Dede, İsrail makamlarından alınan bilgiye göre 4'ü ağır 20 yaralı bulunduğunu, 4 ağır yaralının tedavilerinin Kudüs'teki özel hastanelerde yapıldığını ifade etti. Hiçbir yardım gönüllüsünün İsrail'de kalmasını istemediğini vurgulayan Dede, Dışişleri Bakanlığı'na göstermiş oldukları ilgiden dolayı teşekkür etti. Şu ana kadar kendilerine 9 kişinin öldüğü bilgisini verildiğini ve cenazelerin halen gemide bekletildiğini aktaran Dede, hayatını kaybeden şahısların isimlerini şu şekilde açıkladı: "İbrahim Bilgen, Ali Haydar Bengi, Ali Ekber Yaratılmış, Muharrem Kavakçıoğlu"