Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Kürt sorununun çözümünde "tarihi fırsatın eşiğindeyiz" açıklamasının kodları çözülüyor. Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) alınan kararlar çerçevesinde bölge halkıyla birebir temasta bulunan kamu görevlilerinin halkın dilinden anlamasına özel önem veriliyor. Sağlık Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı Kürtçe bilen personel istihdamına yöneliyor. Bölge içi görevlendirmede Kürtçe bilenler tercih ediliyor. Bu yıl Kürtçe aşı kampanyası broşürleri bastırarak açılımın ilk adımını atan Sağlık Bakanlığı, ana dili dışında dil bilmediği için sıkıntısını anlatamayanların yoğun olduğu merkezlerde Kürtçe bilen yardımcı sağlık elemanı çalıştırılması için mekanizma kurmayı düşünüyor. Örneğin, bölgedeki referans hastanelerde Kürtçe konuşabilen tıbbi sekreter bulundurulması fikri bu kapsamda değerlendiriliyor. Sağlık Bakanlığı, Ankara, İstanbul gibi büyükşehirlerde, Güneydoğu'dan çok fazla hasta kabul eden hastanelerde Kürtçe bilen personel bulundurulmasına özen gösteriyor.
BAKANLAR NE DEDİ?
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Güneydoğu'da görevlendirilen doktorların kura, diğer sağlık personelinin sınav puanına göre atandığını, burada Kürtçe bilme kriteri konulmadığını anımsattı ancak şu formülü paylaştı: "Özellikle kadın nüfusun yoğun yaşadığı, Kürtçe dışında dilin konuşulmadığı yörelerde bir mekanizma kurulabilir, buna göre eleman istihdamı düşünülebilir." Kültür Bakanı Ertuğrul Günay da devlet tiyatrolarında Kürtçe oyunlar sergilenmesine olumlu baktığını belirtti. Günay, "Yasal engel var mı araştırıyoruz. Kürtçe türkü söyleniyorsa, oyun da olabilir" dedi. Kürt açılımının etkili bir isimlerinden AKP'li Adana Milletvekili Dengir Mir Fırat, "Kürtçe bilen doktor çalıştırmak yasalara aykırı değil. Doktor dilini anlamadığı hastaya teşhis koyamaz. Camilerde de Kürtçe vaaz verilebilir. İmam, vatandaş tarafından anlaşılmıyorsa, söylenenlerin anlamı yok" dedi.