Mardin’de önceki gece yaşanan nişan evi katliamının altından, kan davası ve töre cehaleti çıktı...Akrabalarının, kan davalı aileye kız vermesine karşı çıkan bir grup, nişan gecesi köyü bastı. Çoğunluğu kendi akrabaları olan erkekleri namazda, kadın ve çocuklarıysa şerbet içerken katletti. Saldırganlar jandarma tarafından silahlarıyla birlikte yakalanarak gözaltına alındı.
BÜTÜN KÖY KORUCU
Mardin’in Mazıdağı’na bağlı Bilge köyünün, tamamı korucu olan sakinleri, köyün eski muhtarı Cemil Çelebi’nin kızı ile aynı köyden Diyarbakır’a taşınan Mithat Arı’nın oğlunun nişanı için bir araya geldi. Sevgi Çelebi ile Habip Arı’nın nişanı için akşama kadar eğlenceler düzenlendi. Davullar zurnalar susmak bilmedi. Akşam ise 32 haneli, 150 nüfuslu köyün halkı yeni muhtar ve gelinin amcası Mehmet Çelebi’nin evinde toplandı. Saatler 20.30’u gösterdiğinde de yatsı ezanı okundu ve erkekler evin bir odasında namaza durdu.
YARALILARA KURŞUN
Evin bir diğer odasında toplanan kadın ve çocuklarsa, dakikalar sonra olacaklardan habersiz, gelenek olarak hazırlanan şerbeti içiyordu. Tam bu dakikalarda eve gelen silahlı bir grup önce doğrudan erkeklerin bulunduğu odaya yöneldi. Ellerindeki Kalaşnikof marka otomatik tüfeklerin tetiğine basan saldırganlar, erkekleri yaylım ateşine tuttu. Oda bir anda kan gölüne döndü, cesetler birbirinin üzerine düştü. Saldırganlar bununla da yetinmedi, yaralıları başlarına ateş ederek tek tek katletti. Erkekleri kurşuna dizen saldırganlar, bu kez korku içinde çığlıkların yükseldiği kadın ve çocukların bulunduğu odaya girdi. Gözlerini bile kırpmadan içlerinde 1 yaşındaki bebeklerle hamile kadınların da bulunduğu kalabalığı otomatik silahlarla taradı. Yine sağ kalanlar bir bir bulunup başlarından vurularak öldürüldü. 20 dakika kadar süren katliamın ardından silahlar sustuğunda, 6 çocuk, 16 kadın, toplam 44 kişi can vermişti. 3 kişi de yaralı kurtuldu.
12 KİŞİ GÖZALTINDA...
İki saat önce zılgıtların atıldığı, türkülerin söylendiği köyden artık feryatlar yükseliyordu. Katliamdan şans eseri kurtulanlarla birlikte, diğer köylüler hemen jandarmaya bilgi verdi. Ekipler köye ulaştı, ardından çevrede araştırma başlatıldı. Saldırıya karıştığı tespit edilen 8 zanlı silahlarıyla birlikte çok geçmeden yakalandı. Ardından 4 kişi daha gözaltına alındı. Zanlıların kimlikleriyle birlikte saldırıya ilişkin korkunç gerçek de ortaya çıktı. Saldırganlar, Çelebi ailesinin Bilge köyünden 2 km. uzaklıkta bulunan Sultan köyünde yaşayan akrabalarıydı.
AYNI KIZI MI İSTEDİLER?
İddiaya göre Çelebi ailesi ile Arı aileleri arasında, 20 yıl kadar öncesine dayanan bir kan davası vardı. Cemil Çelebi’nin Arı ailesine kız vermesine, aile içinden karşı çıkanlar vardı. Sultan köyündeki Çelebi ailesi üyeleri Cemil Çelebi’yi birkaç kez uyarmıştı. Ancak tüm ısrarlara rağmen nişan yapılmasına öfkelenip katliam yapmışlardı. Saldırıyı gerçekleştiren akrabaların aynı kızı istediği ancak olumsuz cevap aldıkları da öne sürüldü. Katliamda yakınlarını kaybeden, yıllardır İstanbul’da yaşayan Kerim Ayta ise “Koruculukla zenginleşen ailede alabalık tesisleri yüzünden rant kavgası vardı” diye konuştu. Hemen her evden en az bir cenazenin çıktığı Bilge köyünde şimdi korku, matem ve şaşkınlık hâkim... Köye sevk edilen jandarma birlikleri yoğun güvenlik önlemleri aldı.
Ölü taklidi yaparak kurtuldu
44 kişinin can verdiği kanlı saldırıda bir de mucize kurtuluş hikâyesi yaşandı. Lise öğrencisi Murat Çelebi, baskından ölü taklidi yaparak kurtulmayı başardı. Akrabalarının nişanına gidenlerden biri de 17 yaşındaki Murat Çelebi idi. Mardin Milli Piyango Lisesi 3. sınıf öğrencisi Murat, nişan için köye giderek evdeki eğlenceye katıldı. Ancak eğlencenin ardından namaza geçildiği sırada yaşanan katliamda Murat da sağ bacağından vuruldu. Saldırganların herkesi öldüreceğini anlayan Murat gözlerini kapatarak ölü taklidi yaptı, saatler gibi gelen dakikalar boyunca da saldırının bitmesini bekledi. Saldırganlar gittikten sonra gözlerini açan Murat eve gelen yakınları tarafından Mardin Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yoğun bakıma alınan Murat Çelebi’nin bacağındaki kurşun çıkarıldı.
BAKAN: ÜÇ DE HAMİLE VARDI
Kanlı baskın erkekler namaz kılarken kadınlar ve çocuklar ise şerbet hazırlarken bu evde yaşandı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay daha da ürkütücü bir detayı açıkladı: “Ölenler arasında 3 de hamile var.”
BAKIŞLARI DEHŞETİN, EN BÜYÜK KANITI
Baskın sırasında evin bahçesinde olduğu için ölümden kurtulan ancak evde bulunan annesi Şükran Çelebi ve ablası Ayhan Çelebi’yi kaybeden 10 yaşındaki Yusuf’un bakışları, yaşanan dehşetin en net kanıtıydı belki de... Yusuf o korkunç dakikaları şöyle anlattı: “Eve gelen bir grup, bir anda ateş etmeye başladı. Ben kaçarak saklandım. Silah sesleri kesilince saklandığım yerden çıkıp, eve gittiğimde her taraf kan gölüydü. Annem ve ablam da ölmüştü.”
Adli Tıp’a takviye
ADLİ Tıp Kurumu’nun İstanbul, Ankara, Urfa, Şırnak ve Batman şubelerinde görev yapan 13 kişilik uzman ekip, dün saat 15.00 itibarıyla Mardin Devlet Hastanesi’nde kimliklendirme çalışmalarına başladı. Cesetlerin üzerindeki kurşun ve şarapnel yaralarının tespitini de yapan ekipler, gece boyunca görev yaptı. İlk belirlemelere göre, cesetlerde en az 8-10 hatta 15 kurşun yarası çıktı. Mardin Devlet Hastanesi’nde ölü muayeneleri ve cesetlerin filmlerinin çekilmesi, Mardin’de görevli Adli Tıp uzmanı tarafından tamamlandı.
Ailesini PKK katletmişti
KATLİAMIN kurbanlarından biri de 9 aylık hamile Abide Akyol oldu. Talihsiz kadın, daha 10 yaşındayken, 1991’de köyü basan PKK militanları, babasını, bir ağabeyini, dedesini ve büyük annesini katletmişti. Bu acıyla büyüyen Abide Akyol, sonraları aynı zamanda teyzesinin oğlu olan ve kamyon şoförlüğü yapan Mehmet Akyol’a gönül verdi. 2 genç, 4 yıl önce yaşamlarını birleştirdi. Bir yıl sonra da bir kız dünyaya getiren genç kadın, geçtiğimiz yıl yeniden hamile kaldı. Bir süre önce ikinci çocuklarının erkek olacağını öğrenen çift, mutluluktan uçuyordu. Genç kadının hamileliği de 9’uncu aya gelmişti. Heyecanla doğumu bekleyen çift, önceki akşam da diğer aile üyeleriyle birlikte nişan evine gitti. Ancak kanlı baskın onu da karnındaki bebeğiyle bu dünyadan aldı. Baskında, genç kadının eşi ile ablası, kardeşi, annesi ve 4 ağabeyi de öldü. Geride ise sadece 3 yaşındaki kızı kaldı.
Biz şimdi yetim mi kaldık?
KATLİAMDA en büyük acıyı yaşayanlardan biri de şüphesiz öldürülen gelin Sevgi Çelebi’nin 12 yaşındaki kız kardeşi Meles Çelebi idi... Kefenlere sarılı cenazelere bakıp “Bu babamın cesedi mi” diye gözyaşı döken genç kızın dudaklarından şu sözler döküldü: “Nişana herkes gelmişti ve ev çok kalabalıktı. Önce erkeklere yemek hazırladık ve onlar yemeklerini yedi. Erkekler namaz kılmaya başlamıştı. Ardından biz de tam kadınlara yemek vereceğimiz sırada, silahlar patlamaya başladı. Ben dışarıya kaçıp, karanlıkta yere kapanarak silah seslerin kesilmesini bekledim. Sonra odaya girdiğimde herkes yerde yatıyordu. Ablamın cesedi de yerdeydi. Babamın gözlüğü kanlar içindeydi. Bizim odalarımız uzundur. Ama yerler tamamen doluydu ve herkes yan yana doldurmuştu. Annem, babam ve 6 kardeşim öldü. Biz şimdi yetim mi kaldık?”