Türkiye'de Mirsad Türkcan'ın kardeşi ve Mustafa Sandal'ın eşi olarak ünlenen Emina Sandal; kızlık soyadının 'Türkcan değil Yahoviç' olduğunu söyledi ve ekledi: "Herkes yanlış biliyor. Emina Türkcan diye bir şey yok. Mirsad benim ağabeyim. Mirsad Türkiye'de oynadığı zaman bir Türk soyadı aldı. Daha sonra ben Türkiye'ye gelince onun kardeşiyim diye bana da Emina Türkcan dediler. Aslında soyadım Yahovic ama Mustafa ile evli olduğum için artık Emina Sandal'ım."
EMİNA SANDAL FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ
EVLENMEDEN ÖNCE ŞIMARIKTIM
'Women's Health' dergisinden Hande Tokmak'a röportaj veren Emina Sandal, 'genetik yapısı nedeniyle' ince bir kadın olduğunu hatırlatarak, güzellik ve beslenme sırlarını anlattı. Ben üç çocuklu bir ailenin en küçük çocuğuyum. Her zaman şımarık ve bebektim. Hep başkaları benim için düşünürdü. Bazen Mustafa'ya "Bana bunu yapar mısın, şunu getirir misin" gibi şımarıklıklar yapıyorum. Bazen tartışıyoruz bunun için... "Sen önce kendin biraz bir şey yap da öyle iste" diyor bana. Eskiden sadece kendim için kafa yorardım ama şimdi öncelik oğlum Yaman'da. Yaman doğduktan sonra eskisinden çok daha duygusal bir insan oldum. Eskiden önce hep kendimi düşünürdüm. Şimdi artık Yaman ve Mustafa için yaşıyorum. Çocuktan önce kendi hayatını yaşıyorsun, çocuktan sonraysa onunkini yaşamaya başlıyorsun. Bugünkü Emina daha olgun ve sorumluluk sahibi. Her ne kadar istemesem de büyümek durumunda kaldım. Kendimi bazen Yaman'ın ablası gibi hissediyorum. Bazen anne rolünden çıkıp, oyun oynamaya başlıyorum. İçimdeki çocuk sanırım hiçbir zaman büyümeyecek ve ben bu şekilde çok mutluyum.
DETOKSTAN HOŞLANMIYORUM
Ben her zamah inceydim. Hamilelik döneminden sonra enteresan bir şekilde daha da inceldim. Hamilelik vücudu bozuyor sözüne kesinlikle inanmıyorum. Ben sadece hamilelikte değil, normalde de çok sağlıklı beslenirim... Tatlı yemeyi çok sevmiyorum ama çikolata görünce dayanamam. Üzgün ya da yorgunken hemen bir çikolata yiyorum ve ihtiyacım olan enerjiyi bana sağlıyor. Et yemeyi çok seviyorum. Ekmeği ise sadece kahvaltıda bir dilim yerim. Detoks gibi şeyler yapmıyorum. Bunlar, bana hayatı sınırlamak gibi geliyor ve bunu doğru bulmuyorum. Mutlu olmak önemli... Yani canın çikolata çekerse yemelisin diye düşünüyorum. Ne olur yani? Tabii sonra koşarsın, biraz spor yaparsın. O zaman bu hiç problem olmaz. Yemek, hayata güzellik katan bir şey... İştahlı değilimdir ama yemekten korkan bir yapım da yok. Bazen yeşil çay içiyorum, bol biber ve bir kase içinde üzerine limon sıkarak maydanoz yiyorum. Hem selülit, hem cilt için çok iyi. İçinde bolca C Vitamini var. Meyveleri de çok severim. Her gün muhakkak bir elma yerim.
DÖRT YILDIR KICK-BOX YAPIYORUM
Boşnak kadınlarının güzellik sırlarına gelince... Biz bütün sebzeleri yüzümüze süreriz. Mesela salatalık yedikten sonra hemen yüzüme koyarım ve yaklaşık yarım saat orada tutarım. Bu çilek de olabilir. Oradaki insanlar genetik olarak çok güzel ve güzelliğe aslında hiç dikkat etmiyorlar. Bu konuda Türkiye'ye bayılıyorum. Burada hamamlar, bakımlar ve masajlar çok başarılı. Mesela ben bütün günümü hamamda oturarak geçirebilirim. Keseyi de çok severim. Spor olarak, dört senedir kick-box yapıyorum. Vücudumu gerçekten çok değiştirdi. Bunun dışında koşuyorum ve düzenli olarak ağırlık çalışıyorum. Ayrıca dans ediyorum... Çünkü sahnede dans etmek gerekiyor. Önceden çok dansçı değildim ama artık dans ediyorum. İki senedir dans dersleri alıyorum. Oryantali de seviyorum.
EMİNA'NIN OLMAZSA OLMAZLARI
Güneş gözlüğü: "Hem gözlerimi o zararlı UV ışınlarından koruyorum hem de kendimi daha şık hissediyorum."
Nivea Lip Balm: "Dudaklarımın kurumasını önlüyor. Sürekli renkli dudaklarla gezmektense doğal bir parlaklığı günlük yaşantımda daha çok tercih ediyorum."
Cep telefonu: "Özellikle evde olmadığım zamanlarda aklım Yaman'da kaldığı için sürekli evi arayıp ne yaptığını öğrenmek istiyorum. Sizce de cep telefonları hayatı çok kolaylaştırmıyor mu?"
Ajanda: "Yapmam gereken şeyleri aklımda tutmak yerine not alıyorum. Her ne kadar hatırlasan da bazı şeyler yoğun hayat temposu içinde unutulabiliyor."
Cüzdan: "Günümüzde nerde olursan ol yanında nakit para bulundurmalısın. Kredi kartları da cabası."
BOSNA'DAKİ ŞÖHRETİMDEN SIKILMIŞTIM
* Kendi ülkenizde şarkıcı olarak ünlüydünüz. Sokaklarda herkes sizi tanırdı. Türkiye'de ise Mustafa Sandal'ın eşi olarak tanınıyorsunuz. Bu sizi biraz da olsa rahatsız etmedi mi?
Yok, hayır. Burada tanınmayı hiç istemedim çünkü gerçekten ilgiden çok sıkılmıştım. Ben memleketimde çok başka ve farklı bir hayat yaşıyorum. Bir yere gittiğim zaman insanlar ne yediğime, ne içtiğime, ne giydiğime bakıyor. İlgiden çok sıkılmıştım...
* Türkiye'de bir albüm çıkarmayı düşünüyor musunuz?
Albümüm ay sonunda burada da çıkacak ama Türkçe olmayacak. Benim dilimde olacak ve insanların tepkisini çok merak ediyorum. Bizim müziğimiz sizinkinden biraz farklı. Türkiye'de çok sayıda Boşnak insan yaşıyor. Benim bildiğim kadarıyla beş milyon kadar...
* Albümde Mustafa Sandal'la birlikte düet seslendirmek gibi bir düşünceniz var mı?
Eşimle beraber böyle bir şey yapmak istemiyorum. Çünkü Mustafa'yı kullanmak istemiyorum. Ona ilk tanıştığım gün çok aşık oldum ve ilişkim hep o boyutta kalsın istiyorum..
İKİNCİ BEBEK KENDİ İSTEDİĞİ ZAMAN GELİR
* Türkiye'yi seviyor musunuz?
Çok seviyorum. Türk insanı aslında ne kadar güzel bir ülkede yaşadığını bazen fark etmiyor. Ayrıca Türk insanını da çok seviyorum. Benim için İstanbul ve Barselona dünyadaki en iyi iki şehir.
* Evde kimin sözü geçiyor?
Her zaman Mustafa'nın... Ben tartışmayı hiç sevmiyorum. Mustafa'nın hem baba hem de kocam olarak her zaman yanımda olmasını istiyorum.
* İkinci çocuk planınız var mı?
Benim hayatımda hiçbir şey planlı değildir. Spontane yaşıyorum. Yaman istediği zaman geldi. Aynı şekilde ikinci çocuk da istediği zaman gelecek. Bunun zamanı yok. Çocukları çok seviyorum ve Yaman'ın kesinlikle bir kardeşi olsun istiyorum.