Zaten fragman görüntüleri belli bir fikir veriyordu ama Mahsun Kırmızıgül'ün yeni dizisi Benim İçin Üzülme'yi izleyince hemen klavyenin başına geçip seyircileri önceden uyarayım dedim.
Biraz iddialı bir laf olacak belki ama bana göre 'Yılın Dizisi' geliyor. İşte bu nedenle, 'resitali' kaçırmamaları için izleyicileri bu akşam 20.00'de atv ekranları başında olmaya davet etmek istedim.
138 DAKİKALIK SERGİ
Dizinin ilk bölümü tam 138 dakika sürüyor. Eni konu bir sinema filmi gibi... Zaten eğer Kurban Bayramı'na yetişebilseymiş, ilk bölümü film olarak sinemalarda vizyona girecek, daha sonra diziye dönüşecekmiş.
Dizi değil, sanki bir resim sergisi... Her kare, Doğa'nın tuvaline Mahsun ve ekibinin attığı fırça darbeleri ile bezenmiş. Karadeniz'in yeşilinin her tonu, dizinin içinde. Artvin-Hopa yöresini daha önce görmeyenler için, dizi aynı zamanda bedava turistik rehberlik hizmeti veriyor. Özellikle kadınların bahçelerde çalıştığı görüntülere doyamayacaksınız.
Hele bir liman var; sanki minyatür...
'ŞİAR' KARAKTERİNE DİKKAT!
Mahsun'un en büyük uzmanlığı oyuncu seçimi... Dizide "Eh işte" diyebileceğim bir tek oyunculuk yok. Hepsi rollerini kılıf gibi üzerlerine geçirmiş ama 'Şiar' karakterini oynayan Uğur Güneş'in ismini şimdiden bir yerlere not edin!
Çünkü ileride adını çok duyacaksınız.
Zeka engelli 'Orhan Şeker'i canlandıran Ahmet Varlı'nın ise gerçekten hasta olduğunu ve 'jest' olarak bu dizide oynatıldığını sandım. Meğer değilmiş. Hayran oldum, siz de olacaksınız...
Dizi, Karadeniz'i her yönüyle odalarımıza taşıyor. Çayıyla, fındığıyla, hamsi pilavıyla, futbol muhabbetiyle, olmaz olmazı silahıyla ve Karadeniz insanının müthiş zekasına özgü 'akıl uçuran' icatçılığıyla...
Dizi, köy kahvelerinin 'cafe' haline geldiği bir dönemde; Karadeniz'i hem köklü kültürü, hem de değişen ve çağa uyan yeni yaşamıyla resmediyor.
Benim İçin Üzülme, diğerleri gibi iki bölüm sonra İstanbul'a taşınmayacakmış.
İşte, diziyi izlenir kılan bir artı özellik daha...
DİZİNİN EN ÖNEMLİ MESAJI
Öykünün harika bir de mesajı var. Karadeniz'iyle, Güneydoğu'suyla aşkın coğrafyasının, dilinin, dininin, etnik kökeninin olmayacağını haykırıyor. Hepsinden önemlisi de Kürt aile reisi 'Davut' ile kızı 'Buke' arasındaki muhteşem diyaloglar. Bizler hep Güneydoğu'da töreye kurban verilen kızların hikayesine alışkınız ya, bu kez öyle olmuyor.
Bir baba, kızını sevdiği adama vermek için neredeyse hayatını ortaya koyuyor ve diyor ki, "Benim için en değerli töre, kızımdır..." İşte, sahalarda görmek istediğimiz hareketler!
Ve sabırsız izleyiciler için bir uyarı: Dizinin ilk 40 dakikası 'mecburen' karakter ve doku tanıtımı için biraz ağır ilerliyor ama ondan sonra öyle bir hızlanıyor ki, başınız dönüyor. Karakter çatışmalarının kilim gibi dokunduğu bu sahneleri, sabırsızlığınıza kurban vermeyin. Aksi halde çok şey kaçırmış olursunuz. Benden söylemesi...