Bir televizyon programı, ismini ancak bu kadar hak edebilir. Jess Molho'yu zaten çok sever ve takdir ederdim. Ama TurkMax ekranlarındaki "Her Şey Tadında" programını iyi kritik edebilmek, Jess'in ekran büyüsünün arkasında yatan gerçeği çözebilmek için stüdyosuna konuk olmam gerekti. Jess ve partneri Sena Keçeli, üç haftadır TurkMax ekranlarında her sabah 11.00'de harika bir program yapıyorlar. Jess'in zaten "kemikleşmiş" bir izleyici kitlesi var. İlk kez bu program sayesinde kameralarla tanışan Sena ise "stajyer sunuculuk" evresini kısa sürede tamamlamışa benziyor. Programın kalbi ise enfes tarifleri ve yemek kimyası hakkındaki derin tecrübesinin yanısıra son derece sempatik ve renkli sunumu ile Şef Eyüp Kemal Sevinç... Bu üçlü gerçekten de "her şeyi tadında" bırakmayı başarıyor. Bana göre Jess'in en büyük avantajı sahiciliği... Aynı zamanda herkesi "güvenilir" olduğuna her cümlesiyle inandırıyor. Onu en son Okan Bayülgen'in "Disko Kralı"nda izledim. Okan, "Yangında ilk kurtaracağın şey nedir?" diye sordu. Çoğunluğun aklına, en değerli eşyaları gelirken ve pek çokları kafasında "kıymet hesabı" yaparken, Jess, bir an bile düşünmeden yanıt verdi: "Karım ve bebeğim..." Olumsuz yöndeki tüm aşındırıcı örneklere rağmen, iyi insanların iyi televizyon programı yapacaklarına olan inancımı pekiştiren Jess Molho'ya hep müteşekkir kalmışımdır... Sağol kardeşim...