Sesimi 100 kişiden 2'si beğenmedi!

Sinan Akçıl, son yıllarda Ebru Gündeş'ten Sibel Can'a, Hande Yener'den Ferhat Göçer'e kadar pek çok sanatçıya şarkı veriyor ve her şarkısı hit oluyor. Deyim yerindeyse Akçıl, müzikte altın çağını yaşıyor... Bu kadar bestenin ardından, geçtiğimz günlerde bir de 'Kalp Sesi' adlı bir albüm çıkaran ve ünlü ismlerle birlikte kendi şarkılarını seslendiren Akçıl; ancak albümü ses getirdikten ve başarılı olduktan sonra röportaj yapmayı uygun gördü. Onunla buluşup hem yeni albümünü hem de şarkıcılık üzerinden kendisine yöneltilen eleştirileri konuştuk. Akçıl, oldukça ilginç şeyler anlattı...

Müziğe merakınız ve hevesiniz ne zaman, nasıl başladı?
Müziğe heveslenmem, önce yetenekleri veren Allah, sonra da daha karnındayken bana Mozart, Beethoven dinleten annem sayesinde oldu. Sonuç olarak, doğduğumdan beri bana verilen yeteneklerin farkına varmam, konservatuara 5 yaşında girmem, her şeyin başlangıcı oldu ve bugünlere kadar geldim.

Beste yaparken, bir albüm çıkarmak ve şarkı söyleme fikri nereden çıktı peki?
Zaten yıllardır kendi demolarımı kendim söylüyordum. İnsanlar şarkıları benim sesimden dinlemek istedi. Benim adıma oluşturulmuş 500 bin kişiye yakın fan club üyelerinin de çok büyük etkisi oldu tabii. Bütün bu etkenler birleşince iyi ki kalp sesimi dinledim ve bu albümü çıkarttım. 23 Haziran'da İstanbul Sortie'de ilk konserimi vereceğim. Ayrıca, şarkılarım resmi olarak 2 milyon 200 kez indirildi, youtube'da 8 milyon kişi de şarkılarımı tıkladı. 51 bin albüm satışına ulaştık. Bunlar çok mutluluk veriyor.

İLHAM PERİSİ HER YERDE
'Keşke müzisyen, besteci olarak kalsaydı, şarkı söylemeseydi' şeklindeki eleştiriler peki?
Yüz kişiden iki kişi söylüyor bunu! Onlar da herhalde geri planda kalmış insanlar. Yüzde 98'lik kısım o kadar sevgi gösterdi ve güzel tepkilerle karşıladı ki albümü; eleştirileri duymadım bile. Bir de; olumsuz eleştiri mutlaka olacaktır, olmalıdır. Beni eleştirmeleri hoşuma gidiyor, eleştirilerin dozunu artırsınlar lütfen!

'Müziğin altın çocuğu' olarak lanse ediliyorsunuz...
İnşallah gümüşe düşmeyiz ve ilham perim eksik olmaz! Hem insanların içinde olmak hem de kendini başkalarından soyutlamayı başarmak önemli ve ben bunu yapabiliyorum. Sanırım benim sırrım bu.

ŞÖHRET ZATEN GELİR
Şarkılarınızı yazarken nelerden ilham alıyorsunuz?
'Biri Bana Gelsin' şarkısını yazarken, ağlamaktan kağıt sırılsıklam oldu. 'Bir Rüya' şarkısının giriş kısmını rüyamda gördüm mesela... 'Düm Tek Tek' şarkısında olaya tamamen matematiksel yaklaştım ve Türkiye'nin ruhunu taşıması gerektiğine inandım. 'Bodrum' şarkısında Bodrum'da yaşanan ve bitmiş, gerçek ilişkimi anlattım. 'Atma' ise her kafadan ses çıktığı bir dönemde yapıldı. Yani bunlar gerçek şarkılar. İlham perisi benim için sabit değil, her yerde...

"Besteci, müzisyen halktan kopmadan yaşamalı" diyorsunuz...
'Star olayım' diye, 'paraya, şöhrete kavuşayım' diye yola çıkan insan istediklerine asla kavuşamaz. Kavuşsa bile çok kısa sürer bu durum. Eğer parayı, şöhreti kovalamazsan, zaten o gelir seni bulur. Allah'ın takdiri bence, kader bu şekilde yazılıyor.

SANATÇI ÜZERİNDE TERZİLİK YAPIYORUM

Albüm çıkardıktan sonra hayran kitleniz iyice arttı. Bu sizi ne yönde etkiledi?
Zaman zaman bu durumdan bunaldığım oluyor açıkçası. Duygusal bir insan olduğum için, bazen karmakarışık ruh hallerim oluyor ve bunu saklamak, göstermemek beni zorluyor. İçinden geldiği gibi davranamıyorsun yani. Hüzünlü bir anda gülümsemek zorunda kalmak zor.

Her sanatçıya farklı tarzda şarkılar yapıyorsunuz... Şarkıcıya özel şarkı yaptığınızı söyleyebilir miyiz?
Gözünü kapayıp hayal kurma meselesi bu... Ben Bengü'ye 'Ağlamayacağım', Ebru Gündeş'e 'Aşkım', Ferhat Göçer'e 'Düm Tek Tek', Hadise'ye 'Biri Bana Gelsin' şarksını veremezdim. O yüzden sanatçılar üzerinde terzilik yapmaya çalışıyorum. Sanatçıların duygularını, yaşam tarzlarını, yaşadıklarını, hissettikleri duyguları mutlaka inceliyorum. Üstüne üstlük ağızlarına hangi lafın yakışacağını da çok iyi biliyorum.

Kendi albümünüzde birçok isimle çalıştınız. Neden?
Ajda Pekkan, Hande Yener, Ziynet Sali, İzel... Hepsiyle albüm sürecinde zaten konuşuyorduk. Mesela, 'Cumartesi' şarkısını yaptığım sırada Pekkan "Ne güzel okumuşsun, düet yapalım" dedi. O düeti yaptıktan sonra, her şarkıyı başka biriyle söyleme fikri çıktı ortaya. 'Atma' şarkısını mesela, Hande için yapmıştım. Ama sonra demoyu okuduğumda bana da çok yakıştığını gördüm. Hande de 'Atma' karşılığında 'Bana Anlat' şarkısını istedi. Böylelikle düet albüm oluştu.

KADIN ŞARKICILAR BENİ TAKDİR EDİYOR
Sempatik, tatlı dilinizle yılanı deliğinden çıkarır bir durumunuz var, doğru mudur?
Pek çok yılanı çıkarttım delikten (gülüyor).

Sinan Akçıl sinirli bir adam mıdır?
Ben hesapladım, sinirim 47 saniye sürüyor. İş disiplini çok önemlidir benim için. Müzikle ilgili disiplinde çok ciddiyim. İşte aksayan bir şey görürsem sinirleniyorum. İnsanlara hak ettikleri gibi davranıyorum. Bir de en tahammül edemediğim şey, birine yapılan haksızlıktır. Dışarıya çok kapalı yaşayan bir insanım. Ama yakın çevreme de çok yakınımdır. Bu gizli asosyalliğin beni çok beslediğini düşünüyorum. Diğer insanlar gibi herkesle görüşsem, müzik adına vakit kaybediyormuşum gibi hissediyorum. Benim hayatım iki şey üzerine kurulu; müzik ve futbol.

Rakipleriniz sizi takdir ediyor mu?
Valla öyle takdir telefonu almadım ama Serdar Ortaç'ın güzel konuşmalarını duyuyorum. Onun dışında Tarkan ve Kenan Doğulu'dan öyle bir telefon almadım. Kenan'ı da çok severim. Serdar Ortaç ve Murat Boz'dan bu konu ile ilgili güzel sözler aldım. Ama çalıştığım şarkıcılardan Ajda Pekkan başta olmak üzere tüm kadın şarkıcılardan takdir aldım. Bengü, Ebru Gündeş, Sibel Can, İzel, Hande Yener... Şarkılarımı verdiğim kadınlardan güzel sözler duymak hoşuma gidiyor.

DÖRT BEŞ KEZ AŞK YAŞANABİLİR
Sizce hayatta sadece bir kez mi âşık olunabilir?
Hayır tabii ki. Ben dört-beş kez aşk yaşanabileceğine inanıyorum. Tek kişiye âşık olunamaz bence. Çünkü her yaşın aşkı farklıdır. 15 yaşında yaşadığınla, 30 yaşında yaşadığın duyguların aynı olabileceğini düşünmüyorum.

DEDİKODULARI ÖNEMSEMEM
Sizin için aşkta yaş farkı olmasının bir önemi var mı?
Ben, aşkta yaş farkının önemli olduğuna hiç inanmıyorum. Ne hissedersem, kalbimde nasıl duygular varsa onu takip ederim. Kalbim küt küt atıyorsa, kimseye "Nüfus kağıdına bakayım" demem. Kalp sesim ne diyorsa, onu dinlerim her zaman.

Aşk dedikodularından rahatsız oluyor musunuz?
Hayır. Dedikoduları önemsemeye başlarsam işin içinden hiç çıkamam.

HER ZAMAN OKULUN POP STARI GİBİ OLDUM
Playboy gibi lanse ediliyorsunuz. Rahatsız mısınız bu durumdan?
Rahatsız değilim. Bunlar yıllarca konuşulacak onu biliyorum. Çünkü şarkı sözlerimdeki gizi hiçbir zaman fazla dillendirmiyorum. Bu damerak uyandırıyor. Bu merakın insanlara sahici geldiğini düşünüyorum. Özel hayatım tamamen bilinse bu kadar başarılı eserler üretebileceğimi veya üreteceğim eserlerin bu kadar merak edileceğini düşünmüyorum. Kadınlar tarafından ilgi görmek veya kadınlara ilgi göstermek gayet normal. Ama aşkımı ve işimi karıştırmam. Kaldı ki, ben her zaman okulun pop starı gibi dolaşırdım. Tüm kadınların dikkatini çekerdim.

Hayatınızda biri var mı?
Yok. Ama hayatımda çok değişik dönemlerim oluyor. Bu dönemlerde karşıma çıkacak herhangi bir insanın bir lafı, bakışı, duruşu ile o kişiyi hayatıma alabilirim.