Bekarların evli insanlardan daha az yaşaması; bizim de klinik gözlemlerimize uyuyor. Bunun altında evlilikte psikolojik ihtiyaçların da karşılanması yatıyor.
Beyin sağlıklı bir evlilikte; mutluluk hormonu salgılıyor ve kendini güvende hissediyor. Eğer kendini güvende hissetmezse, organlara zarar veriyor ve erken ölüm gerçekleşiyor.
Evlilik; insanın mutlu yaşaması için hem psikolojik, hem de biyolojik olarak en uygun ortam. Ancak evlilik kurumu son zamanlarda çok zayıfladı.
Bazı çalışmalarda bekarların, evlilere göre yaşam boyu hastalanma riskinin yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Hatta boşanmış kişilerde; bu riskin, hiç evlenmemiş kişilere oranla daha yüksek olduğunu gösteren araştırmalar da vardır. Çocuk ve eşin olmamasının yanı sıra, yakın akraba ilişkilerinin eksikliği de bunda önemli rol oynamaktadır.
Bekarların veya boşanmış kişilerin güvenli olmayan cinsel ilişkileri, ölümcül hastalık riskini de beraberinde getirmektedir.
Günümüzde hiç evlenmemiş insanlarda, evli olanlara oranla; Alzheimer, yumurtalık, rahim ve meme kanseri ile bazı ruhsal bozukluklara çok daha sık rastlanmaktadır.
Kadınlar evlilik öncesinde aileleri ile yaşarken, daha sağlıklı beslenirler. Ailelerinin evlerinde sebze gibi lif içeriği yüksek ve kalorisi düşük olan yiyecekleri daha sık tüketirler. Ayrıca bekar kadınların ev işleriyle ilgili sorumlulukları az olduğu için, spora da daha çok vakit ayırırlar.
Evlilikle birlikte çalışan kadının sorumluğu artar. Ev işleri ve yemek kadının üzerine kalır. Çiftler çoğu zaman dışarıdan hazır gıdalara yönelirler. Bu da kadının kilo almasına neden olur.
Bekar yaşam, pek çok erkek için sağlıksız beslenme demektir. Boşanan erkeklerin kilo alması tamamen bekar hayatın getirdiği düzensiz yaşamdan kaynaklanır.
Şişmanlığın medeni durumla ilgisi olmadığını, kişinin tamamen yaşam kalitesi ve beslenme disipliniyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Çünkü ev işleri, kadınların spora ayıracakları zamanı tamamen almaz. Ayrıca günümüzde eşler ev işlerinde birbirlerine çok yardımcı oluyor, işleri paylaşabiliyorlar. TAMAMEN KİŞİSELDİR
Bekar kadınların; bakımlı görünmek uğruna zayıf kalabilme isteğinin evlilikle birlikte yok olması, evliliğin getirdiği mutsuzluk olarak yorumlanabilir ama bu tamamen kişiseldir. Ayrıca boşanma sonrası kilosuna çok dikkat eden, spor yapan erkekler de vardır.
KADIN EVLENİNCE, ERKEK BOŞANINCA KİLO ALIYOR
Amerika'da yapılan bir çalışmada; 10 bin kişinin yaşam tarzları ve kiloları incelendi. Bilim adamları; kadınların evlendikten sonra kocalarına ve çocuklarına bakmak için kendileriyle daha az ilgilendiğini ve böylece kilo aldıklarını söylüyor. Erkeklerde ise bu süreç boşanma sonrası yaşanıyor. Ohio State Üniversitesi'nden Dmiytri Tumin sonuçla ilgili şöyle bir yorum yapıyor: "Evliliğin ve boşanmanın etkileri cinsiyete göre değişiyor. Boşanmak erkeklerin, evlilik de kadınların sağlıksızlaşmasına neden oluyor. Ayrıca yaşlandıkça evlenme veya boşanma gibi süreçler kişileri daha çok etkiliyor."